Kıbrıslı Rum eski liderlerden Yorgo Vasiliu, olası bir çözümün bölgedeki bütün ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacağını ifade etti
Ödül Aşık Ülker
Kıbrıslı Rum eski liderlerden Yorgo Vasiliu, olası bir çözümün bölgedeki bütün ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacağını ifade ederek, “bu bir kazan- kazan durumudur, herkes kazanacak” dedi.
Görüşmelerin yeniden başlamış olmasında memnun olduğunu belirten Vasiliu, ortak açıklamanın üzerinde çalışmak için iyi bir zemin olduğunu söyledi.
Amerika’nın gaz nedeniyle sorunun çözülmesini istediği şeklindeki yaklaşıma katılmadığını da anlatan Yorgo Vasiliu, bunun çözüm istemeyenlerin propagandası olduğunu kaydetti.
Yorgo Vasiliu, toplumların çözüme hazır olduğunu ve sosyal medya aracılığıyla liderlere kararlılıklarını iletmeleri gerektiğini söyledi.
Vasiliu, “Biliyorum ki Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlar arasındaki genel arzu bu sorunun artık bitmesidir. Göndermek istediğim mesaj, liderlerimizin bitirmesini bekleyemeyiz ve kesinlikle müzakere sürecinin uzun süre devam etmesini kaldıramayız. Çünkü çevremizde sürekli olarak kimsenin kontrol edemeyeceği gelişmeler oluyor. Bu nedenle kendimize, ailelerimize, ortak vatanımız Kıbrıs’a karşı görevimiz ilerlemenin gerekli olduğu mesajını iletmektir. Üzerinde anlaşılabilecek konular var, üzerinde uzlaşılması gereken konular var. Eğer arzu varsa, ki toplumlarda bunun olduğu çok açıktır, o zaman uzlaşmaya varmak daha kolay olur” diye konuştu.
“Ortak açıklama çok iyi bir zemin”
• Soru: Uzun bir aradan sonra görüşmeler yeniden başladı. Bir lider olarak şu anki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
• Vasiliu: Görüşmelerin başlamış olmasından çok memnun olduğumu söyleyebilirim. Ben her zaman Kıbrıs sorununun görüşmeler yoluyla çözülebileceğine inandım. Çok uzun zamandır konuşuyorduk ama hiçbirşey olmuyordu. En sonunda şimdi karar alındı. Bence ortak açıklama da üzerinde çalışmak için çok iyi bir zemin. Görüşmelerin başlamış olması beni cesaretlendirdi ve yakın gelecekte bitirecekleri konusunda da umutluyum.
“Şimdi geleceğe bakmalıyız”
• Soru: Liderlerin tutumunu, duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
• Vasiliu: Bazı olumsuz tavırları eleştirmeye gerek var mı? Bence geleceğe bakmak daha iyi olur. Çünkü “Eroğlu şunu yaptı, Anastasiades bunu yaptı” diyebilirim ama gerek yok. Bence uluslararası toplum neden gecikme olduğunu çok iyi biliyor. Ama bence daha önemli olan bunların geçmişte kalmış olması, şimdi geleceğe bakmalıyız.
“Yapılabilecek şey Kıbrıs’ı gaz ihracatı için merkez haline getirmek”
• Soru: Sizce Kıbrıs açıklarında bulunan gaz, süreci ve konjonktürü ne kadar etkiledi? Katalizör oldu mu?
• Vasiliu: Tam olarak değil. Çok sayıda Kıbrıslı Rum, uluslararası toplumun, Amerika’nın veya Türkiye’nin gaz için çalıştığını, anlaşmayı sadece gaz için istediklerini söylüyor. Kıbrıs gaz rezervleri önemli ama uluslararası toplumun ve Amerika’nın Kıbrıs sorununu çözme konusuna ilgi göstermesinin gaz için olduğunu iddia etmek şaka gibi birşey. Amerika, gaz çıkarma konusundaki yeni teknolojiler sayesinde kısa bir süre sonra gaz ihracatçısı olacak. Bu anlamda bu yaklaşım ciddiyetsiz, çözüm istemeyenlerin bir propagandası.
Amerikalılar Kıbrıs’ta çözümü önemsiyorlar çünkü Kıbrıs’ı bölgede istikrarlı bir yer olarak görmek istiyorlar ve Kıbrıs sorunundaki bir anlaşma sadece istikrar anlamına gelmiyor. Ayrıca anlaşma sadece Kıbrıslı Rumlarla, Kıbrıslı Türklerin veya Kıbrıs ile Türkiye’nin arasındaki ilişkilerin gelişmesine değil, aynı zamanda Türkiye ile İsrail, Türkiye ile Lübnan yani bütün bölgedeki ilişkilerin gelişmesine büyük ölçüde katkı koyacak. Aynı şey Yunanistan için de geçerli... Bu nedenle bana göre, gaz konusundaki bu tür iddialar çözüm istemeyen kişiler tarafından yapılıyor. Kıbrıs’ın gaz rezervlerinin önemli olduğunun ama o kadar çok olmadığının farkına varmalıyız. 5-10 yıl içinde ne olacağını bilemem, bu zaman içinde öyle gelişmeler olabilir, yeni teknolojik gelişmeler nedeniyle Kıbrıs’taki gazın önemi kalmayabilir. Yapılabilecek şey Kıbrıs’ı İsrail’den, Lübnan’dan, Mısır’dan, Kıbrıs’tan ve belki yarın Ürdün’den Avrupa’ya gaz ihracatı için merkez haline getirmek, bunun için Türkiye’den boru hattı gerekir. Bu çok önemli, çünkü bu, bölgedeki gazı daha rekabet edebilir kılar, ayrıca Kıbrıs’ı merkez haline getirmeyi sağlar. Çünkü eğer çözüm olmazsa, bölgedeki ülkeler gazı nasıl satacakları konusunda iki kere düşünebilir. Bu şekilde gaz önemli hale geliyor, diğer şekilde değil…
• Soru: Ukrayna’daki gelişmelerin Kıbrıs’taki gazın önemini etkileyebileceğini düşünüyor musunuz?
• Vasiliu: Hayır, Ukrayna’daki gelişmeler çok talihsiz gelişmeler. Barışçıl bir şekilde çözülmesini diliyorum. Ama gazla bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Kimse istemese de soğuk savaş günlerine dönme ihtimali var, onun neden olacağı tehlike çok büyük olur. Ukrayna’da, Rusya’da, Amerika’da, Avrupa’da belirsizlik olursa Kıbrıs bunun dışında kalamaz ve bir şekilde bedel ödemek durumunda kalır. Süpergüçler arasında bu anlayışın olmasını ve bu krizin dinmesini diliyorum.
“Herkes kazanacak”
• Soru: Liderlerin tutumları konusunda yorum yapmadınız. Türkiye ve Yunanistan’ın tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
• Vasiliu: Yunanistan’ın o anlamda son birkaç yılda bir rolü olmadı, Kıbrıs sorununun çözüldüğünü görmekten çok memnun olur. Daha önemli olan Türkiye’dir. Türkiye için çok sorun var. Örneğin Türkiye’nin azınlıklar konusundaki yaklaşımıyla ilgili soru işaretleri var.
Buna ilaveten Türkiye Kıbrıs’taki ordusunu bir noktada geri çekmesi gerektiğini biliyor, ancak Kıbrıslı Türklere “sizin garantörünüzüm, sizi koruyacağım” sözünü de tuttuğunu göstermek istiyor. Ama şu aşamada Türkiye’nin çözüm istemesi için bir çok neden var. Çünkü bugüne kadar uluslararası toplum çözüm konusunu açtığı zaman, Türkiye’nin tutumu “çözümü biz de istiyoruz ancak bırakalım çözümü iki toplum bulsun” şeklindeydi. Iki toplum çözümü bulamazdı çünkü sizin tarafta çözümü istemeyen, bağımsız bir devlet isteyen Sayın Denktaş vardı. Denktaş’tan sonra Sayın Talat başkan oldu ancak çözüm konusundaki büyük kararlar veya Türk ordusunun geri çekilmesi konularında kararı Ankara veriyordu, görüşmeci değil.
Türkiye nereye gitse kendisine Kıbrıs sorunu soruluyordu, bu AB üyelik sürecinin de önünde duran bir engel. Bu konu her zaman NATO’da da gündeme geldi çünkü NATO her milletin bağımsızlık ve egemenliğini koruduğunu söylerken, bir NATO üyesinin başka milletin bağımsızlığını ve egemenliğini bozmasını kabul edemiyor. Dolayısıyla Türkiye için Kıbrıs sorunundan kurtulmak önemlidir. Türkiye şimdi bu konuya eğilmesi gerektiğini ve bundan elde edeceği kazançları farketti. Çözüm durumunda, uluslararası toplum artık kendisini bu konuda siyasi anlamda suçlayamayacak. Ayrıca Türkiye Kürt sorununu, azınlıklar sorununu çözmek istiyor gibi davranıyor ve Kıbrıs’ta söylediğini yerine getirdiğinde içte de güvenilirliği artacak. Ayrıca çözümün Türkiye için finansal önemi de var. Gazla ilgili boru hattının Türkiye’den geçmesi de Türkiye’ye bazı haklar kazandıracak. Aynı zamanda Türkiye Kıbrıs’taki 40 bin askeri için çok büyük miktarda para harcıyor. Çözüm olması halinde buna gerek kalmayacak, farklı güvenlik tedbirleri bulunacak. Daha önceki açıklamalarımda da söylediğim gibi bu bir kazan- kazan durumudur, herkes kazanacak.
• Soru: Toplumların durumu nasıl, sizce çözüme hazır mı?
• Vasiliu: Evet, evet, hazır olduklarına inanıyorum.
Soru: Toplumlar liderlerini çözümün erken bulunması konusunda nasıl motive edebilirler?
Vasiliu: Gerçek şu ki demokrasilerde partiler yönetir, insanlar değil. Partilerin kendi ideolojileri vardır. Yani siz hiç birşeyi motive edemezsiniz. Onların kendi görüşleri vardır ve onda diretirler. Halkların motive etmek için yapabileceği tek şey facebook, twitter gibi sanal medya aracılığıyla liderlerine kararlılıklarını açık şekilde iletmektir, “yeter artık, biz çözüm istiyoruz” diyebilirler.
“DISI ve AKEL çözüm konusunda kararlı”
• Soru: Partilerden bahsetmişken, DİKO hükümetten ayrıldı. DISI’nin AKEL ile işbirliği yapması konusunda ne düşünüyorsunuz, Kıbrıs konusunda birlikte hareket edebilecekler mi?
• Vasiliu: Kıbrıs konusunda birlikte hareket ediyorlar ancak ekonomik reform, özelleştirme gibi bazı iç konularda birlikte değiller. İki parti de Kıbrıs konusunun çözümü konusunda çok kararlı…
-------------------
“Çözümün olumlu etkileri, dezavantajlarından daha fazla”
• Soru: Türkiye bölgede büyük bir ekonomi. Türkiye ekonomisi Rum ekonomisi için korku mu, motivasyon mu olur?
• Vasiliu: Çözüm olmadığı sürece bu tür tartışmalar hep olacak. Ülkede büyük oranda işsizlik var. Birçok ülkeden sebze-meyve ithal ediyoruz. Neden Türkiye’den de ithal etmeyelim ya da Türkiye’ye ihraç etmeyelim? Bence çözümün olumlu etkileri dezavantajlarından 10-20-30 kat daha fazladır.
• Soru: Bu anlattıklarınız ışığında mevcut görüşme süreci hakkında iyimsersiniz…
• Vasiliu: Öyleyim ama Sayın Eroğlu veya Türkiye’nin müzakere pozisyonunun hep aynı olacağı konusunda garanti veremem. 1988-1990 arasında Türkiye üzerinde Kıbrıs konusunda ilerleme yapması konusunda çok büyük baskı vardı. Ancak 1991 ölü bir yıl olmuştu çünkü Sayın Denktaş değişik bahaneler bulup, süreci ertelemeyi başarmıştı. Şimdi durum farklı, Kıbrıs artık AB üyesidir ve dört özgürlük garantidir. Bunlardan birini uygulamak istemezseniz, otomatik olarak çözüme karşı olduğunuz mesajını vermiş olursunuz.
---------------------------
“Çok mutlu bir Kıbrıs”
• Soru: Çözümden sonra nasıl bir Kıbrıs hayal ediyorsunuz?
• Vasiliu: Çok mutlu bir Kıbrıs. Çünkü Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türkler arasında gerçek bir fark olmadığına inanıyorum. Barikatlar kaldırıldıktan ve insan hareketi başladıktan sonra kayda değer hiçbir kötü olayın olmamış olması tesadüf değil. Ayrıca Kıbrıslı Rumlarla, Kıbrıslı Türkler arasında, Kıbrıslılarla başka bir millet arasında olduğundan çok daha fazla ortak nokta var. Gerisi sadece siyasettir…
• Soru: Kıbrıslı Türkler ne mesaj göndermek istersiniz?
• Vasiliu: Nihayet bu ciddi görüşmelere başlandığı için çok memnunum. Şimdi her zamankinden daha önemli olan momentumu kaybetmemektir. Biliyorum ki Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlar arasındaki genel arzu bu sorunun artık bitmesidir. Göndermek istediğim mesaj, liderlerimizin bitirmesini bekleyemeyiz ve kesinlikle müzakere sürecinin uzun sure devam etmesini kaldıramayız. Çünkü çevremizde sürekli olarak kimsenin kontrol edemeyeceği gelişmeler oluyor. Bu nedenle kendimize, ailelerimize, ortak vatanımız Kıbrıs’a karşı görevimiz ilerlemenin gerekli olduğu mesajını iletmektir. Üzerinde anlaşılabilecek konular var, üzerinde uzlaşılması gereken konular var. Eğer arzu varsa, ki toplumlarda bunun olduğu çok açıktır, o zaman uzlaşmaya varmak daha kolay olur.