Fileleftheros gazetesinin haberine göre, bir temel atma töreninde konuşma yapan Anastasiadis, durağanlığın, kabul edilemez statükonun devamı anlamına geldiğini ve statükonun devamının, kimsenin istediği bir şey olmadığını kaydetti.
Habere göre Anastasiadis, kimsenin, Türkiye’nin garantilerinin, Türk askerinin adadaki varlığının ve vatanın ikiye bölünmüşlüğünün devam etmesini istemediğini; bunun yanı sıra kimsenin, “işgal altındaki vatanda başka bir bölgenin şekillenmesini ve tehlikelerin devam etmesini görmeyi istemeyeceğini” öne sürdü.
Anastasiadis, diyalog içerisinde “Kıbrıs Helenizmi”nin endişelerini aklında tutarak ve böylelikle, tepeden bakarak değil, aktif bir şekilde, halkın da talebi olan özgürlük ve gelecek perspektifinin başarıya ulaşmasına katkıda bulunmak için mücadele etmeye çalıştığını söyledi.
Bu bağlamda sonuna kadar çaba göstereceğini vurgulayan Anastasiadis, çözüm için karar verecek olanın kendisi değil, halk olacağını ve halka, çözümün unsurlarının neler olduğunu anlayabilmesi için gerekli zamanın verileceğini ifade etti.
Şilluris’ten birlik mesajı
Bu arada, Simerini gazetesi de, Rum Meclis Başkanı Dimitris Şilluris’in, iç cepheye birlik mesajı verdiğini yazdı.
Habere göre Şilluris, özde, izlenen taktikte ve prosedürdeki farklılıklar olsa bile veya şikayet edilse bile, bunların, önümüzdeki 40 gün boyunca bir kenara itilebileceğine inandığını ve böylelikle, asgari müşterekte buluşulabileceğini belirtti.
Şilluris, Meclis Başkanı olarak, her konu üzerinde ayrı ayrı yorum yapmayacağını ve yorum yapmayı, görüntünün bütününe ulaşıldığında yapmayı tercih ettiğini söyledi.
Şilluris ayrıca, Ulusal Konsey’de çok fazla konu olacağını veya bilgilendirmenin çok fazla vakit alacağını sanmadığını da belirtti.
Partiler “tonların düşürülmesini” istiyor
Gazete devamla, Kıbrıs’ın güneyi’taki muhalif partilerin, sert eleştirilere devam ettiğini, ancak AKEL ile DİSİ’nin, endişeleri yatıştırmaya çalıştığını yazdı.
Habere göre DİSİ Milletvekili Dimitris Dimitriu, diyaloğun, Kıbrıs sorununun çözümü için tek yol olduğunu kaydederek, diyaloğa Türk tarafının “iki paralel masa” talebi yerine getirilmeksizin devam edilecek olmasının, çıkan engelin aşılması konusundaki en güzel gelişme olduğunu ifade etti.
AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu ise, müzakerelerin yeniden başlamasının olumlu bir gelişme olduğunu ve çıkmaz devam etseydi, o zaman Kıbrıs sorununun çözümü perspektifine olumsuz etki yapacak daha çok çatışma yaşanacağını söyledi.
Stefanu, üzerinde anlaşmaya varılan prosedürün, çözüm için yeni perspektifler oluşturduğunu ve bu perspektiflerin oluşması için de tehlikelerden uzak durulması gerektiğini vurguladı. Habere göre Stefanu, tüm siyasi güçlere “düşük tonlarda olma” çağrısı yaptı.
EDEK ise, Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’e, sahip olduğu makama saygı göstererek, Rumların sıradan bir temsilcisiymiş gibi davranmaktan vazgeçmesi çağrısında bulundu.
EDEK, Anastasiadis’in, kriterler üzerinde uzlaşılmadan veya üzerinde uzlaşıya varılmış bir harita sunulmadan çoklu veya beşli konferansı kabul ettiğini; en kötüsünün de, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in ağzından, konferansta, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin Rum Dışişleri Bakanı tarafından temsil edileceğinin; Anastasiadis’in de, Kıbrıs Rum tarafını temsil edeceğinin açıklanması olduğunu kaydetti.
Habere göre Rum Vatandaşlar İttifakı’nın Başkanı Yorgos Lillikas da, Anastasiadis’in önceki gün yaptığı açıklamayla, siyasi açıdan ne kadar tutarsız olduğunu gösterdiğini söyledi.
Anastasiadis’in birlikten söz ederken, diğer siyasi güçleri, bizzat kendisi Ulusal Konsey’i değersizleştirirken rıza göstermeye çağırdığını belirten Lillikas, Anastasiadis’i garantilerin devam etmesini kabul etmekle itham etti.
Ekologlar-Vatandaşlar İşbirliği de, Anastasiadis’in, Rumları bilinmeyen sonuçları olacak bir sürece sürükleyecek kararlar aldığını ve konferansa, “Kıbrıs Cumhuriyeti” temsilcisi olarak dışişleri bakanını göndermekle “kendi değerini düşürdüğünü” kaydetti.