Uzm. Psk. Duygu KARAKULAK TAKVİM
"Kuşlar uçar, balıklar yüzer, çocuklar oyun oynar."
Garry Landreth
Oyun, çocuğun en önemli uğraşıdır. Kendini ifade edebilmesi için kullandığı doğal bir araçtır. Oyun, çocuğun iç dünyasını gerçek dünya ile birleştirip algılamasına yardım eder. Dış dünya ile ilgili her tür bilgi, oyun ile pekişir.
Oyun ile çocuğun dil, iletişim ve sosyal becerileri de gelişir. Oyun oynayan çocuk yaratıcı olur, zekâsını ortaya koyabilir.
Saymakla bitmez faydaları olan “Oyun”dan ilham alarak bu haftaki yazım Oyun Terapisine dair olsun istedim.
Ne yazık ki çocuklar yaşadıklarını ve hissettiklerini bizim gibi sözcüklerle aktaramazlar. Hoş, bizim de sözcüklere dökemeyip içimize hapsolan ve bize nefes alacak yer bırakmayan hislerimiz olabiliyor. Ancak çocuklarda bu durum daha karmaşıktır. Yargılama, soyutlama neden-sonuç ilişkisi kurma gibi becerileri henüz gelişmemiş olan çocuklar, yanlış mantık yürütmelerle içlerinde büyüttükleri korku ve kaygıları semptomsal yollarla ortaya koyarlar. Altta yatan bir fiziksel belirti yokken ortaya çıkan yeme problemi, alt ıslatma, parmak emme, tırnak yeme, öfke patlamaları, fobik korkular ve benzeri davranışlar çocuğa fazla ve kötü gelen stresin, kaygının göstergesidir.
“Oyun çocukların dili, oyuncaklarsa kelimeleridir”
Erken çocukluk döneminde sınırlı kelime haznesine sahip olan çocuklar için oyun en etkili araçtır. 1940’lı yıllarda yönlendirici olmayan oyun terapisini geliştirmeye başlayan psikolog Virginia Axline’ın dediği gibi “Oyun çocukların dili, oyuncaklarsa kelimeleridir.” Oyunla birlikte çocuklar iç dünyalarını ve yaşadıkları duygularını rahatlıkla ifade ederler. Kurdukları oyun sırasında çocuklar mutluluk, üzüntü, kaygı, şaşkınlık gibi duygularını yansıtır ve iç dünyalarında biriken yüklerinden kurtulmuş olurlar. Psikanalistlere göre; oyun, çocuğun sağlıklı gelişimini destekleyen işlevsel bir aktivitedir. Öyle ki çocuk geçmişteki hayal kırıklıklarını, korkularını, oyuna çeşitli yönlerden getirirken, bu canlandırmalar gerekli olan boşaltımı sağlar. İyileşme gücü açığa çıkar.
Oyun terapisinde çocuğun içindekileri uygun ortamda ve dilde (oyunla) boşaltabilmesi de tek başına kıymetlidir ancak çocuk terapistinin yaptığı yansıtma ve gösterdiği kabulle çocuğun duyguları açığa çıkarken kendi sürecine dair iç görü kazanması da sağlanır. Bu da iyileşmenin ta kendisidir.
“Çocuklar kendilerini oyun içinde konumlandırırken içten, dürüst ve canlıdırlar. Terapi sürecinde duyguları, tutumları ve düşünceleri ortaya çıkar, değişir, dönüşür ve keskin köşelerini kaybeder. Çocuk kendisini ve başkalarını biraz daha iyi anlamayı ve insanları duygusal olarak daha çok kabul etmeyi öğrenir.” Virginia Axline
Bilgi paylaşımı;
Oyun Terapisti Kimlerdir?
Oyun Terapisti, çocukla çalışan psikologların bir takım sertifika programlarını tamamlayarak alabildikleri bir ünvandır.
Oyun Terapi Odası
Oyun terapisi uygulayabilmek için bunun için özel hazırlanmış ve seçilmiş oyuncakların bir araya geldiği bir oda olması gerekmektedir. Oyun terapisinde çocuğun yöneldiği her oyuncağın ve kurduğu her oyunun sembolik bir anlatımı vardır.
Oyun Terapisinin Normal Oyundan farkı nedir?
Oyun her zaman işlevsel ve iyileştirici, rahatlatıcı bir uğraştır ancak oyun terapistleri oyunu terapi aracı olarak kullanırlar. Hem çocuğun iç dünyasını anlamada hem de istenilen güçlendirme ve tedaviyi sağlamak için oyun terapisine başvurulur. En belirgin fark çocuğun oyunları ile oluşturduğu sembolik dili yorumlayabilen bir terapistin ona eşlik etmesi ve terapi planında aynı dili kullanarak şekil vermesidir.
Oyun Terapisinde kullanılan Minyatürler
Çocuklar oyun terapisinde kullanılan minyatür oyuncaklarla oynarken hayatlarındaki gerçek nesne ve insanlar için temsiller oluşturur ve olaylar üzerinde kontrol duygusu hissederler.
İnsanlar, hayvanlar, binalar, manzara öğeleri, ulaşım araçları, arketipler ve doğaüstü güçlerden oluşan geniş bir yelpazeyle çocuk kendi dünyasını yaratır. Bu yaratış kendini serbest bir şekilde ifade etme, arzuyu gerçekleştirme, olumsuz yaşantıların üstesinden gelmek için çocuğa fırsatlar sunar.
Boşanma ve kayıp süreçlerine dair uyum güçlükleri, kardeş kıskançlığı, okula uyum sorunları, kaygı ve korkular, öfke patlamaları, inatçılık, tırnak yeme, parmak emme, yemek, uyku, tuvalet problemleri, özgüven sorunları, ihmal-istismar gibi konular çocuğun oyunları ile sembolik bir şekilde ortaya konur. Çocuğun oyunları ile çıkardığı malzemeler çocuk hazır olduğu zaman Oyun Terapisti tarafından terapötik ortamda işlenmeye başlar.
Sorunlarını, duygularını kelimelerle konuşarak anlatamayan ya da anlatımda yetersiz kalan çocuklar için oyuncakları kelime, oyunu dil olarak kullandıkları Oyun Terapisi terapötik ortamda en etkili tekniklerin başına yer almaktadır.