Menekşe Güner Özbilenler
Okul Öncesi Eğitim Uzmanı
Her anne baba kendine güvenen, kendi ayakları üzerinde durabilen, başarılı çocuklar yetiştirmek isterler. Bazen anne babaların dışında gelişen, bazen de maalesef anne babalardan kaynaklanan nedenlerle çocuklar travmalar yaşayabilirler.
Yaşamı daha yeni yeni tanımaya başlayan çocuğun; ani gelişen, korkutucu ve anlam veremediği deneyimlere çocukluk travmaları diyebiliriz. Çocukluk çağı travmaları çok derin, şiddetli ve uzun sürelidir. Bu travmalar izlerini yetişkinlikte de gösteriyor.
Bu travmalardan bazılarını sıralayacak olursak;
* Aile içi şiddet. (Babanın anneye şiddet uygulaması, anne veya babanın çocuklara şiddet uygulaması, vb.)
* Fiziksel – sözsel taciz. (Aile içi veya dışı)
* Çocuğun geçirdiği ağır bir hastalık.
* Ebeveyn kaybı. (Anne, babanın kaybı, nene, dede kaybı)
* Güvensiz ve tutarsız bir ortamda yaşamak. (Barınma, beslenme, ısınma gibi temel ihtiyaçlarının karşılanamaması)
* İhmal edilme, aşağılanma, alay edilme. (Aile içi veya dış çevre kaynaklı)
Travma yaşamış bir çocuğu fark etmek hiç de zor değildir. Travma yaşayan çocuk; ya içine kapanıktır, hiç iletişim kurmaz ya da çok aşırı hareketlidir, çevreye zarar verir, göz teması kurmaktan kaçınır, zaman zaman şiddete başvurur ve bu travmalara bağlı birçok davranış bozukluğu gözlenebilir. Bu nedenle ebeveynler uzman bir pedagog veya uzman bir psikologdan yardım almalıdır. Gerekli durumlarda pedagog ve psikolog travma üzerinde beraber de çalışabilir. Bu süreç zorlu ve zaman alıcı olabilir. Süreç içerisinde okul veya kreş ile de işbirliği içerisinde olmak gerekir.
Peki çevremizde anne baba kaynaklı travma yaşayan bir çocuk var ise ne yapmalıyız?
Çevrenizde anne baba kaynaklı travma yaşayan bir çocuk var ve siz buna şahit olmuşsanız hemen ilgili devlet kurumlarından (polis, sosyal hizmetler vb.) çocuk için yardım istemelisiniz.
Bu travmalara bağlı davranış bozuklukları tedavi edilmezse yetişkinlikte kendini; depresyon, kişilik bozukluğu, sigara-alkol-uyuşturucu bağımlılığı, aşırı kıskançlık, aşırı kaygı, aşırı hırs, panik atak, mükemmeliyetçilik, kendini değersiz hissetme ve benzer birçok psikolojik bozukluk ile gösterir. Tedavi süreci ise çocukluk çağından daha zor ve uzun olur.
Her çocuk çocukluğunu sağlıklı bir şekilde yaşamayı hak eder.
Kaynak: www.zehraerol.com
Uzm. Psikolog Zehra Erol