Derya ULUBATLI
Omicron varyantıyla birlikte Covid-19 vakalarında rekor artış yaşandı, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Şefik, Barolar Birliği Başkanı Esendağlı ve Tabipler Birliği Başkanı Gürkut, artan vakaların seçime katılımı olumsuz etkileyeceği konusunda hemfikir oldu.
Hekimler son bir hafta içerisinde 700’ü aşan vaka sayısının kısa sürede, 2 bin civarına ulaşacağını öngörürken, 23 Ocak’ta yapılacak erken seçimler için nasıl bir yol izleneceği de merak konusu oldu.
Yetkili taraflarla konuşan YENİDÜZEN, bu artışın seçime katılımı nasıl etkileyeceğini, pozitif vakalar ve temaslılar için nasıl bir sistem uygulanacağını sordu.
“Yasalara göre pozitif ve temaslı kişilerin oy kullanması mümkün değil”
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Narin Ferdi Şefik, yasalara göre kişilerin sadece kayıtlı bulundukları sandığa bizzat giderek oy kullanabileceklerini ve farklı bir oylama sisteminin yasada yeri olmadığını vurguladı.
Bu saatten sonra herhangi bir değişiklik yapmanın mümkün olmadığını savunan Şefik, “tek yapabileceğimiz, eğer Sağlık Bakanlığı’nda pozitif olanların bir listesi varsa bu kişileri belirlemek ve onların sandığa gelmemesini sağlamaktır” dedi. Pandemi döneminde seçim yapmanın her şeyi çok zor hale getirdiğini savunan Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı ise pozitif ve temaslı sayısının çok yükseldiğini ve bu kişilerin yasalar gereği sandığa gitmesinin imkansız olduğunu söyledi.
Esendağlı, “tarih olarak özellikle Ocak ayının seçilmesi çok büyük bir hata. Bu dönemde vakaların zirve yapacağı belliydi” şeklinde konuştu. Öte yandan Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, seçimlere katılımın düşük olacağı konusunda diğer yetkililere katılırken, vakaları artıran en önemli unsurun da seçim kampanyaları olduğunu savundu. Kampanyalar esnasında COVID-19 kurallarına uyulmadığını iddia eden Gürkut, toplumun gözü önündeki kişilerin bu şekilde davranmasının halkın geriye kalanını da olumsuz etkilediğini dile getirdi.
“Asıl sorun oy kullananlardan çok, sandık görevlileri…”
Şefik ve Esendağlı, seçimlerdeki esas sıkıntının oy kullanacak vatandaşlar değil, sandıkta görev alacak kişiler olduğuna vurgu yaptı.
Görevli kişilerin belli olduğunu ve bu kişilerin pozitif çıkması halinde ciddi sorunlar yaşanabileceğini söyleyen Şefik, bu kişilerin yerine geçebilecek yedek görevliler de hazırlanması gerektiğini, aksi takdirde oy sayımında önemli aksaklıklarla karşılaşılabileceğini kaydetti.
Esendağlı ise, “artık kimsenin bir garantisi yok, her an herkes pozitif ya da temaslı olabilir. Bu noktada özellikle sandık görevlilerinin yerlerine yeni birini koymak çok zor olacaktır” ifadelerini kullandı.
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Narin Ferdi Şefik:
“Yasa pozitif kişilerin oy kullanmasına izin vermiyor”
Kıbrıs’ın kuzeyindeki sistem ve yasalara göre kişilerin yalnızca kayıtlı olduğu sandığa bizzat giderek oy kullanabileceğini belirten Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Narin Ferdi Şefik, bunun dışında farklı bir yöntemle oy kullanmanın mümkün olmadığını dile getirdi.
Bu durumda yapılabilecek tek şeyin Sağlık Bakanlığı’ndan alınan liste uyarınca pozitif olduğunu öğrendikleri kişileri sandığa kabul etmemek olduğunu ifade eden Şefik, yasanın başka türlü bir uygulamaya izin vermediğini kaydetti. Şefik şunları aktardı: “Geçmişte de söyledik. Bizim sistemimiz sadece kişilerin kendi kayıtlı olduğu sandıklarda oy verebilmelerine yöneliktir. Bunun istisnası sadece sandık görevlileri olabilir. Ancak onlar kayıtlı oldukları yerden farklı bir sandıkta oy kullanma iznine sahiptir. Bunun dışında karantinadakiler için bir şey yapılmayacaktır. Tek yapabileceğimiz, eğer Sağlık Bakanlığı’nda pozitif olanların bir listesi varsa bu kişileri belirlemek ve onların sandığa gelmemesini sağlamaktır. Bunun dışında karantinadaki kişiler için online bir sistem kurmak da mümkün olmayacaktır çünkü bunu yapmak da ayrı bir yasa isteyecektir ve şu an böyle bir şey için yeterli zaman yoktur. Artık seçmen listeleri kesinleşti. Bu listelerde nereye kayıtlıysanız orada oy kullanacaksınız”.
“Sandık görevlileri yedeklenmezse çok büyük sıkıntılar yaşanabilir”
Uzun zamandır pandemi koşullarında seçim yapmanın çıkarabileceği sorunları anlattığını ancak bunların dikkate alınmadığını da vurgulayan Şefik, esas sıkıntının oy kullanmaya gelecek kişilerle değil, sandık görevlileriyle ilgili olabileceğinin altını çizdi. Bu süreçte görev alacak bazı kişilerin pandemiden dolayı görevi teslim ettiğini ifade eden Şefik şöyle devam etti: “Esas sorun sandık görevlilerinin pozitif çıkması halinde yaşanacaktır. Bu yüzden görevliler konusunda yedekleme yapmamız gerekecek. Önümüzdeki hafta sonu sandıklarda görev alacak kişiler için eğitimler yapmaya başlayacağız ancak son dakika birinin pozitif çıkması halinde gerekli önlemi alabilmek için yedekleme yapmamız gerekiyor. Aksi takdirde bu durum hem oy sayım süresini hem çıkacak sonucu etkileyebilir”.
Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı:
“Çoğu kişi sandığa gidemeyecek, katılım düşecek”
“Ocak ayında seçim yapmak çok büyük bir hata çünkü bu dönemde vakaların zirve yapacağı belliydi… Özellikle sandık görevlilerinin pozitif olması ciddi sıkıntılar yaratabilir…”
Pandemi döneminde seçim yapmanın her şeyi çok zor hale getirdiğini savunan Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, pozitif ve temaslı sayısının çok yükseldiğini ve bu kişilerin yasalar gereği sandığa gitmesinin imkansız olduğunu söyledi. Öte yandan hastalığı kapma korkusunun da insanların sandığa gidişini etkileyeceğini iddia eden Esendağlı, bir diğer sorunun da, sandıkta duracak kişilerin virüs kapması sonucu yaşanabileceğini vurguladı. Esendağlı şunları söyledi: “Oy kullanmaktan daha önemlisi sandıkta duracak insan da bulamamaktır. Artık kimsenin bir garantisi yok, her an herkes pozitif ya da temaslı olabilir. Bu noktada özellikle sandık görevlilerinin yerlerine yeni birini koymak çok zor olacaktır çünkü bu insanlar orada durmak için özel eğitimler alıyor. Bu yüzden son dakika ciddi sıkıntılar yaşanabilir”.
“Pandemi döneminde seçim yapılacaksa da, Ocak ayının geçmesi beklenmeliydi…”
Pandemi döneminde bu seçimi yapmanın zorluklarını yineleyen Esendağlı, tarih olarak özellikle Ocak ayının seçilmesini ise ‘çok büyük bir hata’ olarak nitelendirdi. Kış aylarında genel olarak vakaların zirve yaptığını ve başka virüslerle birlikte COVID-19’un da ciddi bir artış gösterdiğini ifade eden Esendağlı, “pandemi döneminde olacaksa bile hiç değilse kış aylarının geçmesi beklenmeliydi. Bu şartlarda katılımın çok düşük olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut:
“Vaka artışının bir sebebi de seçim kampanyaları…”
“Vakaların artışındaki önemli bir sebep de seçim kampanyaları… Pandemi kuralları hiçe sayılarak hareket edilirse bunun seçime katılımı da etkilemesi kaçınılmazdır”
Salgını kontrol etmek için uyulması gereken kuralların artık toplum tarafından bilindiğini söyleyen Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, yaklaşan seçim için yapılan kampanyaların vaka sayısındaki yükselişi artırdığını iddia etti. Seçim kampanyaların virüsten korunma yöntemleri gözetilmeden yapıldığını savunan Gürkut şöyle devam etti: “Bence seçimler vaka artışını ciddi oranda etkiliyor. Seçim kampanyalarında bugüne kadar toplumsal korunma kurallarına uyulmadığını hepimiz üzülerek takip ediyoruz. Sürekli kalabalık, maskesiz, mesafesiz ortamlarda bulunuyorlar. Bunların fotoğraflarını da her yerde görüyoruz. Bu durum, Omicron gibi hızlı bulaşan bir varyantın olduğu dönemde oldukça tehlikelidir. Bu gibi hareketleri özellikle toplumun gözü önündeki kişilerin yapması ise diğer insanlar için kötü örnek teşkil eden ve onların da rahatlayarak kuralları gevşetmesine neden olan davranışlardır”.
“Pandemi kuralları hiçe sayılırsa bunun seçimi de etkilemesi kaçınılmazdır”
Zaten yeni yılda yapılan etkinliklerden dolayı vakaların iyice yükseldiğine dikkat çeken Gürkut, seçim kampanyalarıyla birlikte bu artışın önümüzdeki günlerde de devam edeceğinin altını çizdi. Tabipler Birliği olarak ülkedeki sağlık altyapısının artan vakalarla mücadele etmeye elverişli olmadığına inandıklarını söyleyen Gürkut sözlerine şöyle devam etti: “Ülkedeki sağlık altyapısı potansiyelini de düşünerek Tabipler Birliği olarak yüksek riskli toplumsal aktivitelerde kısıtlamaya gidilmesi gerektiğini söylemiştik. Özellikle kapalı alanlarda yapılan aktivitelerin denetlenmesi ve kısıtlanması gerekiyor demiştik ama seçimin de etkisiyle bu tür kısıtlamalara hiçbir şekilde yanaşılmıyor. Buna karşılık okullar kapatılsın deniyor, halbuki okullar en son kapatılması gereken yerlerdir. Önceliğimiz diğer yerlerde kısıtlama yapılmasıdır ancak seçimler buna engel oluyor. Dolayısıyla vakalar bu şekilde artarsa, toplumsal kurallar hiçe sayılır ve yeterli tedbir alınmazsa bunun seçimi de etkilemesi kaçınılmazdır”.