2016-2017 Öğretim Yılının ikinci dönemi başladı. Aslında ben bu döneme “sınavlar dönemi” adını veriyorum. Kolej Giriş Sınavlarının son iki basamağı, Yerleştirme Sınavı, bir YGS, altı LYS oturumu bir de bunların üzerine dönem sonu ve bütünleme sınavlarını eklerseniz, bu dönemin sınavdan geçilmediğini fark edeceksiniz… Dershanelerin, etütlerin deneme sınavlarını saymıyorum bile…
Bu durumun pedagojik ve sürdürülebilir olmadığı aşikardır. Öte yandan çocuklarımızı esas yıpratanın; sınavların kendilerinin değil, sınavlardan mutlak başarı bekleyen anne-baba tutumları olduğunu da bilmeliyiz. Peki, ama ne yapmalıyız, çocuğumuzun başarılı olması için nasıl davranmalıyız?
Çocuğunuz gerçek performansını yakalaması, bu performansını artırmasını ve anlamlı bir başarı elde etmesini sağlamak için anne-baba olarak gerçekleştirmeniz gereken iki önemli davranış var:
- Başarı tanımınız değiştirin ve onu tanıyın: Eğitim sisteminin çarpık durumunun sizi etkilemesine izin vermeyin. Bunun için de yapmamız gereken ilk ve en önemli şey “başarılı olma” tanımımızı gözden geçirmektir. Sınavda en yüksek not almanın gerçek başarı olmadığını kavrayınız. Çocuğunuzu tanıyın, güçlü yanlarını, keyif alarak yaptığı işleri, yeteneklerini keşfedin. Özel eşyalarına ve düşüncelerine saygı gösterin. Onun başarısını, yeteneklerini göz önüne alarak değerlendirin.
- Evdeki öğretmen olmaktan vazgeçin, ona anne-baba olun: Çocuklar eve geldiklerinde ya da okuldan sonraki zamanlarında en son ihtiyaç duydukları şey öğretmen edasıyla onlara davranan anne-babalardır. Onun ihtiyaçlarını ondan daha iyi biliyormuşsunuz gibi ona yeni yeni ödevler, yeni yeni çalışma soruları ya da daha fazla özel ders ve artırılmış dershane günleri yaratmayın. O, evde öğretmen rolü üstlenmiş bir yetişkin değil, onu anlayan bir anne-baba ister…
Çocuklar, dürüst, tutarlı, sorularına anlamlı yanıtlar veren anne-baba ister. Ve kanımca gerçek başarı işte bu tutum sonucunda gelir.
Ralph Waldo Emerson’a göre başarı; sık sık gülmek ve sevmektir… Başarı, potansiyelini bilmektir. Başarı kendini tanımak, yeteneklerini kullanacak alanlar bulmak ve mutlu olmaktır.
Unutmayın, çocuklarımız kendilerini keşfetme konusunda özgür oldukları, hatalar yaptıkları, yaşlarına uygun davrandıklarında, bize saçma gelse de kendi isteklerine göre eğlendiklerinde ve en önemlisi kendi kararlarını kendileri verdiklerinde çocukturlar… Ve ancak o zaman başarılı olurlar…
Biliyor muydunuz?
2017-ÖSYS’de Üç Önemli Değişiklik
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) yayımladığı 2017 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) Kılavuzu’nda üç önemli değişiklik ortaya çıktı. İşte o değişiklikler:
- Lisans Yerleştirme Sınavları’nda (LYS) 15 adet ‘kısa cevaplı’ soru yer alacak.
- Açıköğretim fakültelerindeki (AÖF) lisans programlarının Yükseköğretime Geçiş Sınavı’yla (YGS) değil, LYS ile öğrenci alacak. Başka bir ifadeyle açıköğretimdeki bazı bölümlere girmek artık zorlaştı.
- Geometri soruları, matematik testinin içine alındı. Yani bazı puan türleri için çok değerli olmayan geometrinin önemi artık daha da arttı.
Aklınızda Bulunsun
TC’deki Hizmetiçi Eğitim Programlarına Müracaatlar Başladı
Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, resmi web sitesinden yaptığı duyuruya göre 2017 Yurtdışı Hizmetiçi Eğitim Programı çerçevesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nde yapılacak olan programlara katılmak üzere aşağıda belirtilen vasıflara uygun katılımcılar belirleneceğini duyurdu. Bu vasıflar şöyle:
- Muvazzaf kadroda olmak
- Branşı ile ilgili KKTC ‘de yapılan hizmetiçi eğitim faaliyetlerine katılmış olmak
- KKTC’ye dönüşte katıldıkları kurs/seminer ile ilgili rapor sunmak
Açıklamada, yukarıda belirtilen özelliklere sahip adayların en geç 10 Mart 2017 (Cuma) tarihine kadar “www.mebnet.net” adresinden elde edecekleri müracaat formu ile başvurabileceklerini duyurdu. Başvurular sonrasındaki mülakat tarihi ve saati hakkındaki ayrıntılı bilgi ileriki bir tarihte duyurulacağı belirtildi.