CHP’li konuklara “bilmeleri adına” açık mesajımdır!

Serhat İncirli

Colonialism yani “sömürgecilik” nedir?

Efendim, “söylendiği zaman”, ağırınıza gidiyor olabilir ama “sömürgecilik”, en basit anlatımıyla, “bir devletin ya da hükümdarlığın, başka halklar, toplumlar, uluslar ya da devletler üzerinde kontrol etme siyaseti”dir…

-*-*-

Nasıl mı?

Mesela “ekonomik dominasyon”…

Yani ekonomik anlamda baskı kurup, o baskıyla o ülkeyi ya da halkı kontrol etmek…

En önemli konu budur…

En başta gelen, ekonomik dominasyondur…

-*-*-

Aklınıza gelen her hangi bir ülke ve bir toplum var mı?

Sizi gidi hainler sizi!

-*-*-

Sömüren devlet ya da hükümdar, ekonomik anlamda kendi maliye ve para politikasını sömürdüğü ülkeye domine ettiği anda, kendi dinini empoze etmeye başlar…

Kendi dilini de…

Ve bazı kaynaklara göre, “her türlü kültürel uygulamasını” da…

-*-*-

Şimdi, siyaset olarak, “biz taksimciyiz ve KKTC diye bir şey yoktur, Kuzey Kıbrıs, Türkiye’dir, bu topraklar da Türkiye’nin malıdır” diyorsanız, bu bir görüştür…

Mesela bir general eskisi geçenlerde dedi ki, “… Karpaz Rumların eline geçerse…” falan…

Bizde de o general eskisini alkışlayan, geçmişinde Türk Bayrağı yakmışlığı bile bulunan dönekler, bu görüşün üstüne atladı…

-*-*-

Peki, Karpaz, hangi devletin veya “bireysel anlamda”, hangi devlet vatandaşlarının mülküdür ki “Türkiye’nin mülküymüş gibi” propagandası yapılabiliyor!

Ve buna, haklı siyaset, haklı dava falan gibi isimler veriliyor…

-*-*-

Türkiye’deki hükümetler, hükümdarlar ne karar alırsa alsın, kesinlikle saygı duyarım…

Ama bu karar veya kararlar önce demokratik ve adil olmalıdır…

Değilse ve beni de doğrudan ilgilendiriyorsa, eleştiririm tabii ki…

Eleştirdiğim anda gerek işsiz kalmam için çaba harcayan, sürekli “vatan haini” suçlaması yapan bir grup insan var; tamamı sabıkalıdır…

Nasıl mı?

Mesela bir tanesi var, çok ilginçtir, çok yakın bir akrabası, bu ülkedeki en büyük banka soygunlarından birini gerçekleştirmiştir.

Baş milliyetçi!

Bir tane var; daha önce çok yazdım, geçmişindeki solculuk seviyesi, bizim hiç anlayamadığımız bir seviyedir…

Adam o kadar sola kaymıştı ki, haliyle yelpazenin öteki ucu olan “ELAM”ın durduğu yere kadar gelerek Türk Bayrağı yakıyordu!

Yaktığı anda da başına taş düşmüş olacak ki, ELAM’ın durduğu yerde durdu!

-*-*-

Sömürü düzeni bitmek zorundadır…

Ve akla uygun olan, mantıklı olan, Kıbrıs sorununu “ortada buluşabileceğimiz tek yer” durumundaki federal çatının altında barışla kucaklaştırabilmektir.

-*-*-

Türkiye mi?

Taleplerine saygım elbette sonsuz ama çözümsüzlük bizim işimize hiç gelmiyor.

Defalarca yazmışlığım vardır övünmek gibi olmasın ama kendi çıkarları ile benim çıkarlarım çatışabilmektedir…

Ödün verecek olan niye ben olayım?

Niye Erdoğan’ın keyfi çocuklarımın göçü olsun ki?

-*-*-

Mesela şu anda acilen Euro’ya geçmek lazım…

Nasıl mı?

Kıbrıs sorunu çözülerek tabii ki!

“Biz miyiz çözmeyen, bak Rumlar Annan Planı’na hayır demişti” mi diyeceksiniz?

Geçiniz!

-*-*-

Bir yolunu bulup, Kıbrıs sorunu çözülmelidir…

Kıbrıs sorunu çözülmediği için Rumlar veya Türkiye’nin kaybedeceği ya da kaybettiği hiç bir şey yoktur.

Ama çözümsüz geçen her gün, bizim için yıkımın devamından baka bir şey değildir.

-*-*-

Haaaa, “vay hain vay”, “Anavatan bizi kurtardı”, “bak bize su bile verdi”…

Bunların tamamının karşılığı ödenmiştir, kimse kaş veya göz güzelliği için kimseye yardım etmez, yardımcı olmaz…

Bu da biline!

Ve bugün CHP’liler KKTC’ye gelecekmiş; aynı kafayla yürüyeceklerse, ta cehennemin dibine!


Şu andaki durumdan daha kötü ne olabilir ki?

Dünyanın en tehlikeli cümlesi nedir?

Geçenlerde sanal alemde gezerken rastladım; Dünyanın en tehlikeli cümlesinin “Bundan daha kötü ne olabilir ki?” soru cümlesi olduğu belirtiliyordu…

-*-*-

Gerçekten tam da böyle!

Gençlerimiz, çocuklarımız, geleceğimiz göçüyor!

Adamlar bize hala vatan, millet, filmi çeviriyor…

-*-*-

Vatandaşın ekmek alacak parası kalmadı; TL çürüdü; kimse borcunu ödeyemez, kirasını bir araya getiremez hale geldi; efendiler bize hiç utanmadan ve usanmadan milliyetçi kahramanlık türküleri okuyor!

-*-*-

İçinde olduğumuz durumdan daha kötü ne olabilir ki?

Gerçekten, bu soruyu kendimize sormamız; aklımıza bu günden daha kötü senaryolar veya olasılıklar geliyorsa da; o zaman Avrupalı olmayı, AB vatandaşları olmayı, insanca, adaletli bir şekilde yaşamayı tercih etmeliyiz…

-*-*-

Ve asla unutmamalıyız ki, “benim memleketim, benim kararım”…


İnternette bu fotoğrafın altında şöyle bir cümle yazılıdır: “… İngiliz çocuklarına, kendi devletlerinin kolonializm ve emperyalizmle ilgili gerçeklerini öğretin”… Ne demek istediğimi bilmem anlatabildim mi?