Ciklos’ta ne oldu?

Mert Özdağ

Ciklos mevkiinde meydana gelen ve felaket bir sonuç yaratan olayla ilgili herkes düşüncesini söylüyor.
Elbette sel felaketinin geneli için de yorumlar, değerlendirmeler yapılıyor.
Her konuda olduğu gibi yine çok konuşup, çok tartışıyoruz.
Su baskınlarının bölge bölge araştırması yapılacak elbette ancak özellikle Ciklos'taki durum biraz daha dramatik.
Zira 4 kişi hayatını kaybetti orada olanlar nedeniyle…
Öncelikle şunu söylemek gerekiyor, araştırma sonuçları ortaya çıkmadan, tüm soruşturmalar tamamlanmadan hiçbir şey net değil, nihai doğru değil.
Ortada birçok iddia var.
Kimisi 'yolun hatalı' olduğunu söylüyor, kimisi söz konusu arabayı kullanan gençlerin 'uyarıldığını' iddia ediyor.
Hepsi birer muamma!
Pek tabii yol kapama, kesme, trafiğin akışını engelleme noktasında bir gecikme olup olmadığı da tartışılanlar arasında…
Yol trafiğe geç mi kapatılmıştı? Kimse bunu kestiremiyor.
Ancak net olan bir şey var, eldeki bir görüntü…

                                                                         ***

Sosyal medyada dolaşan bir görüntüde Ciklos'un batı yününden, yani piknik alanından bir su akışının yola çıktığı çok net şekilde görülüyor.
Hatta görüntüde o suyun, yolun Girne-Lefkoşa şeridini tamamen kapladığı ve yolda çok şiddetle aktığı izlenebilir.
Virajın sıfır noktasında ise dereye yöneldiği tahmin edilen su, işte bu noktada söz konusu aracın uçuruma yuvarlanmasına yol açmış.
Dediğim gibi hiçbir şey net değil, sadece tahmin yürütüyoruz.
Peki bu olay nedir?
Adını koymak gerekirse ne diyebiliriz?
“Doğal afet” sonucu ölüm mü?
“Olağanüstü bir olay” mı?
“Trafik kazası” mı?

                                                                         ***

Eğer bir sorumlu arıyorsak, eğer birileri bu olayla ilgili sorgulanacaksa olayın önce ne olduğuna karar vermeliyiz.
Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok.
Bizim için olağanüstü olan bu olayın benzerleri diğer ülkelerde çokça yaşandı, yaşanıyor.
“Sel sularına kapılıp uçuruma yuvarlandı”
“Buz kaplı yolda direksiyon hakimiyetini kaybetti, yoldan çıktı”
“Tuzlanmamış yol araçların savrulmasına yol açtı”
“Şiddetli rüzgar araçları savurdu, yolun bariyersiz olması araçların yoldan çıkmasına neden oldu”

Doğal gelişmeler trafikte bazı kötü sonuçlara yol açabiliyor çoğu zaman.
Hepsi birer trafik kazası değil mi bunların?
Olayın trafikte meydana gelmesi zaten, yolu, projeyi, oradaki alt ve üst yapı eksikliklerini sorgulamamıza olanak sağlıyor.
Eğer olay trafikte meydana gelmeseydi, örneğin arazide bir traktör kazası olsaydı kimse kazanın olduğu zemini sorgulayamazdı!

O zeminle ilgili sorumlu arayamazdı.
Farkındayım “kaza” kelimesi rahatsız edici olabilir ancak sözlük “Karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve zararla sonuçlanmış olan olay” diye açıklıyor.
Ölümlere sebep olan gelişmelerin trafikte meydana gelmesidir zaten bizi bağlayan.
“Kaza oldu” deyip, olayı geçiştirmek değil niyetim, tam aksine olayın trafikte yaşandığına dikkat çekmek bütün amacım.
Bizler medya olarak eğer bu olayda bir sorumlu arıyorsak, durumu sorgulama hakkı buluyorsak, bu hakkı, olayın trafikte seyir halindeyken yaşanmasından alıyoruz. 
Olayın ne olduğunu anlamak için hem uluslararası medyayı taradım, hem de bizdeki yetkili makamları sorguladım, “bu olay ne” diye…
Birçok kişi tartışmalı olsa da trafikte seyir halinde olan bir aracın su, rüzgar, dolu, kaygan zemin nedeniyle uçuruma yuvarlanmasının bir trafik kazası olduğunu söylüyor.
Zaten bu argüman da bize “Nasıl olur da trafikteki seyir halindeki bir araba uçuruma yuvarlanır?” sorusu ile olanı sorgulama şansı tanıyor.
Ve bu durum bize sorumlu arama hakkı tanıyor.

Yaşananları doğal afet diyerek geçiştiremeyiz!
Ya da “olağanüstü bir durum yaşandı” diyerek de kapatamayız!
Velev ki olağanüstü şiddetle akan bir su yola çıktı ve bu olağanüstü çıkışın teknik bir açıklaması yok, bu kez de yolu trafiğe kapatmayan sorumlu değil mi bu sonuçtan?
Trafiğe açık bir yolda, üstelik iki şehir arasındaki ana yolda yaşanan bu olayı derinlemesine araştırmak, olayın tüm gerçekliğiyle ortaya çıkmasını sağlamak devletin birincil görevidir.
Eğer sorumluluğu olanlar varsa da (ki siyasi makamlar ve uzmanlar olduğunu söylüyor) bu sorumluları belirlemek ve cezalandırmak da elzemdir.
Yoksa durumu ‘doğal afet’, ya da ‘olağan dışı’ olay diyerek acayipleştirmek, olayın trafikte yaşanan bir olay olduğu gerçeğinden uzaklaşmak kimseye yarar sağlamaz.

Devletin bana seyir etmem için onay verdiği bir yolda her ne sebeple olursa olsun, eğer ben ölüyorsam, burada birilerinin çıkıp hesap vermesi gerekiyor.
Toplumun da beklentisi budur.
Afet, olağanüstü durum, felaket gibi kelimeler sorunları çözmez, sadece örter…
Adına ister “trafik kazası” ister “trafik olayı” deyin, ne derseniz deyin bu olay trafikte meydana gelen bir olaydır.
Ve bir açıklaması olmalıdır.
Bilmem anlatabildim mi?