Pandemi öncesinde kuzu pirzolanın kilosu 90 ile 100 TL arasında seyrederken, şimdilerde fiyat 100 ile 130 TL değişiyor. Kıymanın kilosu ise 65 ile 70 TL’lerdeki fiyatlardan 70-100 TL’lik fiyatlara ulaştı.
Beyaz ette 2,52 TL’lik bir artış yaşandı. Geçtiğimiz yıl kilo birim fiyatı 16,25 TL olan tavuk, bu yıl 18,77 TL’ye satıldı.
Bazı sebzelerde fiyatlar geriledi: Özellikle yerli üretim olan bazı ürünlerde, 50 kuruş ile 4 veya 5 TL’lik fiyat gerilemesi görüldü. Dolmalık biber 18 TL’den 14 TL’ye, domates 10 TL’den 6 TL’ye, kuru soğan ise 6 TL’den 3 TL’ye düştü.
Fehime ALASYA
COVID-19 salgınının etkileri, özellikle ithal ürünlerin fiyatlarına zam olarak yansıdı. Birçok market ürünlerde gramajlar azaldı, fiyatlar arttı.
Bu dönemde özellikle ithal ürünler cep yaktı. Hem manav reyonlarında, hem de market raflarındaki ithal ürünler pandeminin ortaya çıktığı 2020 Mart ayından önceki fiyatların iki katına ulaştı. Yerli üretim olan birçok sebze fiyatı ise geriledi.
YENİDÜZEN’in salgın öncesinde haftalık ‘Alışveriş Sepetine’ yansıyan ürün fiyatlarında, hemen hemen hiçbir kalemde fiyat düşüşü yaşanmadı.
Mutfakta en büyük giderler arasında yer alan nohut, pirinç, bulgur gibi ürünlerin fiyatı neredeyse ikiye katlandı, temizlik ürünleri ise çok daha fazla zam görüldü.
Ülkeye yurt dışından gelen ithal ürünler arasında özellikle diş macunu, çamaşır ve bulaşık ilaçları, yumuşatıcı, bulaşık makinesi tableti gibi malzemelerin fiyatı katlandıkça katlandı.
Pandemiden önce 35 TL olan diş macunu, dünkü raflarda 46 TL olarak yer aldı. Bulaşık makinesi tabletlerindeki gramaj düşerken, fiyatı ise yükseldi; Mart 2020’de 78 TL olan 60’lı Finish tablet, günümüzde 55’li tabletler ile 96 TL’ye satışta.
Bulaşık ve çamaşır ilaçlarında da tablodaki fiyatlarda en az 3, 4 TL’lik yükseliş yaşandı.
Bazı sebzelerde fiyatlar geriledi
İthal ürünlere karşın sebze reyonundaki birçok ürün fiyatlarında ise düşüş yaşandı. Özellikle yerli üretim olan bazı ürünlerde, 50 kuruş ile 3 veya 4 TL’lik fiyat gerilemesi görüldü.
Söz konusu zaman diliminde kabak, kuru soğan, domates, muz, çiçek lahanası, kolokas gibi ürünlerde fiyatlar düştü. Bu düşüş arasında en çok dikkat çeken dolmalık biber, domates ve kuru soğan dikkat çekti.
Buna göre; dolmalık biber 18 TL’den 14 TL’ye, domates 10 TL’den 6 TL’ye, kuru soğan ise 6 TL’den 3 TL’ye düştü.
Kırmızı etin fiyatı da çıktıkça çıktı
Kırmızı ette de fiyatlar yerinde durmadı. Bu mevsimde çok tüketilen pastırmanın kilosu 70 TL’den 85 TL’ye çıktı. Kasaptan kasaba veya market fiyatlarıyla bölge fiyatlarındaki değişkenliğe göre de farklılık gösteren kırmızı et fiyatlarında en az 10 TL’lik bir fiyat farkı görüldü.
Pandemi öncesinde kuzu pirzolanın kilosu 90 ile 100 TL arasında seyrederken, şimdilerde fiyat 100 ile 130 TL değişiyor. Kıymanın kilosu ise 65 ile 70 TL’lerdeki fiyatlardan 70-100 TL’lik fiyatlara ulaştı.
Beyaz ette 2,52 TL’lik bir artış yaşandı. Geçtiğimiz yıl kilo birim fiyatı 16,25 TL olan tavuk, bu yıl 18,77 TL’ye satıldı.
Sebze reyonlarında da ithal ürünler dudak uçuklattı
Sebze reyonlarında da mevsimine göre haftadan haftaya dahi değişen fiyatlar bir yıllık süreçte de değişime uğradı.
Manav raflarında kimi ürünlerde fiyatlar değişmese de özellikle ithal ürünler burada da dudak uçuklattı.
Enginardan yüzde 100’lük artış
Mevsim sebzesi olan ve ülkedeki üretimde önemli bir yer tutan enginar fiyatında geçtiğimiz yıldan bu yıla yüzde 100’lük bir artış görüldü. 27 Şubat 2020 tarihinde tanesi 2,50 TL’ye satılan enginar, bu yıl tanesi 5 TL’ye tüketiciye ulaştı. İthal kestanede kilo başı 10 TL’lik bir artış fiyatlara yansıdı. Yine yurt dışından gelen mantarın kilosu 12 TL, kivinin ise 5 TL arttı. Buna göre; kestane 43 TL’den 53 TL’ye çıkarken, mantar 29 TL’den 41 TL’ye çıktı. Kivi ise 11 TL’den 17 TL’ye yükseldi.
Salatalıkta bir yılda 3 TL’lik değişim
Son günlerde fiyatından çok fazla konuşturan salatalık, bir yıllık bu süreçte 3 TL’lik değişime uğradı. Geçtiğimiz yıl bu aylarda kilosu 13,75 TL olan salatalık, dün reyonlarda 16,27 TL’ye yer aldı.
Vatandaş dert yandı, denetim istedi
Fiyatlardan dert yanan vatandaş, market çıkışında YENİDÜZEN’e konuştu. Alışveriş fişini kontrol eden vatandaşlar, “Artık cepler boşalıyor, çantalar dolmuyor” dedi. Kimi vatandaşlar; ‘biz emekliyiz, oradan buradan kısıp idare ediyoruz ama asgari ücrete çalışan, kira ödeyenler ne yapsın?’ dedi. Kimi özel sektör çalışanı ise ‘artık kısıtlayacak bir şeyimiz kalmadı, gelirlerimiz giderlerimizi karşılamıyor, asgari ücret yerinde sayıyor, geçinemiyoruz’ yorumunda bulundu…
Fiyatlardan dert yanan vatandaşlar, devletten daha sık denetim istedi.
Marketten çıkan vatandaş, alışveriş fişini kontrol ediyor, dert yanıyor:
“Ne aldık da bu rakamı ödedik?”
Mehmet Güren: “150 TL ödedim, ne aldım da 150 TL tuttu, inanan bilmiyorum”
“Biz emekliyiz, oradan buradan kısıp idare ediyoruz ama asgari ücrete çalışan, kira ödeyenler ne yapsın? Maalesef fiyatlar uçtu, denetimsizlik diz boyu. Keşke biraz daha sık denetim olsa. Kaça alıp kaça satıyorlar bakan yok, sokağa çıkma yasağı var dediler ama bunu da denetleyen yok. Ülkede hiçbir alanda denetim mekanizması yok. İki çanta dolmadı, şaşkın şaşkın bakıyorum, 150 TL ödedim, ne aldım da 150 TL tuttu, inanan bilmiyorum.”
Kaan Koday: “Fiyatlar denetlenmeli”
“Şu anada ülkede sanırım ne esnaf ne de özel sektör çalışanının çarkları dönmüyor. Özellikle market fiyatları denetlenmeli. Buradaki rakamlar vatandaşın doğrudan cebine yansıyor, bunlar hayati ihtiyaçlar, mutlaka denetlenmeli.”
Salih Köfteci: “Geçinmek çok zorlaştı, market harcamaları en büyük giderimiz”
“Genel olarak ence ülkede herkes mağdur. Maaşlarımız artık giderlerimizi karşılamıyor. Mutfakta kırmızı etin tadını unuttuk, hayat gerçekten çok zorlaştı. Sadece mutfak giderleri değil, her alanda sıkıntılarımız oluyor. Marketlerdeki bu fiyatların daha çok denetime ihtiyacı var. Maaşlarımızla geçinmek çok zorlaştı, market harcamaları en büyük giderimiz”
Burcu Canbulat: “İthal ürünleri yiyemez olduk”
“Fiyatlarda denetim olması şart, pahalılık çok fazla. Kapanma sürecinde özellikle yurt dışından gelen ürünlerin fiyatları çok fark etti. Bu fiyatlar çok yükseldi. Bazı fiyatlar iki katına çıktı. İthal ürünleri yiyemez olduk. Sadece market değil, tüp gaz da, diğer birçok giderlerimiz de fazlasıyla arttı.”