Corona herkesi gerdi. Toplum stres altında. Kaygı bozuklukları artıyor. İnsanlar korkuyor. Kendilerine veya yakınlarına bir zarar gelmesini istemiyor kimse. Hassasiyet had safhada.
Çünkü Corona virüsü çok ciddi bir tehdit. Diğer virüslerden en önemli farkı ise çok hızlı yayılma riski. Yoksa öyle haftada üç beş hasta gelse mesele değil. Sorun topluca hasta olmak. Bazı ülkeler bunu yaşadı, yaşıyor.
Haliyle ülkemizde de insanlar korkuyor, kaygı duyuyor, tepki veriyor.
Lakin bazen kantarıın topu kaçıyor. Eleştiri yerine nefret söylemi, tepki yerine ise linç kültürü öne çıkıyor.
Salı gecesi İstanbul'da bir genç kızımıza yapılan, bunun acı bir örneği...
***
Olayda 'torpilli' diye kodlanıp hem Türkiye'de ama hem de burada toplu linç girişimine maruz kalan genç öğrenci aslında yaşananların tek 'mağduru'dur.
İstanbul polisinin 'sosyal psikoloji' bilgisinden uzak, karantina otobüsünde bulunanları tahrik eden bilinçsiz tavrı sonrasında toz o kadar bir dumana karıştı ki, tepkilerden tırsan TC İçişleri Bakanı bile doğruyu söylemek yerine suçu polislere atıp kendini kenara çekmeyi tercih etti.
Oysa mesele kısa süre sonra ortaya çıkacak, 18 Kıbrıslı Türk İstanbul'dan Kıbrıs'a 'transit' uçarken, linç edilen genç kızımız, yurtdışından gelen TC yurttaşlarıyla beraber İstanbul'da karantinaya alınacaktı.
***
Ortada bir 'torpil' olmadığı, yurtdışında kısılmış diğer 18 Kıbrıslı Türk gibi bu çocuğun da virüs krizini gurbette tek başına geçirmek yerine ailesinin yanına gelmeyi tercih ettiği, diğer yolcular gibi transite alınmak yerine karantina otobüsüne bindirildiği, hata fark edilince apar topar alındığı, bunu gören diğer karantina yolcularının da -haklı olarak- tepki verdiği ortaya çıkmış durumdadır.
Lakin hiçbir suçu yokken, sırf babası Kıbrıs'ta bir dairenin müdürüdür diye bu şekilde saldırıya uğramayı hiç kimse hak etmez.
Şimdi gerçek anlaşılmıştır ama bu gencimiz hem İstanbul'da karantinaya alınmıştır, hem de oradan çıkınca Kıbrıs'ta da yine 14 gün karantinaya girecektir.
Ama asıl sorun bu değil. Esas tahribat bu gencimizin psikolojisine verilmiş olandır.
***
KKTC hükümeti ve özellikle Dışişleri Bakanlığı İngiltere dışındaki Avrupa ülkelerinde kısılmış Kıbrıslı Türklerin Türkiye'nin kendi yurttaşları için kaldırdığı charter uçaklarla adaya getirilmesine dönük bir çalışma içinde olunduğunu kamuoyuyla önceden paylaşsaydı belki de bu olay yaşanmazdı.
Belki hükümetin aynı gece aldığı ve sonra tepkiler üzerine geri adım attığı 'Türkiye'den gelenlere toplu karantina yok' kararı da olayı tetiklemiştir.
Belki -her anne ve baba gibi- bu kızımızın babası da evladını sağ salim ülkesine getirtmek için uğraşmıştır.
Hangi anne, hangi baba tersini yapar ki?
Peki ama bunlar bu gecimize hayatı zindan edecek kadar saldırmayı, onu topluca linç etmeyi haklı çıkarır mı?
Evet, Corona çok tehlikeli bir virüs: 'İnsanı' öldürüyor.
Linç kültürü ve nefret söylemi ise çok daha tehlikeli.
Zira 'insanlığı' öldürüyor!