Çok kalmadı. Yeni Cumhurbaşkanımızı seçmek için sandık başına gideceğiz bir kez daha. Anket yağmuruna tutulduk uzunca bir süre. Bazıları güldürdü, bazıları düşündürdü. Uydurma olanlar da vardı, ciddi olanlar da. Ama malesef hepsi birbirine karıştı. Bazılarının amacı milletin aklını karıştırmaktı herhalde. Böylelerinin hedeflerine ulaştıklarını söylemek mümkün.
Seçmenlerimiz içinde, anket sonuçlarına bakarak oyunu kullanan var mı bilmiyorum. Anket sonuçlarına –gerçek veya sahte- bakarak oy kullanmanın doğru olduğuna da çokça inanmıyorum. Bana göre seçmen oyunu, inandığı, güvendiği adaya vermeli. Hatta ve hatta kesin olarak kaybedeceğini bilse bile.
Sandıktan hangi aday zaferle çıkacak ? Açıkçası, Kuzey Kıbrıs Türk Cuımhuriyeti’nde hangi adayın Cumhurbaşkanı ünvanını taşıyacağı, Saray’da kimin oturacağı, makam arabasında kimin dolaşacağı pek de önemli değil. Benim için önemli olan, beni, halkımı ve ülkemi, hangi adayın gerçekten inanarak ülkeyi ‘barış’ ve ‘çözüme’ götürmek için içtenlikle çalışacağı. Oy’um da bu konuda en çok hangi adaya güveniyorsam o’nun.
*****************************
Fanatizm mi ?
Fanatizm’i hiç sevmem. Ama spor’dakini hiç aklım almıyor.
Birkaç kez daha yazdım galiba. Yineliyeyim: spor müsabakalarının hemen hemen hepsini severim. Galiba başta futbol geliyor. Arkadan da basketbol, voleybol, atletizm v.s. Futbolda, kendimce yeterince, Türkiye liglerini de izlerim, İngiltere’yi, Almanya’yı, İtalya’yı, İspanya’yı da. Fanatizm oralarda da var. Ama Türkiye’deki gibisi var mı ? Sanmıyorum, duymadım.
Millet çıldırmış galiba. Daha önce, eline, döner bıçağı, sopalar, taşlar, bıçaklar alarak futbol izlemeye (!) giden ‘taraftar’ (!!!) silahlanmış artık. Hem de stad dışında. Oturup düşünmüş, planlamış ve zamanı gelince de mevzilenmiş, tüfeğini ateşlemiş. Kime ? Masum bir şoför vatandaşına. Neden ? Direksiyon hakimiyetini kaybetsin, uçurumdan uçsun, otobüsteki nefret ettiği kulübün (futbolcuları) ölsün veya yaralansın diye...
Aradan kaç gün geçti, polis hala failleri arıyor. Bulacak mı ? Bulabilir de bulamayabilir (!) de... Bulamayabilir de, çünkü olay yeri Türkiye. Olay birkaç fanatiğin işi mi, arkasında başka ‘birileri’ mi var belli değil. Eğer birkaç fanatikse, failler belki bulunacak. Ardında başka başka kişiler, ‘beyler’ varsa, örtbas da edilebilir, “malesef bulunamadı” diyerekten. Neden ? Çünkü burası Türkiye... Unutmayın... Faili meçhul çok sayıda cinayetin bir türlü çözülemediği (!); insanların hapislere atılıp yıllar sonra “Pardon..Yanlışlık oldu, yanıltıldık” denip serbest bırakıldığı; milleti ayağa kaldıran cinayetlerin örtbas edildiği; insan yaşamının pek de değerli sayılmadığı bir ülke burası.