Kaybolmaya yüz tutmuş Lefkoşa çeşmelerine bir gönderme olarak, Alashia Terracotta Sanat Topluluğu, tarafından organize edilen seramik atölye çalışması, Avrupa Birliği tarafından finanse edilip, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Gelecek için Ortaklık tarafından da desteklenen program çerçevesinde, dün, Bandabuliya’da gerçekleşti.
Topluluk adına yapılan açıklamaya göre, atölye çalışmalarına 7’den 77’ye kili şekillendirmek isteyen geniş bir grup katıldı.
Atölye çalışmalarını katılımcılara, Ayhatun Ateşin, Mümine Özdemirağ Yağlı ve Rauf Ersenal uygulamalı yaptırdı. Tuncer Bağışkan ve Ayhatun Ateşin’in Lefkoşa çeşmeleri ile yaptıkları araştırmalar ve fotoğraflar Hakan Çakmak tarafından film yapılarak izleyiciyle aynı gün buluştu.
Lefkoşa çeşmelerinden esinlenen sanatçı çalışmalarında izleyiciyle buluşarak kendi aktarımları modernize olarak çeşme motifleriyle yeni bir senteze ulaştı. Yarın sabah 09.00-12.00 saatlerinde yeniden yapılacak atölye çalışmaları ardından 15 Haziran’da, yapılan işler boyanıp sırlanacak ve Eylül de bir sergiyle izleyiciyle buluşacak. Bu aktarımların sentezi ve geçmiş kültürlerin izleriyle oluşan sergi atölyeler sonucunda seyirciyle buluşmanın ardından, yapılan tüm çalışmalar katılımcıların kendilerine ait olacak.
Proje küratörü ve Alashia Terracotta Sanat Topluluğu başkanı Ayhatun Ateşin yaptığı açıklamada şunları kaydetti;
“Lefkoşa kentinin fiziki yapısında çeşmeler önemli bir yere sahiptir. Mahalle dokusunun oluşumunda ve gelişiminde çeşmeler belirleyici unsurlardan biridir. Geçmiş kültürlerin özellikleri ve izleri gelecek kuşaklara aktarımda el sanatlarının iyi bir iletişim aracı olduğu düşüncesiyle kili şekillendirerek seramik çalıştayı düzenlemek istedik.
Çok basit görünen bir kültür oluşumunun üzerindeki bir motifin ardında binlerce yıllık bir kültürel oluşumun gelenekleri, görenekleri, efsaneleri ve inançları yatmaktadır. Katılımcılar, bunlardan esinlenen sanatçıların çalışmalarını izlerken, kendi birikimleri ve bir bilen hoca eşliğinde öğrendikleri teknik ve yöntemlerle uyguladıkları çalışmalarda kendi anlatımlarını ortaya koydular” (tak)