Cumhurbaşkanlığı makamındaki Ersin Tatar’ın Güven Yaratıcı Önlemleri, hiçbir değerlendirmeye açmadan, hiçbir siyasi partiyle görüşmeden, Meclis’in bilgisine dahi getirmeden reddetmesinin kabul edilebilir olmadığına vurgu yapan CTP, Güven Yaratıcı Önlemleri reddedip onlara karşı öneri yapmanın ‘hayalcilik’ olduğuna da işaret etti.
CTP’den yapılan açıklamada, “Ersin Tatar’ın ‘önerileri’ GYÖ değildir. Söz konusu ‘öneriler’ Kıbrıslı Türklerin bu yoldaki kazanımlarını, hak ve çıkarlarını göz ardı etmektedir” denildi, Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını koruyan federal çözüm müzakerelerinin bir an önce başlatılması gerektiği çağrısı yinelendi.
CTP’nin açıklaması şöyle:
“Cumhurbaşkanlığı makamındaki Ersin Tatar’ın, Güven Yaratıcı Önlemleri, hiçbir değerlendirmeye açmadan, hiçbir siyasi partiyle görüşmeden, Meclis’in bilgisine dahi getirmeden reddetmesi kabul edilebilir değildir.
Bununla kalmayıp yine hiçbir siyasi partiyle görüşmeden Anastasiadis’e dört ana başlıkta iş birliği yapma önerisinde bulunması, üstelik bunun egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde olmasını öngörmesi de yanlış olduğu gibi hayal aleminde yaşamakla eşdeğerdir.
Egemen eşitliğe dayalı iki devletli “ayrılıkçı” çözümsüzlük masalının dünyada kabul görmediği Tatar ve beraberindekiler tarafından bilindiği halde, ayrılıkçılığı ve çözümsüzlüğü pekiştirmek için bu masalı savunmaya çalışması Kıbrıslı Türkleri sonu belirsiz mecralara sürüklemektir. Dünyanın kabul ettiği, her iki toplumun da lehine olan ve gerçekleşmesi mümkün olan tek çözüm şekli federal çözümdür.
Güven Yaratıcı Önlemleri reddedip onlara karşı öneri yapmaya çalışan Tatar, müdahaleler sonucu oturduğu makamın ciddiyetinin de farkında değildir. Birleşmiş Milletler ve Nikos Anastasiadis ile bir araya gelip müzakere masasında önerilerini paylaşmak yerine, günlerce suskun kalmayı tercih eden Tatar, müdahalelere boyun eğmekten ve ne söylenirse onu uygulamaktan başka hiçbir şey yapmamaktadır. Ersin Tatar kimseye danışmadan, kendini oraya seçtirenlerin ağzıyla konuşmakta ve Kıbrıs Türk halkının sesine kulak tıkamaktadır. Müdahaleler sonucu Cumhurbaşkanlığı makamında oturan Tatar’ın bu tutumunu şiddetle reddediyoruz.
GYÖ’leri konuşmak hem federal çözüm müzakerelerine bir kaldıraç olacak hem de iki toplumun yararına olacaktır. Ersin Tatar’ın ‘önerileri’ GYÖ değildir. Söz konusu ‘öneriler’ Kıbrıslı Türklerin bu yoldaki kazanımlarını, hak ve çıkarlarını göz ardı etmektedir. Kıbrıs Türk halkı, ayrılıkçı ‘önerileri’ kabul etmeyecek ve dünyadan daha da kopmaya izin vermeyecektir.
Kıbrıs Türk halkının önünü açacak ve kısa vadede derin bir nefes aldırtacak politikalara ihtiyaç vardır. Alım gücü yerlerde sürünürken, genç işsizliğin tavan yaptığı bu dönemde çıkış, Kıbrıs Türk halkını dünyaya açacak GYÖ’leri müzakere etmeye başlamaktır. GYÖ’lerin olduğu gibi kabul edilmesi değil, Kıbrıs Türk halkının hak ve menfaatleri doğrultusunda bir an önce müzakere edilmesi gerekmektedir. Ercan'ı, Mağusa Limanı'nı, mali yardımı, doğrudan ticaret ve yeşil hat tüzüklerini, Euro'ya endekslemeyi, enerjiyi, doğal gazı, karma evliliklerden doğan çocukların yurttaşlık hakkını masaya yatıran, Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını koruyan federal çözüm müzakereleri bir an önce başlatılmalıdır.
Kıbrıs Türk halkının geleceği, elinizde oyuncak olmayacak!”