Lapta Belediyesi’nin bir dönem ‘Jet Skandalı’ ile konuşulan ‘Otel ve Marina Projesi’ni yeniden gündeme getirmesiyle birlikte Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Girne İlçe yönetimi konuyla ilgili basın açıklaması yaptı, ihale sürecine dikkat çekti.
Yapılan açıklamada, “Başkanın görev süresine 3 ay kalmışken ve ihalenin tamamlanma süreci görev süresini aşacakken başka herhangi bir firmanın ihaleye katılımına olanak tanımayan bu yaklaşım yatırım dostu bir yaklaşım değil aksine yatırım iklimini riske atan bir davranıştır” denildi.
İşte o açıklama:
“Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Girne İlçesi ve Lapta Beldesine bağlı ocak örgütleri olarak son dönemde Lapta Belediyesinde olan gelişmeleri büyük bir endişe ve şaşkınlıkla izlemekteyiz. Kamuoyu tarafından ‘‘Marina Projesi’’ olarak bilinen Lapta Belediyesi’nin kullanımındaki 59 dönüm gayrimenkul üzerine inşaat yapım karşılığı uzun süreli kiralama ve işletme işi projesi seçimlere 3 ay, seçim yasaklarına ise 1 ay kala apar topar başkan tarafından gündeme yeniden taşınmıştır.
Hatırlanacağı gibi 2020 yılında Belediye meclis üyelerinden bile habersiz ‘‘ben yaparım olur’’ mantığı ile başlatılan süreç başta belediye meclis üyelerimizin girişimleri sonucunda ihale şartnamesi ve sözleşme mutabakatname ile tadil edilmişti. Başkan tarafından imzalanan katılımcılıktan uzak davrandığını itiraf etmiş olduğu mutabakatname ile kamu yararına birçok iyileştirme yapılmıştı. Halk yararına yapılan bu iyileştirmeler tamamen CTP Belediye Meclis grubu ve duyarlı diğer belediye meclis üyeleri tarafından yapılmıştı.
İhale süreci üzerinden geçen 2 yıl içerisinde hiçbir gelişme yaşanmazken Belediye Başkanı Aktuğ ne hikmetse 14 Mart Pazartesi aniden Belediye Meclisini ihale gündemi ile toplamıştır. İlgili belediye meclis toplantısında sağlık sebebi ile yurtdışında bulunan 2 eksik üyelerinin varlığından hareketle gündemin 1 haftalık bir süre ile ertelenmesi talep edilse de başkan yatırımcıyı zar zor bulduğunu açıkça belirterek erteleme talebini reddetmiştir. Bu ifade başlı başına büyük bir skandal olup belediye başkanının ihale öncesinde yatırımcı ile görüşmüş olması ihalenin şeffaflığını ve güvenirliliğini yerle bir eden bir yaklaşımdır.
Demokratik ve etik teamülleri yerle bir ederek 19 Mart Çarşamba akşamı belediye meclisini yeniden toplayan başkan İlgili toplantıda siyaseten görülmemiş bir hamle yaparak 20 saat sonra yani 20 Mart Perşembe saat 18.00’de İyi İdare Yasası tahtında toplantı yapacağını duyurmuştur.
Hiçbir siyasi etik kuralına uymayan ve demokratik teamüllere aykırı bu ‘göstermelik’ toplantıya katılmanın hiçbir fayda sağlamayacağından hareket ile toplantıya katılmadık. Yasanın halkın katılımcılığı hedeflediği bir toplantının 24 saatten az bir süre öncesinde bildirilerek yapılmasının izahı bulunmamaktadır. Burada amaç katılımcılığı sağlamak değil yasal bir prosedürü yerine getirme girişimidir.
KAMU YARARINA YAPILACAK TÜM YATIRIMLARA TAM DESTEK
CTP ülkemizin doğru, ekolojiye uygun ekonomik kalkınmadan yana olup turizme ilişkin yatırımları özel olarak desteklemektedir. Gerek parti politikalarımızda gerekse seçim manifestolarımızda bu hususun açık şekilde yer aldığı görülebilecektir. Yine ilgili marina projesi ile ilgili belediye meclisinin kamu yararına yapmış olduğu değişikliklerle hazırlanmış şartnamenin altına imza koyarak bu yatırıma kesinlikle karşı olmadığını açıkça ortaya koymuştur. Aktuğ'un geçmişte de konuyla ilgili ortaya koyduğu yanlış yönetim şekli sebebiyle tıkanan süreç yine meclis üyelerimizin sağduyulu davranmaları sonucunda aşılmıştı. Konu taşınmaz mal üzerinde planlanan ve Aktuğ tarafından dayatılan yatırımın modeli kamu yararının en üst seviyede gözeten bir model olmadığı aşikardır.
Belediye hizmetlerindeki yavaşlık ve aksaklıklar herkesin malumu iken başkan hizmetlerdeki farklı olarak bu süreçte ‘‘ jet’’ hızı ile hareket ederek akla birçok soru işareti bırakarak hemen bir gün sonra ihale duyurusunu yayınlamıştır. Başkanın görev süresine 3 ay kalmışken ve ihalenin tamamlanma süreci görev süresini aşacakken başka herhangi bir firmanın ihaleye katılımına olanak tanımayan bu yaklaşım yatırım dostu bir yaklaşım değil aksine yatırım iklimini riske atan bir davranıştır.
Son olarak çok değerli belediye meclis üyelerimize başkanın yandaşları ve bazı aile yakınları tarafından bu süreç içerisinde eleştiri kültürü ile yakından uzaktan alakası olmayan kimi zaman sözlü saldırı kapsamında değerlendirecek baskılar yapılmıştır. Geldiğimiz siyasi kültürde baskılara boyun eğmenin olmadığı 51 yıllık siyasi tarihimizde açıktır. Sadece bölge halkı yararına kararlılıkla hareket edeceğimizi ve bu süreci yakından izlediğimizi kamuoyu ile paylaşırız. 26 Haziran tarihinde gerçekleşecek seçimler sonrasında göreve geldikten sonra tüm kesimlerin desteği ve görüşünü alarak ve şeffaflık ilkesinden ayrılmadan özellikle turizm yatırımların öncülüğünü yapacağımızı bir kez daha yinelemek isteriz.”