Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Kadın Örgütü “Yerel Yönetimlerde Eşitlik” konulu panel düzenledi. Mor Başak Akademi kapsamında düzenlenen ve yerel eşitlik eylem planının tartışıldığı panel Naci Talat Vakfı’nda gerçekleşti. Panelde Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya, Kadın Örgütü Şiddetle Mücadele ve Yerel Yönetimler Sekreteri Aslı Murat ve DAÜ Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Can Azer konuşma yaptı. Panele Genel Sekreter Asım Akansoy, Lefkoşa Belediye Başkan adayı Sıla Usar İncirli, Mağusa Belediye Başkan adayı Süleyman Uluçay, Girne Belediye Başkan adayı Murat Şenkul, Yeniboğaziçi Belediye Başkan adayı Şifa Çolakoğlu, Alayköy Belediye Başkanı Hulusi Manisoy ve partililer katıldı.
Derya: Yerel eşitlik planları, demokrasi ve insan haklarını kent politikalarına yansıtımak için şarttır
Panelde açılış konuşmasını yapan Kadın Örgütü Başkanı ve milletvekili Doğuş Derya, yerel yönetimlerde CTP’li belediyelerin ürettikleri sosyal politikaların daha da ileriye götürülmesi amacıyla "Yerel Eşitlik Eylem Planlarının" hayata geçmesini önemine vurgu yaptı. Ekonomik krizle birlikte derinleşen kadın yoksullaşmasının ve işsizliğinin tüm toplumu nasıl etkilediğini anlatan Derya, CTP’nin 4 Eylül’de gerçekleştirdiği kurultayda Kadın Örgütü’nün vermiş olduğu karar metninin kurultay kararı olarak hayata geçtiğini ve parti tarafından da bunun onaylandığını aktardı. Yerel eşitlik planlarının toplumsal cinsiyet eşitliği yanında demokrasi ve insan haklarının da bir bütün olarak yürürlüğe girmesine yarayacağını aktaran Derya, bu politikaların hayata geçmesi için Kadın Örgütü'nün aktif olarak çalıştığını kaydetti. CTP'li belediye başkanlarının bugüne dek ortaya koydukları sosyal politikaların "Yerel Eşitlik Eylem Planları" ile stratejik bir çerçeveye oturtulacağını belirten Derya, "Kentlerde yaşayan kadın, çocuk, lgbti, engelli ve göçmen gruplar gibi kırılgan grupların ihtiyaç duyduğu hizmetlerin tasarlanmasında uğraşmaya devam edeceğiz" dedi.
Murat: “Yerel Eşitlik Eylem Planlari” ile daha kapsayici belediyeler yaratilabilir
Kadın Örgütü MYK’sında Şiddetle Mücadele ve Yerel Yönetimler Sekreterliği görevini yürüten Aslı Murat yerel yönetimlerin, en küçük yaşam alanlarına kadar erişip sorunları yerinden çözmek için merkezi idareye kıyasla daha hızlı hareket edebileceğini kaydetti. Murat, Avrupa Yerel Yaşamda Kadın Erkek Eşitliği Şartı’na vurgu yaptı. Şart’ta belirtien en önemli hususun, “Yerel Eşitlik Eylem Planlarını” hazırlayıp, uygulamak olduğunun altını çizen Murat, “katılımcılık ve temsiliyet alanlarında yereldeki demokrasiyi güçlendirecek ve bölge halkının etkin söz sahibi olacağı halk meclisleri de kurulabilir” dedi. Yerelin sunabileceği eşitlikçi hizmetlere örnek olarak; erişilebilir sağlık, kreş – etüt merkezleri, güvenli oyun alanları, hasta - yaşlı bakım evi, kadın emeği pazarları, acil yardım hattı, sosyal konut, engelli dostu ulaşım ve binalara erişim, hukuki–psikolojik destek, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi gibi hususları saydı. Murat son söz olarak, “CTP olarak bugüne kadar eşit ve kapsayıcı yerel yönetimler yarattık, bugünden sonra da daha güçlü ve planlı bir şekilde yaratmaya devam edeceğiz. Hedefimiz kimsenin cinsiyeti, cinsel yönelimi, cinsiyet kimliği, yaşı, dini, dili, ırkı, etnik kimliği, engeli, ekonomik durumu sebebiyle dezavantaj yaşamayıp herkesin güçlendirildiği bir yerel yönetim anlayışını gerçekleştirmektir” dedi.
Azer: Yerel yönetimler kendi kendine karar alma ve uygulama yeteneğine sahip
Kadın Örgütü’nün düzenlediği “Yerel Yönetimlerde Eşitlik” paneline konuşmacı olarak katılan DAÜ Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Can Azer de, yerel yönetimlerin kendi kendine karar alma ve uygulama yeteneğine sahip kurumlar olduğunu ifade etti. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin kamu idaresi çerçevesinde ele alınmasının büyük önem taşıdığının altını çizen Azer, gerek kadın hakları, gerek toplumsal cinsiyet eşitliği konularının kamu idaresi tarafından ele alınması denildiğinde de ‘Hangi kamu idaresi’ sorusunun akıllara geldiğine değindi. Merkezi idarenin tek başına bu politikaları yürütmesinin herhangi bir anlam ifade etmeyeceğini dile getiren Azer, bunun içselleştirilmesi gerektiğini belirtti. Yerel yönetimlerin kendi kendine karar alma ve uygulama yeteneğine sahip olduğunu anımsatan Azer, bunun ciddi bir avantaj olduğunu, sığınma evi kurmaktan sosyal sorumluluk projelerine kadar birçok uygulamanın hayata geçtiğini söyledi. Belediyelerin harekete geçmesi konusunda gerek TOCED Yasası, gerekse Belediyeler Yasası’nda birçok yasal dayanak bulunduğunun altını çizen Azer, iradeyi ortaya koymanın önemine vurgu yaptı.