“Economist” dergisinin Güney Kıbrıs’ta önceki gün gerçekleştirilen yıllık toplantısına katılmak üzere Güney Kıbrıs’a giden Avrupa Destek Mekanizması (ESM) Başkanı Klaus Regling, kendi tüzüğünde değişiklik yapmadığı sürece ESM’nin Kıbrıs sorununun çözümünü finanse edemeyeceğini söyledi.
Simerini gazetesi, “Çözüm İçin Tek Kuruş Vermiyorlar” başlığı altında manşet ve iç sayfalarında geniş yer verdiği haberinde, “Economist” dergisinin Güney Kıbrıs’ta gerçekleştirilen bu yılki kongresinin dün gerçekleştiğini, toplantıya katılmak için Güney’e giden ESM Başkanı Regling ve diğer bazı yetkililerin Kıbrıs sorununun çözümünün maliyetine ilişkin yaptıkları açıklamalarına yer verdi.
Açıklamaların Rum hükümetinde “soğuk duş” etkisi yarattığını yazan gazete, Güney Kıbrıs ziyareti çerçevesinde Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis’le de görüşen Regling’in görüşme sonrasında yaptığı açıklamada “Avrupa Destek Mekanizması’nın (ESM) kendi tüzüğünde değişiklik yapmadığı sürece Kıbrıs sorununun çözümünü finanse edemeyeceğini” ifade etti.
Regling, ESM’nin şu anki mevcut görev ve yetkilerinin Kıbrıs sorununa bulunacak bir çözümü finanse etmeye imkan sağlamadığını belirterek, çözümün maliyetinin, çözüme ve özellikle toprak konusuna ilişkin daha fazla ayrıntı ortaya çıkmadan, ne olacağını söylemenin çok zor olduğunu vurguladı.
Çözümün maliyetini şu anda belirlemenin imkansız olduğuna inandığını ifade eden Regling, yeniden birleşmenin uzun vadedeki ekonomik perspektifinin devasa olacağını düşündüğünü de belirtti.
Regling, “Bu yüzden çözümün maliyetinin finanse edilmesinin bir yolunun bulunması gerektiğini” sözlerine ekledi.
Gazete, Uluslar arası Para Fonu’nun (IMF) Kıbrıs Temsilcisi Vincenzo Guzzo’nun da kongrede yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununun çözümünün “uzun süreli bir ön hazırlık ve ciddi ekonomik kararlar gerektiren kalıcı bir finansal ve ekonomik temele ihtiyacı olduğu” yönünde görüş ortaya koyduğunu yazdı.
Konuşmasında fazla ayrıntıya girmeyen Guzzo, IMF’nin “her iki topluma da bir dizi konuda danışmanlık yaptığını” ifade etti ve “çözüme ulaşılması durumunda ön hazırlığın iyi yapılmış olmasının büyük önem taşıyacağını” vurguladı.
Economist kongresinde söz alan Avrupa Komisyonu Kıbrıs Misyon Şefi Danile Daco ise, “Kıbrıs’ın şu anda karşılaştığı mücadelelerin yeniden birleşmenin gerçekleşmesi durumunda daha da büyüyeceğini, bu yüzden de geç kalınmadan reformların sürdürülmesi gerektiğini” söyledi.
Habere göre, Daco, Kıbrıs sorununun çözümün uzun vadede sunacağı fırsatların devasa olduğunu ifade ederek, “ancak kısa-orta vadede çok büyük zorluklar olacağını, bu yüzden çok iyi bir ön hazırlığın yapılması gerektiğini” sözlerine ekledi.
Anastasiadis: “Kıbrıs sorununun çözümü en büyük reform”
Öte yandan, Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis de “Economist” kongresinde yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununun çözümünün Kıbrıs ekonomisi için önemine vurgu yaptı.
Habere göre Anastasiadis, “Kıbrıs sorununun çözümünün ülkenin önümüzdeki on yıllardaki en büyük ekonomik adımı veya en önemli reformu olacağını” iddia etti.
“Çözümün Kıbrıs’ı istikrar merkezi haline getireceğini ve AB-Türkiye ilişkilerini güçlendireceğini” ifade eden Anastasiadis, İsviçre’de yapılacak yoğunlaştırılmış müzakerelerde “diğer askıda bekleyen sorunların çapraz görüşülmesi göz ardı edilmeden, toprak konusuna yoğunlaşılacağını” vurguladı.
Anastasadis, herkesin İsviçre’ye, sadece mevcut fikir ayrılıklarının ortadan kalkmasını değil, Kıbrıs sorununun çözümünde son aşamaya gelinmesini sağlayacak toprak konusunda ilerleme kaydedilmesine olanak verecek kararlılık ve iyi niyetle gelmesi dileğinde bulundu.
Anastasiadis ayrıca, Kıbrıs’ın küçük bir ülke olduğu ve bölünmüş kalma lüksüne sahip olmadığını da belirtti.
Petridis: “Kamu borçlarının artacağını sanmıyorum”
Gazeteye göre, Rum Başkanlık Müsteşarı Konstantinos Petridis de kongrede yaptığı konuşmada, “çözümün maliyetinden söz ederken, çözümsüzlüğün maliyetinin de göz önüne alınması gerektiğini vurguladı.
Petridis, “Çözüm durumunda, altyapı çalışmaları için kamu borçlarının, diğer yeniden birleşme durumlarında olduğu gibi, artmasının gerekeceğine inanmadığını” ifade ederek, “Bazı uzun vadeli bedellerin olacağını ancak büyük resmin görülmesi gerektiğini” sözlerine ekledi.