Selektör yapanlara 1 yıl ceza geliyor. Ancak burada değil, Türkiye’de…
Selektör kelimesi belki yabancı gelebilir… Hani arabayla giderken arkanızdan son sürat başka bir araba gelir ve far ışıklarını habire yakar söndürür, hastaneye acil hasta taşırmış gibi yoldan çıkmanızı ister veya şerit değiştirmeniz konusunda ısrar eder. Ancak öyle bir acelesi yoktur genelde... Adamın keyfi o… Geldiği yerde öyle öğrenmiş, araba sürerken ‘oğlan’ olmak selektör yakmakla olurmuş gibi gider yollarda… “Geldiği yerde” diyorum çünkü ne yazık ki yine ‘ırkçılık’ yapıyor ve bu sürücülerin neredeyse hepsinin Türkiye plakalı arabaların sürücüleri olduğunu söylemek istiyorum.
Daha önce para cezası varmış Türkiye’de selektör yapmakla ilgili olarak ama artık 1 yıl ceza da geliyor. Bizim yasalarımızda da selektör yapmakla ilgili ceza var mı yoksa daha önce bizde böyle bir alışkanlık olmadığı için ceza koyucuların bununla ilgili ceza koymak akıllarına gelmemiş mi?
Bu konuda daha önce de yazdım, yine yazıyorum çünkü o kadar tehlikeli ki bu selektör işi… Bu nedenle kaza yapmaktan zor kurtulmuştum bir seferinde… Yine gece karanlığında arkamdan son sürat, selektör yaparak gelen bir arabaya yol vermek durumunda kalmıştım. Çünkü keyif olsun diye yapıyor herhalde deseniz de arabanın içinde hastaneye yetişmesi gereken bir hasta olduğu düşüncesiyle inadınızdan vazgeçer ve yol açmaya çalışırsınız. Ancak benim olduğum gibi bir de viraj üzerinde yakalanırsanız, yoldan çıkma ihtimaliniz de var. Yoldan çıkmadım ama araba epeyce kaydı.
Bu selektör sorununa neredeyse her gece yakalanıyorum. Demek ki ülkemiz oldukça fazla ‘oğlan’ barındırıyor!
Ne ektiysek onu biçiyoruz…
Bugün Aralık’ın birinci günü… Yani 2011 yılının son ayı… Yani 21. yüzyıldan 11 yıl geride kalıyor. Yani ‘2000 yılının çocuğu olsunlar’ diye o yıl oldukça fazla doğan çocuklar bu yıl 11 yaşını bitiriyorlar. Yani günler, aylar, yıllar, onyıllar geride kalıyor ama biz hala bugün kamu çalışanları ödenecek mi ödenmeyecek mi diye merak etmenin utancını yaşıyoruz. Maliye Bakanı neredeyse her ay “merak etmeyin maaşlar ödenecek” gibi abes sözleri söylemek durumunda kalırken Başbakan, ya hesap bilmezliğin, ya da aşırı popülizmin etkisiyle “ekonomimiz her gün gelişiyor” gibi sözler söylemekten çekinmiyor.
Biz de bu ülkede yaşıyoruz çünkü burası bizim vatanımız… Doğduğumuz yer… Sonradan gelsek de doyduğumuz yer… Çocuklarımızı büyütmeye çalıştığımız yer… Her ne kadar da “biz hükümetin yaptıklarını hak etmiyoruz” desek de ne yazık ki onları oraya getiren de bizler değil miyiz? “İnsan ektiğini biçer” demişler.
Kapadık mı?
Işıklarınızı her gece 10 dakika kapamaya başladınız mı? Elektrik zammını protesto etmek için dün gece başlayıp 15 Aralık’a kadar sürecek eyleme katılmak her vatandaşın borcu. Ekonomik Örgütler Platformu’nun eylemine katılmalı ve çorbada bir tutam tuzunuzun olmasına öze göstermelisiniz. Ha, hükümetin bildik simaları bu eyleme kulak asarlar mı, kulaklarını tıkarlar mı, yoksa her zaman yaptıkları gibi bir taraftan girer, öbür taraftan çıkar mı bir denemekte yarar var.