Çok güzel insan öyküleri var bu ülkenin...
Birbirini sarıp sarmalayan, iyileştiren, kucaklayan insan öyküleri...
Egemenlik kavgalarına tutuşmayan, etnik kimliklerle ayrışmayan, coğrafyayı parçalamayan insan öyküleri...
* * *
Garantörlerin “toprak” gördüğü, milliyetçiliğin “ayrılık” ördüğü, egemenlerin “düşmanlık” dayattıkları yerde insanlar var çünkü...
Yurtları ortak insanlar...
Yabancılaşmaya isyan eden insanlar...
İlhakı, sömürgeyi, kuşatmayı, azınlık olmayı, fetihçi zihniyetleri hazmedemeyen insanlar...
Talanın, yağmanın, rantın, nefretin, hıncın, kabadayılığın, ırkçılığın, ötekileştirmenin, kıyısında gelecek arayan, yurt özleyen, kimliğine ve kültürüne titreyen insanlar var.
* * *
En çatışmalı günlerinde ülkenin, Kıbrıslı Türk anneye kendi kanını veren Kıbrıslı Rum doktor gibi güzel insanları var bu ülkenin...
O anneyle...
O gün kucağına aldığı yavruyla 56 sene sonra kucaklaşan unutulmaz insanları var...
* * *
Siz bakmayınız hep “kan döken” anlatılara...
Katillerinden çok daha fazladır, birbirini dost bilen insanları...
Dilin, dinin, dikenli tellerin, paslı varillerin, savaş uçaklarının ve gemilerinin, onca rantın ve yeri göğü titreten milliyetçiliğin yine de yıkamadığı bu duygudur işte...
Bu memleket bizim diyen duygu...
Başka Kıbrıs’ımız yok, kaderimiz de yurdumuz da bir diyen duygu...
* * *
Çok güzel insan öyküleri var bu ülkenin...
Yüreği güzel, samimi insanların öyküleri...
Yorgun, kirli ve yaralı bir geçmişe inat...
Birbirini sarıp sarmalayan, iyileştiren, kucaklayan insan öyküleri...