Çocuğunuz kiloluysa…

Çocuğunuz kiloluysa…

Dilara Topcan

Genetik faktörler, bazı sağlık problemleri, hareketsizlik, günümüzde artan kötü beslenme alışkanlıkları, sağlıksız yiyecek alternatiflerindeki çeşitlilik vb. gibi birçok etken obeziteye neden olan faktörler arasında yer alıyor. Tüm bunları düşününce adeta artık obezite bir kadermiş gibi algılansa da esasında her şeye rağmen yine de obezitenin önüne geçmek mümkün. Yeter ki varolan negatif koşulların yarattığı tuzaklara düşmemeyi tercih ederek doğru yolun ne olduğunu ve doğru yolda nasıl yürünmesi gerektiğini bilelim. Özellikle de geleceğin yetişkinleri çocuklar için daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam oluşturabilmek adına bu durum kat be kat daha da fazla önem taşıyor…

KİLOLU ÇOCUK CEZALI ÇOCUK OLMAMALIDIR
Çocuğunuzun kilolu olması onun farklı olduğunu, hatalı bir şey yaptığını ve dolayısıyla da cezalandırılması gerektiğini hissetmek durumunda kalması anlamına gelmemelidir! Yani kesinlikle kilolu bir çocuğa tüm bunlar hissettirilmemeli ve kiloları yüzünden çocuk psikolojik olarak negatif yönde etkilenmemelidir. Unutmayın bu durum çocuğun yalnızca çocukluk çağındaki psikolojisini değil, yetişkinlik dönemindeki psikolojik sağlığını da olumsuz yönde etkileyecektir.

NEDEN KİLO PROBLEMİ YAŞIYOR OLABİLECEĞİNİ İYİCE ARAŞTIRIN
Öncelikli olarak hekim kontrolünde yapılan gerekli tetkikler ışığında çocukta varolan kilo probleminin sebebi/sebepleri araştırılmalıdır. Belki de çocuğunuzda varolan herhangi bir sağlık problemi kilo sorununa yol açıyordur… Bu nedenle ilk etapta vücut sisteminde bir problem olup olmadığı konusunda netlik kazanılmalı, sonrasında diğer faktörlere odaklanılmalıdır.

SAĞLIKLI BESLENME EĞİTİMİ
Çocuklarda kilo problemini ortadan kaldırmak adına yapılması gereken ilk şey bir an önce onu varolan ekstra yağ kütlesinden kurtarmak değildir. Öncelikli olarak yapılması gereken şey ona ‘sağlıklı beslenme sistemini’ öğretmektir. Bu noktada da biz diyetisyenlerin yanısıra aile ve okul işbirliği de büyük önem taşımaktadır.
Çocuklara sağlıklı beslenme eğitimi verilirken yasaklar konulmaksızın sağlıklı beslenmenin önemi üzerinde durulmalı, sağlıksız besin tüketimi de mümkün olduğunca minimize edilmelidir. Ancak bu sayede sağlıklı beslenme konusunda uzun vadeli bir başarı şansı yakalanabilir ve çocuğun ekstra kilolarından kalıcı bir şekilde kurtulması sağlanabilir.

ONA SÜREKLİ OLARAK KİLOLU OLDUĞUNU HATIRLATMAYIN
En çok yapılan hatalardan biri de çocuğun  kilosunu sürekli olarak ona hatırlatmaktır. Özellikle de kilosunu hatırlatacak şekillerde ona hitap etmek (tombiş vb. gibi) de doğru olmayacaktır. Bunun yanısıra yiyecek ve kıyafet alışverişlerinde de kilosunu hatırlatacak her türlü rencide edici davranıştan da uzak durmak gerekir. Bu noktada  kilosu olduğu gerçeğini kabul etmemekten de bahsetmiyoruz tabii. Bahsetmeye çalıştığımız şey kilolu halinin sürekli olarak ona hatırlatılıp psikolojik sağlığını negatif yönde etkileyebilecek her türlü davranıştan kaçınma gerekliliğidir.

GÜZEL BİR DİLLE İFADE EDİN…
Örneğin sağlıksız diye nitelendirebileceğimiz bir besini çocuğunuz tüketmeyi çok istiyor olabilir, hatta bu konuda çeşitli ısrarlara, ağlamaklı tavırlara, diretmelere de maruz kalabilirsiniz. Bu noktada çocuğunuza sinirlenerek ona kilolu olduğunu, bunları tüketirse daha da kilolanacağını sert bir dille ifade etmek yerine söz konusu yiyeceğin sağlık adına ne gibi problemlere yol açabileceğini genel ve güzel bir dille anlatmak çocuğunuzun psikolojisi açısından her zaman için daha sağlıklı olacaktır. Hatta bu sayede belki de çocuğunuzu o besinden uzaklaştırabilecek ve onu sağlıklı beslenmeyi tercih etme konusunda ikna etme şansınızı artıracaksınızdır.
 

YEMEKLERE YASAK KOYMAYIN!
Sağlıklı beslenme sistemini benimserken çocuğunuzu sağlıksız diye nitelendirebileceğimiz besinlerin tümünü tüketmemekle de cezalandırmamanız gerekiyor. Unutmayın ki  yasaklar her zaman için daha cazip seçenekleri oluşturur. Bu noktada yasaklamak yerine limitlemek en doğru yöntem olacaktır. Örneğin haftada üç kez tüketmek istediği x bir yiyeceği haftada bir kez tüketmesine izin vermek şeklinde bir uygulama tercih edilebilir.

BAŞKA ÇOCUKLARLA KIYASLAMAYIN
Çocuğunuzu gerek arkadaş çevresi, gerek kuzenleri, gerekse de diğer yaşıtlarıyla da kesinlikle kıyaslamayın. Unutmayın ki kıyas yapmak her zaman için son derece yanlış bir davranış biçimidir. Hele ki çocuğunuzun kilo vermesi adına onu başkalarıyla kıyaslayarak hırslandırmaya çalışmak da yapılabilecek en büyük yanlışlardan bir tanesidir. Unutmayın, çocuğunuzun bedensel görümüyle ilgili olarak sürekli olarak kıyaslandığını bilmesi ilerideki yaşamında da daha farklı ciddi problemlerle karşılaşmasına yol açabilir (kendiyle barışık olmama, özgüven eksikliği, kıskançlık, her türlü ilişkide problem yaşamak gibi).

VE TABİİ ONU SEVMEYİ DE UNUTMAYIN…
Aslında ilk önce yapılması gereken şeylerden bir tanesi de çocuğu sevmek ve tabii ki onu sevdiğimizi de ona hissettirmek… Sevgiyi hissedemeyen bir çocukta birçok psikolojik problem gelişebileceği gibi duygusal beslenmeye bağlı beslenme bozuklukları ve tabii ki kilo artışı problemi de gelişebilir, unutmayın…
Hepimiz için sağlık ve mutlulukla dolu bir hafta olsun. Sevgiyle kalın…

Dergiler Haberleri