Neresini tutsak elimizde kalan bir eğitim sistemine sahip olduğumuzu herkes anlamış durumda. Bu sistemsizliğin içinde katmerlenerek artan akran zorbalığı konusunu öteliyoruz, görmezden geliyoruz, önemsemiyoruz.
Eğitimde kaliteyi, etkili öğrenmeyi yerle bir eden unsurların başında (belki de birinci sırada) artık akran zorbalığı olduğunu bilmeliyiz.
Dahası okullarımızdaki ihmal edilmeyecek boyutlarda yaşanan “bayılma”, “kanlı para” gibi oyunlarla öğrencilerde kalıcı fiziksel hasar yapacak hale ulaşmış durumdadır.
Akran zorbalığı; olumsuz okul ikliminin oluşmasına, öğrencilerin okula gitmek istememelerini neden olan, öğretmenlerin ve yöneticilerin tüm enerji ve zamanlarını alarak motivasyonlarını yıkan temel gündem haline gelmiştir.
Çocuklarınızın sık sık şu davranışları sergilediklerini gözlemliyorsunuz değil mi!
- Gittikçe daha fazla zaman diliminde dijital dünyada olma, telefonla, tabletle ilgilenme,
- Sorumluluklarından ve çözmek zorunda olduğu problemlerden kaçıp, telefona, tablete yönelme,
- Dijital dünya, telefon ya da tabletle olan bağlantısı kesildiğinde üzüntü hissetme, öfkelenme, hoş olmayan duygulara kapılma,
- Telefonla ya da tabletle uğraşma konusunda aşırı istek ve özlem duyma,
- Telefonda ya da tablette çok vakit harcanmasından dolayı sosyal hayatta, arkadaşlarıyla ilişkilerinde hatta aile içinde çatışmaya düşmesi, olumsuzluklar ve problemler yaşama.
Giderek büyüyen çocuğunuzu artık tanıyamıyorsunuz değil mi?
Aileler, dijital dünyaya kaptırdıkları çocuklarının akran zorbalığına karşılaşma düzeyleri, bu durumun çocukları üzerindeki etkinlerinin onları gerçekten iyi tanımak, güçlü ve zayıf yanlarını bilmek olduğunu bilmiyorlar. Dahası kimi anne-baba çocuklarının akran zorbalığına uğrayıp uğramadığını veya akran zorbalığı yapıp yapmadığı konusunda da herhangi bir bilgiye sahip olmuyorlar
Sözün özü hiç gündem etmediğimiz, tartışmadığımız, konuşmadığımız bu konu katmerlenerek artıyor. Bir an önce;
- Ailelere yönelik bilgilendirme programlarının ivedilikle planlanması,
- Akran zorbalığı yaptığı tespit edilen öğrencilere yönelik yapılacak uygulamalarda anne-babalara da (veli) sorumluluk verecek düzenlemelerin hayata geçirilmesi
- Eğitim tüm kademelerinde psikolojik ve rehberlik servislerinin etkin olarak çalışması için güçlendirilmesi
- Dönemin ortalarına geldik ama hâlâ var olan eksik öğretmenlerin bir an önce tamamlanması,
- Okullarda akran zorbalığı odaklanacak bir iç denetim mekanizması kurulması gibi hususları artık tartışmalı konuşmalıyız.
Akran zorbalığı, sadece okulların değil, toplumun ortak sorunudur ve hepimizin sorumluluğundadır. Ya akran zorbalığını gaile edinip, eğitimin önde gelen gündemi yapacağız ya da bir neslin kayıp gitmesini sessizce izleyeceğiz.
Anlayana Gülmece
Lezzetin Sırrı
Yeni evli çift gece yemek yerken genç adamın dikkatini bir şey çeker ve eşine sorar.
- Bu tavukları pişirirken niye ayaklarını kesiyorsun?
- Annem çok lezzetli tavuk yapar, o da ayaklarını keserdi o yüzden bende kesiyorum.”
Birkaç ay sonra kayınvalide genç çifti ziyarete gelir. Ev sahibi gençler çalıştığı için o gece yemeği kayınvalide yapar. Gençler sofraya oturmuş lezzetli tavuğu beklerler. Yemek gelince şok olurlar. Tavuk oldukça lezzetli ama ayakları kesik değil.
Kız dehşetle sorar,
- Anne, tavuğun ayaklarını kesmemişsin.!
Anne yanıtlar,
- Kızım, bizim evdeki fırın dar olduğu için tavuk sığmıyordu. Sizin fırın geniş olduğu için gerek kalmadı!!!”
Okumuş muydunuz?
Yanılgı insanlar içindir; ancak silginiz kaleminizden önce bitiyorsa, fazlaca yanlış yapıyorsunuz demektir.
J. Jenkins