Didem MENTEŞ
Lefkoşa’da 10 Temmuz 2016 tarihinde Bedrettin Demirel Caddesi’nde yaya olarak yürüyen 15 yaşındaki S.K’yi konuşma vaadiyle kandırıp, zorla ve tehditle Ortaköy’de bir ilkokula götürerek tecavüz eden Hakan Demirbüken, 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kameralara anbean yansıyan cinsel tecavüz ile ilgili Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti dün sona kararını verdi. Ağır Ceza Heyeti, olayın olguları ışığında davayla ilgili iki ayrı karar üretirken, Sanık Demirbüken aleyhine getirilen ‘16 yaşından küçük çocuğa cinsel tecavüz’, ‘zorla alıkoyma’, ‘cinsel saldırı’, ‘çocuğun cinsel istismarı’, ‘ciddi darp’ ve ‘darp’ davalarından sanığı suçlu buldu. Demirbüken, mahkemenin oy çokluğu kararı ile 9 yıl hapis cezası aldı.
İki ayrı karar okundu
Başkanlığı’nda Ömer Güran, üye yargıç Gökhan Asafoğulları ve üye yargıç Meltem Dündar’dan oluşan Ağır Ceza Heyeti’nin baktığı davada, İddia Makamı’nda Başsavcılık adına davada Savcı Ahmet Varol ve sanık avukatı mahkemede hazır bulundu. Ağır Ceza Heyeti, dava kararıyla ilgili ikiye bölündü, sanık aleyhine getirilen suçlamalarla ilgili iki ayrı karar okundu. Başkan Ömer Güran sanıkla ilgili ayrı bir karar üretirken, üye yargıçlar Gökhan Asafoğulları ile Meltem Dündar aynı kararda birleşti ve cezanın süresini belirledi.
Suç türleri
Sanık Hakan Demirbüken ile ilgili ilk kararı yargıç Meltem Dündar okudu. Dündar, sanık Hakan Demirbüken’in aleyhine 10 tane dava getirildiğini, bu davalardan 4’ünü kabul etmeyerek, Savcılık tarafından bu davalarla ilgili takipsizlik dosyalandığını aktardı. Yargıç, sanık aleyhine getirilen ‘16 yaşından küçük çocuğa cinsel tecavüz’, ‘zorla alıkoyma’, ‘cinsel saldırı’, ‘çocuğun cinsel istismarı, ‘ciddi darp’ ve ‘darp’ suçlarını kabul ettiğini açıkladı.
10 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan tecavüz olayıyla ilgili ayrıntıları okuyan Dündar, sanığın 19 Temmuz’da tespit edildiğini, tutukluluk süresi ardından 27 Temmuz’da Merkezi Cezaevi’ne hükümsüz tutuklu olarak gönderildiğini söyledi.
16 yaşından küçük kız çocuğuna cinsel tecavüzde bulunmanın ömür boyu hapis cezası, 16 yaşından küçük kız çocuğunu alı koymanın 13 yıla kadar hapislik, cinsel istismar suçunun 6 yıla kadar hapis içerdiğini aktaran Dündar, ciddi darp suçunun 3 yıla ve darp suçunun da 1 yıla kadar hapis cezası içerdiğini vurguladı.
Ağırlaştırıcı nedenler
Yasa koyucunun 16 yaşından küçük çocuğu korumanın önemine dikkat çektiğini aktaran Yargıç, 16 yaşından küçük çocuğun rızası olup olmadığına bakılmaksızın cinsel birliktelik yaşanmasının ciddi bir suç türü olduğunu dile getirdi. Bu tür olaylarda darp ve cebir izinin olup olmamasının büyük önem taşıdığını aktaran Dündar, bu olayda kaçmaya çalışan kız çocuğunu, sanığın saçından çekip götürdüğünü ve zor kullandığının kameralarda görülmekte olduğuna dikkat çekti.
Sanığın, mağdur kızı alıp okula götürmesinin planlı bir işlem olduğu ve “ağız yoluyla tecavüz dışında farklı işlemlerde de bulunmasının” ağırlaştırıcı nedenler arasında olduğuna işaret eden Yargıç Dündar, bu tür tecavüzün mağdur üzerinde aşağılayıcı bir durum ve cinsel hastalık bulaşmasına neden olabileceği ve bunda hafifletici bir neden bulamadıklarının altını çizdi.
Hafifletici nedenler
Bu olayda sanığın içkili olduğunu, olaydan önce mağdur kızla konuştuklarının görüldüğünü aktaran Dündar, cinsel suçlarda alkol tesiri altında olmanın meselede ağırlaştırıcı ve hafifletici neden olarak ele alınabileceğini, burada da sanığın polise verdiği ilk ifadesinde olayı hatırlamamasının hafifletici bir neden olarak alındığını aktardı. Dündar, sanığın suçlarını kabul ederek, adaletin erken tecellisine yardımcı olduğunu, mağdur kızın annesinin şikayetini geri almasının, sabıkasız oluşu ve ailevi ve kişisel durumunun da hafifletici nedenler olarak değerlendirildiğini aktardı.
“Vücut dokunulmazlığının gasp edilmesine hoşgörüyle bakılamaz”
Cinsel suçların toplumda endişe verici, huzursuzluk yaratan ve tedirginlik yaratan yaygın suç türlerinden olduğuna işaret eden Yargıç Meltem Dündar, cinsel suçların kişi özgürlüğü ve cinsel özgürlüğü kısıtlanmasına neden olduğunu aktardı. Dündar, cinsel suçların vücut dokunulmazlığını ruhsal ve fiziksel olarak gasp eden suç türlerinden olup, bu tür suçlara hoşgörüyle bakılmasının mümkün olmadığını ifade etti. Çocuklara yapılan bu suç türlerinden çocuğun cinsel gelişimini de olumsuz yönde etkilediğine değindi.
İki yargıçtan 9 yıl ceza
Ağır Ceza Mahkemelerde görülen davalarda da bu suç türlerin giderek artış gösterdiğine işaret eden Yargıç, bu tür davalarda kamu yararının dikkate alınmasının önemine dikkat çekti. Bu tür suçlara ceza verilirken cezanın caydırıcı olması yanında bu suçu işlemeye yeltenecek kişiler için de ibret verici olması gerektiğine vurgu yapan Yargıç Dündar, 15 yaşında bir çocuğa karşı suç işlemenin cezayı artıracağına da dikkat çekti. Meltem Dündar, sanıkla ilgili ağırlaştırıcı ve hafifletici nedenleri dikkate alarak, tüm hususlar ışığında sanık Hakan Demirbüken’in oy çokluğu ile 9 yıl hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı.
Başkan Güran: “Gereğinden daha ağır bir ceza sanığı ıslah etmez”
Üye yargıçların kararı ardından, Ağır Ceza Heyet Başkanı Ömer Güran da kendi kararını okudu. Güran, bir sanığa ceza takdir ederken öç almanın dış belirtisi ya da intikam duygusu yaklaşımıyla verilmemesi gerektiğini ifade etti. “Cezalarda duygusal unsur yoktur” diyen Ömer Güran, akıl ve mantık unsurunun dikkate alınması gerektiğini belirtti. Güran, sanığa bir ceza verilirken, sanığı ıslah etmekten çok, topluma kazandırma ve kamu menfaatini korumanın önemine vurgu yapan Güran, Mahkemenin sanığın bir daha suç işlemesini önleyebilmesini sağlaması gerektiğini aktardı. Güran, sanığa gereğinden daha ağır bir ceza verilmesinin, sanığı ıslah etmeyeceği ve sanığı antisosyal yapacağı ve tekrar suç işlemeye teşvik edebileceğini belirtti.
“Suçtaki fiil önemli”
Güran, İngiliz hukukundan örnek kararlar vererek, bu tür suçlara verilen ceza sürelerini aktardı. Cinsel suçlara ceza takdir edilirken, suçtaki fiilin nasıl ve ne şekilde olduğu, ne sebeple ve vermiş olduğu zararların önemli olduğunu söyleyen Güran, bu meselede de sanığın eşiğin en yükseğine ulaşmadığı bir vaka olduğuna vurgu yaptı. Sanığın bu olayda zor kullandığı, bir cebir fiili olduğunun görüldüğünü aktaran Güran, kamera görüntülerinde alı koyma suçunun da görüldüğünü, sanığın yapmış olduğu cebir ve şiddetin önlenebilecek bir süreçte geçtiğini ifade etti. Bu şiddet fiilinin de gerçek anlamda çok ciddi bir şiddet olmadığının tıbbi raporda da görüldüğünü aktaran Ömer Güran, ancak cinsel suçlarda aranan mağdurunun direncini kırabilecek şiddetin, kabul edilebilecek bir şiddet olduğunu kaydetti.
“Müşteki bir mukavemet göstermedi”
Güran, bu olayda cinsel girişim esnasında müştekinin, kaçma kaçınma veya mukavemet gösterme gibi bir girişimde bulunmadığını, kendisine yapılan bu kötü muamele sonucunda herhangi bir fevri, isyankar bir harekette bulunmadığının ve olaydan sonra ikisinin de arkadaş gibi oradan ayrıldıklarının kamera görüntülerinden izlendiğini dile getirdi. Bu noktanın düşündürücü olup, 16 yaşına iki ayı kalmış bir çocuğun, kendisine yapılan bu müdahaleyi anlayamadığı ve mukavemet göstermeyecek yaşta olmadığına dikkat çeken Güran, müştekinin bu kötü muameleyi farkına vardığının aşikar bir şekilde görüldüğünü dile getirdi. Yargıç, müştekinin bir psikolojik bozukluğu olduğunun tıbbi raporda belirtildiğini ancak bunun sadece uyku bozukluğundan öte bir şey olmadığının da görüldüğünü aktardı.
Güran 5 yıl ceza uygun gördü
Ömer Güran, genelde huzurlarına gelen 15- 16 yaş üzeri mağdur konumundaki kişilerin aile düzenlerinin ya bozuk olduğu ya da bu davalar gibi şiddete maruz kaldıklarının görüldüğünü aktararak, bu aile içindeki davranış biçimlerinin kamu suçlarının işlenmesinde görülebileceğini söyledi. Başkan Ömer Güran, sanıkla ilgili tüm hususları değerlendirerek, sanığa 5 yıl hapis cezası vermeyi uygun ve adil buldu.
Ancak sanık Hakan Demirbüken, iki yargıcın aynı yönde karar üretmesi nedeniyle oy çokluğu ile 9 yıl hapis cezası aldı.