Başbakan Sibel Siber, Kalecik’te yaşanan petrol kazasıyla ilgili uzman heyetin raporunun Başbakanlık’a sunulduğunu açıkladı ve “Halkımızın müsterih olmasını isteriz ki, bu yaşadığımız acı çevre felaketlerinin bir kez daha ülkemizde yaşanmaması ve suçluların en azami cezaya çarptırılması için hükümet olarak gerekli çalışmaları yapmak ve tedbirleri almak konusunda kesin kararlıyız” dedi.
Siber, acil müdahale için gerekli ekip ve ekipmanın, kıyı tesislerinde ve/veya bakanlık bünyesinde uygun alanlarda acil müdahale birimlerinin bulundurulmasının sağlanması gerektiğini vurguladı.
Raporda, acil müdahale planı oluşturulmasının gerekliliğinin vurgulandığını bildiren Başbakan Siber, ülke ve halk adına suçlulardan hesap sorulacağını ifade etti.
Başbakan Siber, 16 Temmuz Salı günü, İskele Kalecik bölgesindeki AKSA işletmesindeki elektrik santralına yakıt tahliyesi sırasında denize yayılarak çevre kirliliği yaratan fuel-oil sızması olayıyla ilgili yazılı açıklama yaparak, gelişmeleri kamuoyuna duyurdu.
Konuyu takibe alarak çevre kirliğinin temizlenmesi ve kazanın oluşmasında ihmal ve sorumluluğu olanların tespiti için çalışmalar başlatıldığını hatırlatan Başbakan Siber, talepleri üzerine Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, kaza sonrası oluşan deniz kirliliğini temizlemek ve durum tespiti yapmak üzere harekete geçtiğini kaydetti.
Kirliliği yerinde inceleme ve değerlendirme yapmak üzere Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar başkanlığında uzman bir heyetin ülkeye geldiğini hatırlatan Başbakan Sibel Siber, uzman ekibin inceleme ve AKSA yetkililerinden bilgi alarak elde ettiği bulgular ışığında hazırladığı raporu, Başbakanlık’a sunduğunu bildirdi.
“Sİgorta çevre kirliliğini de kapsıyor
Başbakan Sibel Siber, raporu ve varılan bulguları halkın doğru bilgilenmesi açısından kamuoyu ile paylaşmak istediğini belirterek şunları açıkladı:
“Uzmanların sunmuş oldukları raporda;
AKSA'nın özel bir sigortadan yaptırılmış “Kıyı Tesisi Mali Sorumluluk” sigortasının bulunduğu ve sigorta kapsamının çevre kirliliğini de kapsadığı, şu ana kadar yapılan temizlik çalışmaları neticesinde deniz yüzeyinden yaklaşık 20 ton sulu fuel-oil toplanmış olduğu tekrar kullanılmak üzere AKSA tarafından bir tanka (slop tankı) alındığı, toplanan kontamine atıkların şu an için AKSA'nın alanında variller içinde biriktirildiği,
dalganın etkisi ile tüm fuel-oilin kıyılara vurduğu, deniz yüzeyinde kirliliğin mevcut durum itibariyle gözlemlenmediği,
etkilenen kıyı özelliğinin az kumsal, daha çok kayalık alan olduğu,
kirliliğin AKSA firması ile adanın kuzeyinde yer Alan Bafra turizm bölgesi arasında yaklaşık 13 km'lik bîr alanı kapsadığı,
bölge içerisinde kirlilikten etkilenen AKSA tesisine uzaklığı 2.5 km kıyıdan uzaklığının 500m olan 1 adet balık çiftliğinin bulunduğu,
Tahal Su Arıtma Tesisi deniz suyunu arıtarak kullandığı için kirlilikten sonra faaliyetini durdurduğu ve alınan numune sonuçlarına göre faaliyetine karar verileceğinin belirtildiği,
Bafra'da bulunan Mehmetçik plajı, Nuhun Gemisi ve Kaya Artemis otellerinin sahillerinde yapılan incelemelerde herhangi bir kirliliğin gözlenmediği ancak her ihtimale karşı 25 kişilik ekip ve 1 kamyon malzemenin bölgede hazır bekletildiği tespitleri bilgime getirilmiştir.”
“10 yıllık hat...”
“Ayrıca AKSA yetkililerinden, 2003 yılında faaliyete geçen elektrik üreten mobil santrale yakıt aktarılırken olayın meydana geldiği hattın 10 yıllık hat olduğu ve bu hatta kullanılan flexible borunun 1 yıl önce değiştirildiği ve bu flexible borunun deniz altındaki çelik aktarma hattına bağlantısında patlama sonucu kopmasıyla meydana geldiği doğrultusunda bilgi alındığı,
Flexible borunun kopmasına müteakip çelik olan hattın kendini otomatik olarak kapattığı sadece boruda kalan tabana yayılan fuel-oilin deniz yüzeyine yayılarak daha sonra dalga ile kıyı şeridine yayıldığı bilgisi de raporda belirtilmektedir.”
“Acil eylem planı gerekli”
Başbakan Sibel Siber, raporda, bir turizm cenneti olan ülkede bu tür felaketlere karşı eksikliklerin ve yapılması gerekenlerin de aktarıldığını belirterek, “bu tür kirliliklere müdahale edilebilecek yeterli malzeme ekip ve ekipman bulunmadığı göz önünde bulundurularak, bu tür kirliliğe karşı Acil Eylem Planı’nın da bulunmaması ve bu olay neticesinde acil müdahale yapılamadığı için kirliliğin geniş bir alana yayıldığı ve büyük bir çevre felaketine neden olduğu yönünde de tespitler yapıldığını” bildirdi.
“Kaba temizliğin ardından ince temizlik”
“Temizleme faaliyetleri, şu an için kaba temizlik diye tabir edilen fuel oilin bulaştığı alanların bariyer ve sorbent boomlarla kontrol altına alınarak hapsedilmesi, hapsedilen kirliliğin manuel yöntemle temizlenmesi şeklinde yürütüldüğünü” ifade eden Başbakan Siber, kaba temizliğin ardından ince temizlik çalışması gerçekleştirileceğini belirtti, şöyle devam etti:
“Bu aşamada kayalık ve beton alanların, gerekli tedbirler alınarak, basınçlı su makinalarıyla yıkanması, kumsal alanların taranması, sürekli kontrol edilerek kirliliğin boyutuna göre gerekirse elenmesi gerekmektir. Ayrıca, havadan ve denizde dalgıç taraması ile incelemelere devam edilecek olup, deniz suyu numunelerinin alınması da ayrıca büyük önem arz etmektedir.
Temizlik çalışmaları sonucu bölgede toplanan kontamine atıkların tehlikeli atık sınıfına girdiği ve bunlar için uluslararası standartlara uygun izin ve lisansı bulunan bu tür atıkları bertaraf edecek tesislerde bertarafının sağlanması gerekecektir.”
Yapılması gerekenler...
Başbakan Sibel Siber, uzman heyetin raporunda, olası diğer olaylar için yapılması gerekenlerle ilgili de şu öneriler yapıldığını açıkladı:
“Acil müdahale konusunda gerekli ekip ve ekipmanların petrol ve diğer zararlı maddelerle faaliyet gösteren kıyı tesislerinde ve/veya Bakanlık bünyesinde uygun alanlarda acil müdahale birimlerinde bulundurulmasının sağlanması gerekmektedir.
Kirlilik yaratma ihtimali bulunan tesislerin ÇED raporlarında onaylı Acil Müdahale Raporlarına yer verilmesinin sağlanması faydalı olacaktır.
KKTC'nin petrol ve diğer zararlı maddelerle mücadele hususunda Acil Müdahale Planı oluşturmalıdır. Adanın risk envanteri oluşturularak, riskli görülen kıyı tesisleri ve bölgeler için bölgesel ve ulusal acil müdahale olanlarının oluşturulması önem arz etmektedir. Raporda bu konuda, Türkiye’nin ‘Ulusal Acil Müdahale’ planı ile koordinasyon sağlanması önerilmiştir.”
Başbakan Sibel Siber, konuyla ilgili çalışma yapan bakanlıkların tespitinde ise, “AKSA şirketinin uluslararası standartlara göre tahliye yapmadığının da görüldüğünü” belirterek, “Devletimizin de bu konuda maalesef denetleyici görevini yerine getirmediği gözlemlenmiştir” dedi.
Başbakan Siber, çalışmalar çerçevesinde dün Tahal Su Artıma Tesisi’nin altı tankından alınan numunelerin analiz sonuçlara göre bu sularda kirlik saptanmadığını da açıkladı.
İki büyük turistik tesisin yer aldığı bölgeden alınan su numunelerine ait açıklamayı, sonuçlar ellerine ulaşır ulaşmaz yapacaklarını da bildiren Başbakan Siber, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Halkımızın müsterih olmasını isteriz ki, bu yaşadığımız acı çevre felaketlerinin bir kez daha ülkemizde yaşanmaması ve suçluların en azami cezaya çarptırılması için hükümet olarak gerekli çalışmaları yapmak ve tedbirleri almak konusunda kesin kararlıyız.
Siz değerli halkımızı temin etmek isterim ki, ülkemiz adına, halkımız adına suçlulardan bunun hesabı mutlaka sorulacaktır. Bu konuda kararlıyız ve gerekli düzenlemeleri yapmak üzere çalışmalara başlamış bulunmaktayız” TAK