AKANSOY: BARIŞ ÇALIŞMALARI BİR VATANDAŞ HAREKETİNE DÖNÜŞMELİ
CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, Barış Çalışmaları Merkezi’nin umutların yeşertilmesi ve güçlendirilmesi yanında Kıbrıslı Türk halkının varlığı ve adadaki toplumların ortak geleceği için çalışma yapmakta olduğuna dikkat çekerek kapısının katkı koymak isteyen herkese açık olduğunu vurguladı
Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler Genel Sekreteri Asım Akansoy, dün sabah Nazar Erişkin’in konuğu olarak katıldığı Ada TV’de başta CTP Barış Çalışmaları Merkezi’nin hedefleri ve etkinlikleri olmak üzere gündemdeki konuları değerlendirdi.
Barış Çalışmaları Merkezi’ni oluşturmakla eksik kalmış bir boşluğu doldurmaya çalıştıklarını kaydeden Akansoy şöyle konuştu:
“Ülkede ateş kes var; insanlar soyutlanmış hayatlarında günlük yaşamı sürdürmeye çalışıyor ama bir adım ötesi kuzey bir adım ötesi güney. Biz bir arada yaşayacağız. Ortaya koyduğumuz proje barış kültürü ile yoğrulma ihtiyacına yönelik ki bu her iki toplum için şart. Dolaysıyla insanların farklılıklarını görüp birbirlerini tanıyabilecekleri bir ortam önemli. CTP burada etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Siyasetçi, akademisyen, yazar, gazeteci, sanatçı, yani her kesimden insan bu merkezde yer alıyor. Bu, kapısı katı koymak isteyen herkese açık olan geleceğe ve barışa yönelik ortak hayal kurma projesidir.”
Akansoy, yıllar boyunca Kuzey Kıbrıs’ta ‘çözüm yanlısı ve karşıtı’ diye net bir bölünmüşlüğün olageldiğine de işaret etti ve “Bu, sosyal ayrışmadan kaynaklanan bir durumdur ve ortadan kaldırılması lazım. Toplumsal konsensüsü ortaya çıkaracak daha yaratıcı projeler yaratılmalı” dedi.
Açıkladığı nedenlerden ötürü bu projenin bir vatandaş hareketine dönüşmesi gerektiğine olan inancını da dile getiren Akansoy, “Bir elit hareketi olarak görülmemeli. Belli bir duyarlılığı olan kişiler tarafından ortaya çıktı ama hedeflenen bunun yayılmasıdır. İki konuya vurgu yapılıyor; Kıbrıslı Türklerin hayalleri ve iradesi, yani öne çıkan, Kıbrıslı Türklerin özne olmasıdır. Kıbrıslı Türklerin dünyaya entegre olmasını savunuyoruz” dedi.
TARTIŞMALI TASARILAR
Programda gündemde son zamanlarda öne çıkan bir diğer konu olan Meclis komitelerine geri gönderilen tartışmalı yasalarla ilgili CTP’nin bakış açısına yönelik soruları da yanıtlayan CTP-BG Genel Sekreteri Akansoy, şöyle konuştu:
“CTP olarak demokratik yapıya değer veriyoruz. Bu yasaların komitelere gönderilmesi önerisini yapan CTP oldu. Farklı önerilerimiz olduğunu bunları komitelerde tartışmak istediğimizi bildirdik. Uzlaşma ihtimali olabilecek ışıklar alıyoruz. Biz sigortalının yaşam standardının daha da düşürülmesine karşıyız. Bunu önlemenin yolu Meclis dışında değil, Meclis içerisinde öneri sürmek, eleştirmek tartışmaktan geçer.
Eleştiriler geliyor ama CTP’nin tavrı nettir ve kimse bizi bir başka noktaya sürükleyemez. Bize Meclis’te görevi veren halktır. Halkın verdiği görevi bir başkasının yönlendirmesine yol açmayacağız.” Akansoy, tüm demokratik girişimlerine ve çabalarına karşın hükümetin tasarıları olduğu gibi geçirmesi durumunda o zaman CTP-BG’nin de gerekli tavrı ortaya koyacağını ve bu kez farklı metotlarla direnişi yükselteceğini söyledi.
“AF DEĞİL SERBESTLEŞME”
Af yasasıyla ilgili olarak da CTP-BG’nin yaklaşımları hakkında bilgi veren Akansoy, partisinin bunu af değil, “serbestleşme, kontrolsüz bir durum’ olarak değerlendirdiğini kaydetti. CTP’nin iktidarda olduğu dönemde yaptığı uygulamanın kayıt dışı yaşamı kayıt altına almaya yönelik olduğunu anımsatan Akansoy, bunun aksine UBP’nin gündeme getirdiği tasarının korkunç bir serbestleşmeye yol açacağını ve ülkeye girişlerin sınırlandırılmayacağını kaydetti.
KIBRIS KONUSU
Programın sonunda Kıbrıs sorunuyla ilgili gelişmeler yanında CTP Lefkoşa Milletvekili ve Meclis Başkan Yardımcısı Mustafa Yektaoğlu’nun görüşmelerle ilgili açıklamaları üzerine ortaya çıkan tartışmalar değerlendirildi.
Akansoy , “parti yayın organına bilgi sızdırıldı” yönündeki eleştirileri reddederek, “müzakerelerle ilgili bilgiler basında yaygın bir şekilde tartışılıyor” diye konuştu. Rum Yönetimi Lideri’nin Danışmanı Tomasos Çeçebis’in son New York zirvesiyle ilgili değerlendirmelerini TAK ajansı tarafından Kıbrıs Türk basınına da aktarıldığına işaret eden Akansoy, “Evet, tartışılan konular arasında hassas konular da var ama bir gazete yazarı- ki kendisi Sayın Cumhurbaşkanı’nın danışmanlarındandır- gazetesindeki köşesinde bunları anlatıyor. O zaman Yektaoğlu söyleyince tepki geliyor?” diye sordu.
Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun ocakta yapılacak zirve için yaptığı “son” değerlendirmesine parti olarak katılmadıklarını da ifade eden Akansoy, şunları söyledi:
“Kıbrıs sorununda son diye bir kavram yok. Sadece askıya alma- bekleme- görüşme yoğunluğunu azaltma veya çoğaltma vardır. Kıbrıs sorununda son ancak çözüm olur. Dolaysıyla Cumhurbaşkanı’nın ‘son’ argümanı çok geçerli değil. New York’taki zirveyle ilgili bize yapılan açıklamalarda yapıcı gelişmelerden söz edilmesine karşın Downer’in açıklamalarından görünen odur ki iş kilitlenmiştir. Bu kilitlenme Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun çapraz oyu geri çekmesi nedeniyle gelişti. Ona karşılık olarak Kıbrıslı Rumlar da dönüşümlü başkanlığı istemediklerini söylediler. Bu, bizim açımsızdan büyük bir geri adım çünkü Bir Kıbrıslı Türk’ün Cumhurbaşkanlığı makamına gelebilecek olması, 2’nci Cumhurbaşkanı Talat’ın kazanımıydı. Ne yazık ki geri adım atıldı ve bu da ciddi bir krize yol açtı.
Kıbrıs sorunu iki liderin ağzından çıkacaklara göre değerlendirilmemeli. Kıbrıs sorunu artık uluslar arası bir sorundur. Önemli olan, Kıbrıslı Türklerin bunu çözüme doğru yönetmeleridir.”