Türkiye'de "Çiftlik Bank" sistemine ilişkin açılan 3 ayrı davada, "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme", "bilişim sistemlerini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık" ve "ticari şirketlerin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından kardeşi Mehmet Aydın'la beraber yargılanan Fatih Aydın'ın tutuklanmasına karar verildi.
Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinde peş peşe yapılan 3 duruşmaya, tutuklu sanıklar Mehmet Aydın ve Fatih Aydın SEGBİS sistemiyle katıldı. Duruşmada tutuksuz 6 sanık, bazı müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmalarda kimlik tespiti yapılan Fatih Aydın, evli ve 3 çocuk babası olduğunu, işi olmadığı için hiç gelirinin bulunmadığı söyledi.
İlk kez hakim karşısına çıkan sanık Fatih Aydın, 3 duruşmada da savunma yaptı. Aydın, savunmasında, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Kardeşimin Türkiye'de faaliyet gösteren şirketlerine hiçbir şekilde ortak olmadım. Kardeşim ilk olarak Bursa'da açtığı şarküteride ürün tedarikini sağlamam için benden yardım istedi." dedi.
"Çiftlik Bank" organizasyonuyla herhangi bir bağlantısı bulunmadığını iddia eden Fatih Aydın, kardeşinin sadece şarküterinin belediyeyle ilgili işlemlerinin halledilmesi için kendisine müdürlük yetkisi verdiğini, daha sonra da şarküterinin devredildiğini dile getirdi.
KKTC'deki şirkete ortaklık
Aydın, Cengiz Samur'la şarküteriye gittiği süreçte tanıştığını, daha sonra da iletişimi kopartmadığını belirterek, "Bana kardeşim ve eşiyle Kıbrıs'ta olduklarını söyledi. Kardeşim ve eşinin hem tatil yaptığını hem de orada bir şirket açmak istediklerini, ancak KKTC'de açılacak şirkette en az iki ortak gerektiğini ve yüzde 20 hisseyle beni uygun gördüklerini anlattı. Ben de bu teklifi kabul ettim. Şirketin ortağı oldum. Kardeşim bana imza aşamasında bu ortaklığın formaliteden ibaret olduğunu ve bu şirketten herhangi bir beklentimin olmaması gerektiğini söyledi. Eğer istersem uğraştığım halı yıkama işini büyütme konusunda yardımcı olacağını ekledi." ifadelerini kullandı.
KKTC'deki işleri hallettikten sonra birlikte Türkiye'ye döndüklerini ve çok uzun bir süre kardeşiyle görüşmediğini söyleyen Aydın, babasının vefat etmesiyle kardeşiyle cenazede görüştüklerini, Bursa'ya döndükten sonra, kardeşinin şarküteriyle ilgili sıkıntılar yaşadığı için şirketi İstanbul'a taşıdığını öğrendiğini, fakat İstanbul'da nereye taşındığını, kimlerle çalıştığını bilmediğini iddia etti.
Sanık Aydın, Mehmet Aydın'ın Uruguay'a gittiğini eşinin kardeşinin eşiyle konuşmasıyla öğrendiğini, nedenini sorduğu kardeşinin de Türkiye'deki faaliyetleri nedeniyle mafyayla uğraşmak zorunda kaldığı için uzaklaştığını söylediğini aktardı.
"Kardeşimin daveti üzerine Uruguay’a gittim"
Bir süre sonra Mehmet Aydın'ın daveti üzerine eşiyle Uruguay'a gittiğini dile getiren Aydın, orada yaşadıkları bir sıkıntı nedeniyle eşlerini Türkiye'ye gönderdiklerini anlattı.
Arjantin'e geçtiklerinde evde kardeşinin yanındaki çalışanları da gördüğünü belirten Aydın, şöyle devam etti:
"Oradaki şartları beğendiğim için kendilerine çalışma teklifinde bulunarak getir-götür işlerini yapabileceğimi söyledim. Mehmet Aydın kabul etmeyince Türkiye'ye döndük. Ben onların hepsini bilgisayar başında gördüm, ancak ne iş yaptıkları anlayamadım. Türkiye'ye döndükten sonra kardeşimin yaptığı birlikte çalışma teklifini kabul ettim. Beraber Arjantin'e gittik. Mehmet Aydın çalışanlarıyla anlaşamadığı için Uruguay'a gitti. Uruguay'da evlendim ve eşim çalışma izni alabilmem için bana yardım etti. Türkiye'ye dönmedim. Yaklaşık 7 ay sonra kardeşim hakkında Türkiye'de çıkan haberleri gördüm. Kendisine bu durumu sorduğumda, bazı sıkıntılar yaşadıklarını, Ticaret Bakanlığıyla görüştüklerini, durumu anlatmak için sunum hazırladıklarını söyledi."
"Tehditler geldiği için Türkiye’ye dönmek istemedim"
Kardeşi Mehmet Aydın'ın olayların ardından Uruguay'a tek başına geldiğini, daha sonra da Türkiye'de tutuklamaların başladığını gördüğünü anlatan Fatih Aydın, şunları kaydetti:
"Osman Naim Kaya bu olaylardan dolayı kardeşime yüz çevirdi. Kardeşim de Brezilya'ya gitti. Beni de çağırdı ancak eşim hamile olduğu için gitmedim. Ben o dönem tehditler geldiği için Türkiye'ye dönmek istemedim. Kardeşimin her şeyi düzelteceğini düşündüm. Kardeşim döndükten sonra beni de çalıştığım yerde gelip yakaladılar. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Hakkımızda medyada çıkan haberler kesinlikle gerçeği yansıtmıyor. Biz orada lüks bir yaşam sürmedik. Ben orada 4 yıl çalıştım. Müştekilerin kardeşimle yapmış oldukları iş ve işlemlerden beni suçlamaları doğru değil. Benim herhangi bir ticari ve sosyal bir ilişkim olmadı, mal varlıklarına ilişkin bir tasarrufum olmadı."
Sanık Mehmet Aydın, ağabeyinin beyanlarını doğruladı
Tutuklu sanık Mehmet Aydın ise, kardeşinin beyanlarının doğru olduğunu söyleyerek, iddianameyi yeni okuma fırsatı bulduğunu anlattı.
Müştekilerin iddianamede, genel olarak televizyon reklamlarından görerek oyunu oynadıklarını söylediğini, fakat yayınlanan reklamlarda şarküteri ürünlerinin tanıtıldığını, oyunu teşvik edici bir ibare olmadığını ifade eden Aydın, müştekilerin bu beyanlarını kabul etmediğini kaydetti.
Duruşmada, cumhuriyet savcısı, Fatih Aydın'ın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyetini dikkate alarak tutuklanmasını istedi.
Mahkeme heyeti, Fatih Aydın'ın aynı suçlardan yargılandığı 3 dava kapsamında, tutuklanmasına karar vererek, duruşmaları erteledi.
Olay
Kamuoyunda "Çiftlik Bank" olarak bilinen ve gelir getirme vaadiyle çok sayıda vatandaşın mağdur olmasına yol açan sistemin kurucusu ve 2 yıldan fazla süre firari bulunan Mehmet Aydın, Türkiye'nin talebi üzerine Brezilya tarafından sınır dışı edilmişti.
"Tosuncuk" lakabıyla tanınan Aydın, 3 Temmuz'da İstanbul Havalimanı'nda uçakta gözaltına alınmış, 102 mağdurun şikayeti üzerine hakkında başlatılan soruşturma kapsamında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık", "tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı" suçlarından tutuklanmıştı.
Fatih Aydın Uruguay'da yakalanıp Türkiye'ye teslim edilmişti
"Çiftlik Bank" sistemine ilişkin soruşturma kapsamında "Bankacılık Kanunu'na aykırılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama", "bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" ve "tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı" suçlarından firari olarak aranan Fatih Aydın, temmuz ayında Uruguay'da düzenlenen operasyonla yakalanmıştı.
Aydın için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında iade talebinde bulunulmuş, ardından 2 Kasım'da Türkiye'ye getirilmiş, sevk edildiği hakimlikçe tutuklanmıştı.
83 bin 446 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan Çiftlik Bank sistemine ilişkin 3 ayrı iddianamede, Mehmet Aydın ile Fatih Aydın'ın "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme", "bilişim sistemlerini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık" ve "ticari şirketlerin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından toplam 4 bin 449 kişiyi mağdur ettikleri gerekçesiyle 25 bin 39 yıldan 83 bin 446 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Bu 3 davada, Aydın kardeşlerin yanı sıra bazı sanıklar hakkında da yargılama sürüyor.