“HER İKİSİ DE SARIŞINDI...”
Lefkoşa’nın Geçmiş Yılları sosyal medya grubunda bir sorumu yanıtlayan Katy Paşas da, “Her iki kızkardeş de Yunan’dı... Her ikisi de kısa boylu ve sarışındılar, çok sevimli insanlardı... Elita Kıbrıs’tan ayrılınca, Litsi, Makarios Caddesi’nde bir mağazaya taşınmıştı...” diyor.
Arkadaşım Aleksandra Attalidis de Chez Elita konusunda bilgi veriyor bana:
“Sevgili Sevgül, o binanın sahibi olan arkadaşım Eleni Velari’ye göre, Chez Elita, Elita Cameron’a aitmiş. Yunanlıymış Elita Cameron ve eşi Tom ise İngilizmiş... Elita’nın annesi Sofia terziymiş ve mağazada satılan pek çok elbiseyi o dikmiş... Elita’nın Litsi Dadakaridu adlı bir kızkardeşi daha varmış ki o da daha ileri tarihlerde Makarios Caddesi’nde “Litsi’s” mağazasını açmışmış...”
“ELİTA HARİKA SATIŞ YAPIYORDU...”
Arkadaşım Aleksandra Attalidis’in önerisi üzerine Eleni Velari’ye de yazıyorum ve o da bana bilgi veriyor:
“Merhaba Sevgül, kızkardeşimin benden maada hatırladığı bir şey vardır ki gerçekten de mağazada bazı giysiler İngiltere’den ithal edilmekteymiş... Susan Small marka giysiler burada satılmaktaymış... Bayan Sofia’nın eşi Bay Leonidas da mağazada hep beraber onlarla çalışmaktaymış... Ancak terzilik yapmayı bilen tek kişi Bayan Sofia imiş... Elita ise harika satış yapabiliyordu...”
Böylece Elita’nın soyadının Cameron olduğunu, üçüncü bir kızkardeşlerinin Yunanistan’da evli olduğunu ve onların kızı Sofia Dadakaridu’nun da Lefkoşa’da liseye gittiğini öğreniyorum...
SUSAN SMALL GİYSİLERİ...
“Susan Small” hazır giyim markası, İngiltere’de 1940’lı yıllarda Leslie Carr Jones tarafından yaratılmış – daha çok gece kıyafetleri üretiyormuş...
1947 yılında Susan Small, Horrockses ve Polly Peck gibi diğer moda şirketleriyle gücünü birleştirerek daha büyük satışlar için harekete geçmiş... Polly Peck, sonraları Asil Nadir’e ait bir şirketti bildiğimiz gibi...
1943 yılında Susan Samll şirketine esas dizayner olarak katılan Maureen Baker, 1973 yılında Prenses Anne’ın gelinliğini dizayn etmekle görevlendirilince, büyük bir fark yaratmış... Prenses Anne için yarattığı gelinlik 1970’li yıllarda İngiltere’de gözde gelinlik olarak modaya dönüşmüş... 1978 yılında ise prensesin koruması altında, Maureen Baker kendi şirketini “Maureen Baker Designs” adlı kendi şirketini kurarak Susan Small şirketinden ayrılmış. Susan Small giysileri, Lefkoşa’da işte Chez Elita’da satılmaktaymış...
VANITY FAIR...
Annesi terzi olan arkadaşım aynı zamanda yine Uzunyol’da bulunan Vanity Fair adlı mağazayı da hatırlıyor, “Ama bu bir butikti” diyor “ve sahibi Türkçe konuşuyordu...”. Vanity Fair’in sahibi ise, ünlü fotoğrafçı Edmond Torikyan'ın kızka’deşi Hayguhi Torikyan imiş...
Böylece Uzunyol’da modanın öncüleri Chez Elita, Maison Jenny ve Vanity Fair imiş... Ablam ayrıca “Fisher” diye bir mağaza daha hatırlıyor:
“Gündelik giysiler satardı Fisher... Babam bana oradan petikare giysiler almıştı, ayrıca iri düğmeli mavi bir elbise” diye anlatıyor. “Fisher’de satılanlar, daha çok gündelik giyebileceğimiz giysilerdi” diyor ablam...
George Messaritis’in sosyal medya grubu Lefkoşa’nın Geçmiş Yılları grubunda pek çok insan annelerinin giysilerini ve paltolarını Chez Elita’dan satın aldığını hatırlıyor... Bu gruptaki herkese çok teşekkür etmek istiyorum çünkü çok kısa sürede ulaşmak istediğim neredeyse tüm bilgilere, bu grup sayesinde son sürat ulaşabildim...
DÜĞME SATAN DİKRAN...
Ben doğmadan çok önce yaşanmış bunlar – ailemizin Chez Elita’dan alışverişleri 1958’e geldiğimizde artık bitmişti – babam “teşkilat”a katılmadığı için işsizlikle ve tehditlerle cezalandırılmış, ailemiz bilinçli olarak yoksullaştırılmış ve artık Chez Elita gibi mağazalardan alış-verişin mümkün olmadığı, ancak karnımızı doyurabileceğimiz günler başlamıştı bizim için...
Ancak ablam İlkay Adalı, o dönem Denktaş’ın özel kalem müdürü olan Kutlu Adalı ile evli olduğu için, henüz bu durumda değildi ve verilen partilerde giymek üzere Chez Elita’dan giysi satın almasa bile, Lefkoşa’nın ünlü terzilerinde çok güzel giysiler diktiriyordu... Foto Ümit’in eşi terzi Vacide Hanım’ı, Arabahmet’teki terzi Tiraje Hanım’ı çok iyi hatırlıyorum – bu giysiler dikilirken de, düğmeleri veya özel aksesuarları, Dikran’dan alınırdı... Ben de ablamla ve annemle, ablama bu aksesuarları almak üzere Dikran’a giderdim. Dikran bir düğmeciydi ancak orada çok özel aksesuarlar da satılırdı giysiler için: Elbiselere dikilecek renkli tüyler, pullar, pembe-mor zincir kolyeler gibi... Dikran da ara bölgede kaldı savaş nedeniyle... Şimdi bir hayalet gibi duruyor o mağaza...
SAKS RENGİ TAFTA BİR ELBİSE...
Chez Elita’dan satın alınmış mavi renkli tafta elbise ise uzun yıllar boyunca annemin dolabında kalacaktı...
1950’li yıllarda Chez Elita’dan satın alınmış olan bu elbiseyi, ablam İlkay Adalı şiir gecelerinde giymişti... Onun bu elbiseyle şiir okurken bir fotoğrafını bile buluyorum. 1962 tarihli bu resim, Zafer Sineması’nda çekilmiş... O dönem Türkiye Büyükelçiliği’nde Kültür Ataşesi olan Nefi Koryürek, bir şiir gecesi tertiplemiş ve bu geceye de Güzel Sanatlar Derneği’nden, Lefkoşa Türk Lisesi ve Lefkoşa Kız Lisesi mezunlarından şairler davet edilmiş – ablam da davetli şairler arasındaymış. Zafer Sineması’nda tertiplenen o geceden bir de toplu fotoğraf var... Ablam bana bu fotoğrafta bulunan, hatırladığı isimleri sayıyor:
“Orbay Deliceırmak, Osman Güvenir, İnci Moreket (Mehmet Moreket’in ablası), Tülin Öztekiner (Doktor Öztekin Öztekiner’in eşi), Ersin Taşer (o günlerde Halkın Sesi’nde sanat sayfası yapmaktaydı), halen Avustralya’da olan arkadaşımız Yüksel ve en kenarda oturan Göksel ki soyadını hatırlamam. Yine en kenarda en önde oturan şahıs da Nefi Koryürek’ti... Kıbrıs’ta görev süresi tamamlandığı zaman bir Kıbrıslıtürk’le evlenmişti... Fotoğrafta Ahmet Tolgay’ın olup olmadığını bilmem, o da Bozkurt gazetesinde sanat sayfası yapıyordu o günlerde...”
İlkay Adalı, Chez Elita'dan alınmış elbiseyle bir etkinlikte şiir okurken görülüyor... 1950'li yılların sonu...
Zafer Sineması'nda 1962 yılında TC Kültür Ataşesi Nefi Koryürek tarafından düzenlenen şiir gecesinde, Chez Elita'dan mavi tafta elbiseyle İlkay Adalı (oturanlardan soldan ikinci)
DEVAM EDECEK