Çözüm; ÇÖZÜM

Tayfun Çağra

Döviz yükselmeye devam ederken, TL erirken ve de TL’yi kullananlar hergün daha da fakirleşirken…

Talepler oluyor, görüşler, öneriler sunuluyor, eylemler, grevler yapılıyor, kapılar, pencereler de kırılıyor…

İyi, güzel tabii… İnsanın olumsuz gelişmeler karşısında (pencereler kırılmasa da olur) ortaya bir tepki koyması, söyleyecek sözü olması çok normal ve olması gerekendir.

Önemlidir örgütlülük, birilerinin bağırması, hak talep etmesi, baskı unsuru olması istenendir.

Ancak şimdiki bağırmaların, çağırmaların, “zam yapmayın” demenin çok da anlamlı olduğunu düşünmüyorum.

Neden?

Olumsuz gelişmelerin hiçbiri buradan kaynaklanan bir şey değil de ondan…

TL düşüyormuş… TL’yi burası basmıyor, kontrolunu da yapamıyor…

Döviz yükseliyormuş… Doğal olarak… TL eriyince o da yükselecek… Yani TL’yi idare edememek yine buna gerekçe…

Zam yapılıyormuş… Ne olabilir ki başka?

Döviz çıkıyorsa, TL eriyorsa, dolayısıyla satın alınan akaryakıt pahalılaşıyorsa elektriğe de yansıyacak, elektrikle bağlantısı olan her şeye yansıyacak… Çünkü o her şeyin maliyeti artacak.

Bakın, süte zam geldi.

Ne yapılabilir başka… Maliyetiniz artıyorsa yansıtacaksınız…

Eve giren para azalıyorsa çocukların harçlığı da azalacaktır, yoksa borç altında ezilirsiniz. Veya harçlık aynı kalacaktır ama karşılığında alacağınız şeyler azalacaktır.

Evin ekonomisi de bir devletin ekonomisi gibidir.

Eve giren para kadar harcayabilirsiniz.

Fazla harcarsanız borçlanırsınız, borçlanmak için kapı kapı gezersiniz…

Bizim kapımız sadece Türkiye…

İyi mi, güzel mi, değil.

Ama başka ne olabilir ki?

Evet doğru.

Türkiye’den gelip burada yaşayan, vatandaş olan, giderleri gibi gelirleri de buradan olan çok çok çok insan var.

Şimdi ne yapılabilir ki!

Gerçek bu ve bu gerçeğe göre dengeleri sağlamak gerekiyor.

***

Sendikal Platform bir çalıştay yaptı ve çıkan sonuçları da Cumhurbaşkanı Akıncı’ya sundu. Sonuçta “Kıbrıs’ta çözüm” dedi Platform…

İçinde bulunduğumuz durumda hükümetin yapmaya çalıştığı gibi geçici bazı tedbirler alınabilir ama yarayı kapamaz, sadece o yaranın acısını belki birazcık dindirebilir.

Ama o yara o kadar büyük ki her gün daha da açılır, daha da acı verir ne yazık ki!.. Evet bu acının açıldığı yerden elde başka çare olmadığı için de destek istenmeye gidilir zorunlu olarak…

Ancak orada çare olsa kendisi için kullanırdı. Ne yapılabilir başka? Bütçede açılan delikleri kapamak için ek yardım tabii ki…

Umalım da o delikler büyümeden geçici bir tehel de oralara atılabilir.

Şimdilik bu.

Çözüm; ÇÖZÜM.

Başka sorunlar çıkmaz mı?

Çıkacaktır ama…

En büyük sorunları yaşamıyor muyuz zaten…

Çıkabilecekleri çok daha kolay aşarız.

Sonunda da mutlaka bir refah vardır.