Serkan Soyalan
Adamos Katsantonis kocaman yüreğe sahip bir Kıbrıslı Rum. Gerek yaptığı müzikle, gerekse düşünceleriyle isyan ediyor adanın bölünmüşlüğüne ve direniyor sınırlara karşı. 2004 buluştu kendisi gibi müzisyen olan Kıbrıslı Türk Yıltan Taşçı ile ve iki dilde notalara yaydılar barış mesajlarını. Bizlerde sanattan yaşama, barıştan Kıbrıs’a kadar uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik Adamos’la.
Öncelikle müzikle tanışmanız nasıl oldu, bunu sorarak başlamak istiyorum?
Ben altı yaşımda Mağusa’da piyano çalmaya başladım. 1976 yılında askerdeyken de gitar dersleri veriyordum. 1978 yılında askerliği bitirince Yunanistan’a gittim ve Atina Üniversitesi’nde kompozisyon okumaya başladım. 13 yıl kompozisyon okudum. Bugüne kadar 25 kişisel albüm yaptım. Bunların içinde Yıltan Taşçı ile yaptığım albümler de var. Ancak bunların dışında onlarca albümde de isim olarak yer aldım.
Kıbrıslı Türk Yıltan Taşçı ile buluşmanız ve birlikte albüm yapma düşüncesi nasıl doğdu?
Yıltan, İngiliz Okulu’nda 2003 Eylül’ünde çalışmaya başlamıştı ve 2003’ün sonlarında bana telefon açıp, 12 Şubat 2004 tarihinde Lefkoşa’daki AKM’de kendisi için 30. yıl konseri düzenleneceğini, benim de bu konserde sahne almamı istedi. Bana “Adamos benimle bu konserde sahneye çıkar mısın?” dedi, bende kabul ettim. Ve ilk tanışmamız sizin ünlü besteciniz Cem Karaca’nın öldüğü 8 Şubat günü oldu. Biz Yıltan’la 8 Şubat günü tanıştık. O gün çok iyi hatırlıyorum Cem Karaca ölmüştü. İlk provamızı yaptık ve 4 gün sonra da 12 Şubat 2004’te de sahne aldık. Tanışmamız 8 Şubat günü oldu Lefkoşa’daki Arabahmet Kültür Evi’nde.
12 Şubat 2004 tarihinde birlikte ilk sahne almanızın ardından, albümler de ard arda geldi. İlk albüm çalışmasıyla ilgili neler söylemek istersiniz?
Bizim ilk albümümüz, “Aynı Gökyüzü Altında” adlı single çalışmamızdı. 12 Şubat konserinden 1 hafta sonra Güney Lefkoşa’daki Arion Stüdyosu’nda (Studio Arion) kaydetmiştik bu tek şarkılık albümü. Türkçe ve Rumca bir albümdü.
2004 yılında “Aynı Gökyüzü Altında” single çalışması yaptıktan sonra, karşıt cephelerden tepkiler aldınız mı?
Bugüne kadar bana karşı bedensel bir atağa maruz kalmadım. Ama ikimizin dayanışmasına yönelik gazetelerde yazılan yazılarda, baskılarla çok karşılaştım. Benimle ilgili böyle ironili köşe yazıları aleyhimde çok yazıldı. Ama barış yanlıları tarafından da çok güzel yorumlar da aldım. Bütünüyle bana hep karşı atak yaptılar diyemem.
Barış sevdalısı biri olarak Adamos Katsantonis, Kıbrıs’ta yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendiriyor?
Bizim kötü talihimiz stratejik önemi olan bu güzel adada, doğmuş olmamızdır. Tarihte her zaman bizim adamızın stratejik bir önemi olmuştur. Bu stratejik önemden dolayı ülkemiz işgal edildi. Ama kalplerimiz ve yüreklerimiz, duygularımız işgal edilemedi. Bütün Kıbrıslılar buna karşı mücadele etmelidir. İşgalcilerin tümü İngiliz, Yunan, Türk bu adadan çıkartılmalıdır. Zaten 1955’leri, 60’ları ve 74’leri yaşadık ve artık yaşamak istemiyoruz. Kale daima içten fethedilir ve Kıbrıslılar bu oyuna geldiler. Bunu bertaraf etmeliyiz.
Yaşanan süreçten umutlumusunuz?
Ben sanatçıyım, her zaman iyimserim. Sanatçılar iyimser olmazsa hiçbir şey olmaz. Eğer iyimser olmasaydık kardeşim Yıltan’la bu kadar eylem yapmazdık.
“Aynı Gökyüzü Altında” ile başlayan müzik yolculuğunda Yıltan Taşçı ile kaç albüme imza attınız?
Bu on yıllık süreçte kardeşim Yıltan’la birlikte 4 müzik albümü yaptık. İlki “Aynı Gökyüzü Altında”, ikincisi “Kıbrısta Barışı Engelleyemezsiniz”, üçüncüsü “Gara Kapı” ve dördüncüsü “Kıbrıs’ın Geleneksel Şarkıları”. Bir de çektiğimiz video klip çalışmamız var. Tankın üzerinde çektiğimiz bu klibi de Eralp Adanır çekmişti.
12 Şubat’ta bu birlikteliğin 10. yılınızı kutluyorsunuz. Bu özel günde bir de kutlama etkinliğiniz olacak. Biraz da bundan bahsedelim?
12 Şubat 2004 bizler için önemli bir tarihtir, çünkü ilk kez birlikte sahneye bu tarihte çıkmıştık. İşte bu tarihten tam 10 yıl sonra, yine aynı yerde, sahne alıyoruz. Konserimizin adı “Barış Konseri-Aynı Yolda 10 Yıl”. Konserimiz saat 20:00’de başlayacak, ancak 19:00’da Sayın Mehmet Ali Talat’ın açılışını yapacağı 10 yılın eylemlerini yansıtan fotoğraf sergimiz olacak. Toplam 40 fotoğraf sergilenecek. Ayrıca sunuculuğunu da siz yapacaksınız, bunu da söyleyeyim. Sunacağımız konserde söylenecek olan şarkıların yer aldığı sadece 150 tane albümümüzde olacak. Bu albüm sadece 150 insanda olacak. 150’sinde de Adamos ve Yıltan’ın imzası olacak. Geceye giriş ücretsiz olacak, ancak konser çıkışı bu albümlerden isteyenler satın alabilecekler. Konser 2 bölümden oluşacak. İlk bölümde Lefkoşa Belediye Orkestrası eşlik edecek bize, 6 protest şarkı seslendireceğiz. Konserin ikinci bölümünde ise geleneksel Kıbrıs şarkıları seslendireceğiz, burada da bizlere United Cyprus Band eşlik edecek. Bu grupta da Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum müzisyenler olacak.
Bu etkinlikten sonra da Yıltan Taşçı ile çalışmalar devam edecek mi?
Biz ölene kadar bizim eylemlerimiz ve birlikteliğimiz sürecek. Ve sonunda Kıbrıs problemi çözülünce, Kıbrıs’ta barış olunca da devam edecek birlikteliğimiz ama aşk şarkıları söyleyeceğiz. Ve barışı korumaya çalışan şarkılar yapacağız.
Peki bu 10 yıllık süreçte unutamadığınız anılarınız nelerdir?
Birincisi 2004 yılında Baf’ta başımıza bir olay gelmişti. Yıltan ilk defa, Güney Kıbrıs’ta konser veriyordu ve Baf’ta küçük bir çocuk, Yıltan’ın Kıbrıslı Türk olduğunu anlayınca, Yıltan’a “senin saçlarına dokunabilir miyim” dedi.
Diğer bir unutamadığım anım da Bodrum’da, konsere çıktık, Yıltan açış konuşmasında dedi ki “biz Birleşik Kıbrıs adına buradayız, barış için buradayız” Ve önümüzde Show TV, ATV, Kanal D, TRT, BRT gibi15-20 tane televizyon kanalı vardı. Yıltan “Birleşik Kıbrıs” deyince, BRT hariç tüm kameramanlar, kameralarını alıp kaçtılar.
Bir de Galatya’da (Mehmetçik), unutamadığım bir anım var. Yıltan yine bir giriş konuşması yaptı, barıştan bahsetti, “bizim kardeş olduğumuzu” söyledi. Orada birçok üniformalı asker vardı. Yıltan böyle bir konuşma yapınca, o yüksek rütbeli komutanların yüzleri dondu. O yüzleri de hiç unutamam. Ne zamanki biz konsere geçtik ve Kıbrıs’ın geleneksel şarkılarını söyledik, o zaman ortam biraz yumuşadı. Ama şunu da söylemek isterim, oranın belediye başkanı bize çok kibar davranmıştı.
Ve tabi ki hiç unutulmayan anım, Güney Lefkoşa’da Lokmacı Kapısı’nın açılması konusunda vermiş olduğumuz konserde, faşistlerin bize saldırısı olmuştu. Gazetelere manşet olmuştuk. Şunun altını çizmek istiyorum 10 yıllık kariyerimizde, en onurlu şey faşistlerin bize saldırmasıdır.
İlk defa sahne aldığımız 12 Şubat 2004’te Yıltan’la “Aynı Gökyüzü Altında”yı seslendirmiştik. Şarkı bitince insanlar ağlıyordu ve slogan atıyordu. Bu benim hayatımda en duygulu konserlerimden biridir. Orada ilk defa duydum “Kıbrıs’ta Barış Engellenemez” sloganını.
Okuyucularımıza bir mesaj verecek olursak, neler söylemek istersiniz? (Adamos bu soruyu Türkçe olarak cevapladı)
Vatan bölünmez!