Cinsellik, evrensel olup bir o kadar da kişisel olan nadir konulardan bir tanesi. Aramızda en ‘cesurca’ konuşan kişiyi dahi mırıldanan bir kediye dönüştürebiliyor. Komik değil mi? Hepimizin bir cinselliği varken, yine de bir kişi yüksek sesle cinsellik hakkında konuştuğu zaman göz teması kuramıyor, odaklanacak bir tavan ya da duvar arıyor gözlerimiz.
Hepimizin bir cinselliği vardır dedim az önce çünkü cinsellik, kelimeyi duyduğumuz anda aklımıza gelen romantik ilişkinin veya erotizmin çok daha ötesidir. En sevdiğimiz renk, saçlarımızın şekli, dinlediğimiz müzikler, hobilerimiz ve daha birçok bizi biz yapan özelliklerimiz cinselliğimizi oluşturuyor. Kısaca anne karnında başlayıp ölüme kadar devam eden bir süreçtir cinsellik. Evet, kesinlikle ölüme kadar devam ediyor.
Cinsellik ile ilgili bir sürü yanlış bilinen bilgilerden biri olan ‘yaş yetmiş, iş bitmiş’ doğruluğu olmayan bir söylemdir. Bu gibi yanlış bilgilerin varlığı cinsellik ile ilgili utangaçlığa, korkulara, kaygılara ve daha birçok olumsuz durumlara yol açıp bu durumların devam etmesine neden oluyor. Cinsellik ile ilgili o kadar fazla çılgınca yanlış bilgi var ki bir kitap yazmaya çalışsak türü kesinlikle fantastik kurgu olurdu. Aslında bu yanlış bilgilerle ilgili tek sorun yanlış olmaları değil. Kendimiz, arkadaşlıklarımız, ilişkilerimiz, fantezilerimiz hakkındaki düşüncelerimizi ve hatta bazen de hislerimizi şekillendirmesidir.
Bu yanlış bilgiler düşüncelerimize bazen o kadar derinlemesine işler ki bir süre sonra gerçekleri unutmaya başlar ve bu kurgusal dünyaya odaklanırız. Bir bakmışız ki kendimizi anlayamaz hale gelip tonla gereksiz endişelere kapılmışız. Halbuki doğru bilgi ve sağlıklı bir bakış açısıyla kaotik görünen her şey çok daha anlaşılır hale gelebilir. Bu nedenle yanlış bilgileri ait oldukları yere kurgu kitaplarının rafına bırakalım ve çok daha ilginç olan gerçekliği kucaklayalım.
Gerçek şu ki cinsellik büyüleyici, bazen karmaşık bazen de bir o kadar basit, çoğu zaman eğlenceli ve her zaman insanidir. Cinselliğin güzelliği de burada başlamaz mı? Onu yaşayan insanlar kadar çeşitli ve ilginçtir. İşte bu yüzden tek bir kurala göre tanımlayabileceğimiz bir kavram değildir. Eğer öyle olsaydı hepimiz hayatımızı bir kullanım kılavuzu ile çözer ve ona göre yaşardık sanırım. Ama hayır kılavuz yok, sadece bol bol doğru bilgi, biraz keşif ve bolca eğlenceli vakit! Cinsellik bir algoritma değildir, herkesin kendine özel deneyimini yaşadığı kendi hayatıdır.
Gelecek hafta hepimizin çok fazla aşina olduğu ‘erkekler her an cinsel ilişki için hazırdır’ yanlış bilgisi üzerine konuşalım mı?