Nerden kısarsa kıssın yine de ‘yetişemiyoruz’ diyen Mehmet Bozkurt vatandaş gram gram alışveriş yapıyor, cebini boşaltıyor ama çantasını dolduramıyor…
Bir dilim balık alıp 40 TL ödeyen, market çıkışında fiyatlardan dert yanan sigorta emeklisi Kemal Gürcan, “Fazla gol yemeden maçı idare ediyoruz” diyor ve markete her girdiğinde farklı bir ürünün fiyatının değiştiğinden dert yanıyor.
Berberlik yapan ve Asgari ücret ile geçinen 24 yaşındaki Kadir Er, aylık bin 500 TL kira ödüyor, elektrik ve diğer giderleri için ise tasarruflu olmak adına artık kısıtlanacak bir gideri kalmadığını anlatıyor.
Esnaf kepenk indiriyor… 28 yıldır Lefkoşa’da Akdeniz Bebe isimli işletmede çalışan Münüre Akdeniz, bunca yılda direndiği tüm olumsuzlukları pandemi döneminde sırtlayamadı, bunca yıldan sonra kepenkleri indireceğini anlattı…
Yeni girişimciler önünü göremiyor… Organik gıda satışı alanında yeni bir işletme açan Burçin Keleşzade, çiçeği burnunda işletmesini 6 ay önce açtığını anlatıyor. Altı aylık dükkan kirasını peşin ödediğini kaydeden Keleşzade, “Şimdilik bu sürede dayanma gücüm var fakat altı ay geçince ne olur neler yaşarım kestirmek çok zor” diyor…
ASGARİ ÜCRETTE SON DURUM NE?
En son 2020 yılının Şubat ayında 3 bin 233 TL olarak belirlenen asgari ücret için salgın sürecinde sadece Aralık ayında toplanan komisyon, görüşmesini 2 hafta sonraya ertelemişti. Bu süreçte yaşanan hükümet değişikliği akabinde ise hala bir gelişme yaşanmadı. Hem işveren hem işçi sendikaları DERT KÜPÜ, gözler hükümetin atacağı adımda…
Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur: “İşvereni de batırmadan işçilerimize yaşam şansı vererek imkân yaratalım. İşçilerimizin artık geçinemediği çok açık ortada… İşverenin personelini borçlanıp ödediği dönemde asgari ücreti arttırıyoruz demek ne kadar ve nasıl mümkün olur bilemiyoruz.”
Hür-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu: “Hükümet değişikliği oldu. Şu anda bürokratların atanmasını bekliyoruz. Asgari ücret Müdür-Müsteşar trafiğine takıldı. Bu durumu kabul etmemiz mümkün değil.”
Devrimci Genel İş Sendikası Başkanı Ömer Naşit: “Ocak ayı sonunda müdür ve müsteşarlar ile Milletvekili ve Bakanların yani üst yöneticiler maaşlarına en az bin 300 TL zam alacakken Asgari Ücret masası ise hala toplanmadı. Bir an önce adım atılmalı.”
Fehime ALASYA
Asgari ücret konusunda neredeyse bir yıldır arpa boyu yol alınmadı buna karşın peş peşe gelen zamlar emekçilerin de emeklilerin de belini büktü…
Markete giren vatandaş peynir ve etini gramla alıyor, evdeki elektronik eşyaları kullanmayarak zamlarla başa çıkmaya çalışıyor.
Asgari ücrete geçinmeye çalışan vatandaş tüketim alışkanlıklarını değiştirse de yine de dilediği gibi yaşayamamaktan dert yandı. 200 TL ile alışveriş yaptığı halde buzdolabını doldurmayan, ısınmak için battaniyeye sarınan asgari ücretliler, yine de zamlarla başa çıkamadıklarını, bu ücretle geçinmelerinin mümkün olmadığını anlatıyor.
Hükümet değişikliği öncesinde ‘2 hafta sonra yeniden toplanma hedefiyle’ masadan kalkan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafları ise hala bir araya gelemedi… Neredeyse bir yıl geçmesine karşın 2020 yılının Şubat ayından beridir yerinde sayan ve döviz karşısında eriyen Asgari Ücret, hem işveren hem işçi sendikalarının gündeminde. Her iki taraf da ‘çıkmazda’ olduğunu anlatarak, gözünü devletten gelecek hamleye çevirdi…
Özel sektör işçisi nereden kısarsa kıssın yetişemiyor
Nerden kısarsa kıssın yine de ‘Yetişemiyoruz’ diyen vatandaş gram gram alışveriş yapıyor, cebini boşaltıyor ama çantasını dolduramıyor… Mehmet Bozkurt da bu vatandaşlardan sadece biri…
Artık geçinmek çok zor diyen asgari ücretin biraz üzerinde maaş ile ailesini geçindirmeye çalışan Özel Sektör İşçisi Mehmet Bozkurt, salgın döneminde yapılan yardımların da gerçek ihtiyaçlılara ulaşmadığından dert yanıyor.
Evdeki elektrikli eşyaları kullanımdan kaçan Bozkurt, mecbur olmadıkça elektrikli fırın kullanmıyor, evdeki aydınlatmaları sürekli kapatıyor.
“Artık borcu harcı, geçinmeyi zor yetiştiriyoruz” diyen Mehmet Bozkurt, hem ev kirası ödeyip hem de eşi, oğlu ve gelini ile yaşamaya çalışıyor. “Asgari ücretin biraz üzerinde kazanıyorum, oğlum da çalışıyor, iki kişi zor yetişiyoruz” diyen Bozkurt, en çok da elektrik faturası ve gelen zam haberlerine içerliyor. Eskiden canı sıkıldı mı Girne’ye gidip gezen, yemek yiyip ailesiyle eğlenen Bozkurt, şimdilerde benzin parasından kısmak için bu giderini de kısmış.
Emeklisi de çıkmazda…
Bir dilim somon balığı alıp 40 TL ödeyen, market çıkışında fiyatlardan dert yanan sigorta emeklisi Kemal Gürcan’ın da dilinde ülkedeki pahalılık… Eşiyle birlikte iki sigorta emeklisi maaşı ile geçinen Gürcan, “Fazla gol yemeden maçı idare ediyoruz” diyor ve markete her girdiğinde farklı bir ürünün fiyatının değiştiğinden dert yanıyor.
“Bir gün çıkıyoruz makarna fiyatları yükseliyor, bir gün çıkıyoruz sütün, diğer gün peynirin… Her şeye zam… Bize bir hayat pahalılığı verecekmiş, 7 ayın sonunda neye yarar…” diyor…
Peyniri, hellimi, eti, balığı gram gram aldığını anlatan Gürcan, ‘alın teri ile kazandığımız parayı azar azar harcıyoruz’ diyor. Isınmak için ise tüp gazlı sobasını kısa süreli yakıp evi ısıttıktan sonra battaniye ile örtünerek tasarruf yaptığını anlatıyor.
Özel sektör çalışanın gözü asgari ücrette
24 yaşında berberlik yapan Kadir Er, dört yıldır burada yaşıyor. Asgari ücret ile geçinen Er, aylık bin 500 TL kira ödüyor, elektrik ve diğer giderleri için ise tasarruflu olmak adına artık kısıtlanacak bir gideri kalmadığını anlatıyor.
Kıbrıs’a çalışmaya gelirken ailesine destek olma hedefi güden Er, “Şimdi ben ailemden destek alır duruma geldim, geçinemiyorum” diyor.
Özellikle ev kirası ve hayat pahalılığından dert yanan Er, ‘Küçük bir döner 30 TL’den başlıyor, günde üç öğün dışarıda yiyorum, ev kirası ödeyip geçinmeye çalışıyorum” diyor. Devletin bu süreçte vatandaşa hiç yardımcı olmadığını dile getiren Er, asgari ücretin uzun süredir de yerinde saymasını eleştiriyor.
Pandemiye direnemeyen esnaf kepenk indiriyor
28 yıldır Lefkoşa’da Akdeniz Bebe isimli işletmede çalışan Münüre Akdeniz, bunca yılda direndiği tüm olumsuzlukları pandemi döneminde sırtlayamadı, bunca yıldan sonra kepenkleri indireceğini anlattı…
Türkiye’den mal alımında da sıkıntı yaşadığını anlatan Akdeniz, orada da üretimin sınırlı yapılabildiğini, mal temini ve satışında çok zorlandıklarını ve bu nedenle kapatma kararı aldıklarını ifade etti.
Akdeniz, “Benim köyde tarlam var, buradaki işleyişime son verip tarlada bahçedeki üretime yöneleceğim ama benim gibi seçme şansı olmayanlar ne yapacak? Dükkânını kapatırsa para kazanamayacak olan esnaf nasıl geçinecek?” şeklinde konuştu…
Küçük esnafın pandemi döneminde hiçbir destek görmediğini anlatan Akdeniz, “Esnaf kredileri bile torpille, çok üzücü. Bundan sonra bu kapanmalar sürecek diye de üzülüyorum…”
Yeni girişimciler önünü göremiyor
Organik gıda satışı alanında yeni bir işletme açan Burçin Keleşzade, çiçeği burnunda işletmesini 6 ay önce açtığını anlatıyor. Pandemiye rağmen yeni bir yatırım yapan Keleşzade, yaptığı bu girişimden hiç pişman olmadığını ifade ederek, devletin özellikle küçük esnaf ve halk sağlığı için hizmet veren bu tarz işletme ile üretim alanlarına çok daha fazla destek vermesi gerektiğini anlattı.
Altı aylık dükkan kirasını peşin ödediğini kaydeden Keleşzade, “Şimdilik bu sürede dayanma gücüm var fakat altı ay geçince ne olur neler yaşarım kestirmek çok zor.” diyor…
Asgari ücret toplantısından eser yok, zamlar peş peşe…
En son 2020 yılının Şubat ayında 3 bin 233 TL olarak belirlenen asgari ücret için salgın sürecinde sadece Aralık ayında toplanan komisyon, görüşmesini 2 hafta sonraya ertelemişti. Bu süreçte yaşanan hükümet değişikliği akabinde ise hala bir gelişme yaşanmadı. Buna karşın 2021 yılının daha ilk günlerinde süt, vergiler, harçlar gibi birçok kaleme zam yapıldığı açıklanmıştı…
Döviz karşısında eridi…
Ülkede yılda iki kez toplanan ve iki kez artış yapan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2020 yılında sadece 1 kez toplandı ve asgari ücrete sadece 1 kez artış yapıldı.
Şubat ayında artış yapılmasıyla net 3 bin 233 TL olan asgari ücret, TL’nin döviz karşısında değer kaybetmesiyle birlikte Sterlin karşısında da eridi. Bu süre zarfından asgari ücrette döviz bazında 100 Sterlin’i aşan yükseliş görüldü. 1 Şubat 2020’de 422 Sterlin’e denk gelen asgari ücret, dövizin son zamanlardaki düşüşüne rağmen 1 Ocak 2021’de 318 Sterlin olarak hesaplandı.
1 Şubat’ta 422 Sterline denk gelen asgari ücret; 1 Mart’ta 412 Sterlin, 1 Nisan’da 408 Sterlin, 1 Mayıs’ta 380 Sterlin, 1 Haziran ile 1 Temmuz’da 394 Sterlin, 1 Ağustos’ta 368 Sterlin, 1 Eylül’de 339 Sterlin, 1 Ekim’de 332 Sterlin, 1 Kasım’da 307 Sterline, 1 Aralık’ta 310 Sterline, 1 Ocak’ta ise 318 Sterlin’e denk geldi.
İşveren de dertli: “Almadan vermek Allah’a mahsus”
Devletin kredileri aktif hale getirmek, gibi çeşitli uygulamalarla işverene kolaylık sağlaması gerektiğinin altını çizen Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur, “İşvereni de batırmadan işçilerimize yaşam şansı vererek imkân yaratalım. Ancak bu günkü rakamlarla asgari ücretin geçmesi çok zor.” dedi.
İşverenlerin de bir bir kepenk indirdiğinden dert yanan Sungur, devleti üstüne düşen görevi yapmaya davet etti.
Salgın nedeniyle sendikanın genel kurul toplantısının dahi yapılamadığını anlatan Sungur, bu nedenle ülkede pek çok işleyişin istem dışı aksadığını belirtti.
Ekonomi Bakanı Erhan Arıklı’nın ucuzluk getirileceğiyle ilgili açıklamalarının hayata geçmesi durumda nefes alınabileceğine de değinen Sungur, “Nasıl batmadan bu süreçten çıkabiliriz onu düşünüyoruz. İşçilerimizin artık geçinemediği çok açık ortada. Birçok yer kepenkleri indirdi, indirmeye de devam ediyor. Bunu otellerde yaşıyoruz. Binlerce kişi şu an işsiz durumda. İşverenin personelini borçlanıp ödediği dönemde asgari ücreti arttırıyoruz demek ne kadar ve nasıl mümkün olur bilemiyoruz. Zaten işçi ne kadar zam alsa bu keyfi pahalılıklarla başa çıkamayacaktır.” ifadelerini kullandı.
“İşçi ve işveren yine karşı karşıya kalacak”
Devletin işçi ile işvereni her zaman karşı karşıya bırakıp aradan çekildiğini ifade eden Sungur, “Devlet hiç kötü olmadı. Hâlbuki devlet hayat pahalılığının önüne geçerse bu ortam daha da ılıyacaktır.” diyerek Ekonomi Bakanı Arıklı’yı bu konuda göreve davet etti.
Arıklı’yı hayatı ucuzlatmaya çağıran Sungur, aksi halde yine işçi ve işverenin karşı karşıya kalacağı görüşünü paylaştı.
Sungur, “Bir yandan hayatı ucuzlatacağız diyoruz, öte yandan emlak vergilerine zam yapıyoruz. Beyanat değil, icraat istiyoruz. İşvereni ve işçileri rahatlatmak için ne düşündüklerini açık açık söylemeliler. Almadan vermek bir tek Allah’a mahsusudur.” diyerek, esas sorgulanması gereken devletteki yetkililer olduğunu anlattı.
“…hükümet değişikliği de Asgari Ücretliyi ezdi, hala eziyor…”
Salgını öne sürüp asgari ücretliyi ezmenin çok yanlış olduğunu ifade eden Hür-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu, bu durumu protesto Etmeye devam edeceklerini anlattı.
UBP-HP hükümeti döneminde başlayan çalışmaların bakanın değişmesi devam etmediğini kaydeden Serdaroğlu, bürokratların atanmasını beklediklerini dile getirerek, bu duruma isyan etti.
Yaşanan süreci anlatan Serdaroğlu özetle şunları ifade etti:
“Eski hükümet görevde iken, Faiz Sucuoğlu döneminde bir toplantı gerçeklenmiş, 2 hafta sonraya işverenlerin hazırlanması için ertelenmişti. Akabinde hükümet değişikliği oldu. Yeni gelen bakan ilk işinin de asgari ücreti toplamak olacağını belirtmişti. Resmi olmayan bir tanışma toplantısı yapıldı. Şu anda bürokratların atanmasını bekliyoruz. Asgari ücret Müdür-Müsteşar trafiğine takıldı. Bu durumu kabul etmemiz mümkün değil. Bürokratların atanmamasını ve asgari ücretin gündemin altında ezildiğini protesto etmeye devam edeceğiz. Bu durum kabul edilemez. İşverenler de sıkıntılı olabilir, devletin görevi bunlara destek vermektir. Ama salgına rağmen servetine servet katan işletmelerin altında çalışanlar yine emekçilerin olduğu unutuluyor. Devlet etkilenen sektörleri dikkate alarak farklı uygulamalar yapabilir. Bu sosyal devlet olmanın gerekliliğidir. Salgını öne sürüp asgari ücretliyi ezmek çok yanlış olur. Türkiye’de bile artış olmaması lazım. Asgari ücrete yapılacak olan artış sadece 2020 yılının kaybını gidermek için olacaktır.”
“Hayat Pahalılığı dillere dolandı, olan yine asgari ücretliye olacak”
Devrimci Genel İş Sendikası Başkanı Ömer Naşit, Başbakan Ersan Saner’in yapılan zamlara karşın ‘Hayat Pahalılığı’nı yansıtacağız’ açıklamasına atıfta bulunarak; “Üst yöneticiler maaşlarına en az bin 300 TL zam alacak, Asgari Ücret’e ne oldu?” diye sordu…
Pandemi koşullarından ötürü bir kısım insanın işsiz kaldığını veya yarı ödenekli çalışmak zorunda bırakıldığını anımsatan Naşit, “Birçok zorluk yaşandı ama devlet bu insanlara 1500 TL gibi komik bir rakamla sadece bir ay destek olduğunu iddia etti.” dedi.
Başbakan Ersan Saner’in yapılan zamlara ilişkin açıklamasını da eleştiren Naşit, “Ocak ayı sonunda müdür ve müsteşarlar ile Milletvekili ve Bakanların yani üst yöneticiler maaşlarına en az bin 300 TL zam alacakken Asgari Ücret masası ise hala toplanmadı. Bir an önce adım atılmalı.” ifadelerini kullandı.
Naşit, dövizde Şubat 2020’den bu yana %35 yükseliş, Hayat Pahalılığı’nda ise %15 oranında bir artış olduğunun altını çizdi.