CTP: “Salgın hızlandıkça sağlık hizmetlerindeki kaos büyüyor!”

Testlerin ücretli yapılmasının salgınla mücadelede gücü zayıflatacağına vurgu yapılırken, önerilere de yer verildi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi’nden yapılan açıklama ülkede Covid-19 salgını hızla sürerken, hükumetin gerekli organizasyon ve tedbirleri uygulayamadığına ve sağlık hizmetlerinin covid-19 salgınının da yükü ile ciddi bir kaosa sürüklendiğine işaret etti.

Açıklamada, testlerin ücretli yapılmasının salgınla mücadelede gücü zayıflatacağına vurgu yapılırken, önerilere de yer verildi.

Açıklama şöyle:

“Ülkemizde covid-19 salgını tüm hızıyla sürüyor. Her gün yüzlerce yeni vaka, tedavi gören binlerce hasta, sayısını bilmediğimiz kadar temaslı ve ne yazık ki ölümlerle karşı karşıyayız. Covid-19 pandemisinin hafife alınmaması gerektiğini, başta sağlık olmak üzere ekonomik ve sosyal yaşam üzerinde etkilerinin yıkıcı ve uzun süreli olacağını salgının ilk günlerinden itibaren dile getirmekte ve hükumeti tedbir almaya, planlı ve organize bir şekilde salgının etkilerini azaltacak politikalar üretmeye çağırmaktayız. Buna karşın hükumet gerekli organizasyon ve tedbirleri uygulayamamış, sağlık hizmetleri covid-19 salgınının da yükü ile ciddi bir kaosa sürüklenmiştir.

 

Testlerin ücretli yapılması, salgınla mücadelede gücü zayıflatacak!

Yoksul varsıl, işveren çalışan, aşılı aşısız olduklarına bakılmaksızın devlet her yurttaşın sağlığından sorumludur. Salgınla mücadelede pozitif olguların tespiti ve erken izolasyonu temeldir, bu da yaygın olarak test yapılması ile mümkün olabilir. Azınlık hükumetinin dün aldığı kararlar imkanı olmayan kişilerin test yapmaktan kaçınmalarına ve salgının daha da kontrolden çıkmasına yol açacaktır. Ekonomik krizin giderek derinleştiği bu günlerde testlerin ücretli yapılmasına ilişkin alınan karar salgınla mücadele gücümüzü daha da zayıflatacaktır.

 

Sağlık merkezlerindeki eksiklikleri giderin!

Kamu hastaneleri ve kamu sağlık merkezlerinde önceden de olan hekim, hemşire, sağlık çalışanı ve alt yapı eksiklikleri covid-19 ve covid-19 dışı sağlık sorunları ile aynı anda mücadele etmeyi imkansız hale getirmiştir. Covid-19 ile mücadele eden ekipler iş yoğunluğu nedeniyle yorulmakta, Covid-19 dışı sağlık hizmetleri ilaç, malzeme, personel ve fiziki koşullardaki eksiklikler nedeni ile aksamaktadır. Sağlık merkezlerinde pandemi koşullarına uygun olmayan yoğunluklar yaşanmaktadır. Hizmet almakta, tetkik yaptırmakta, ilaç temin etmekte güçlük çeken hastalar defa defa sağlık merkezlerine başvurmak zorunda kalmakta, bu da yoğunluğu daha da artırmaktadır. Hekimler ve hemşireler tedavi ve bakım hizmetlerini sürdürürken malzeme bulmakta zorlanmaktadır. Rutin kan tetkikleri bile yapılamamaktadır. Diğer taraftan pandeminin yanı sıra ekonomik krizin varlığı da kamusal sağlık hizmetlerine olan ihtiyacı belirgin ölçüde artırmıştır. Hükumet kamu sağlık merkezlerini güçlendirmesi gerektiğini anlamamakta, insanların en çok ihtiyacı olan içinden geçtiğimiz bu günlerde sağlığa gerekli desteği vermemektedir. İnsanlarımız sağlık hizmeti alırken de verirken de kendi başlarının çaresine bakmaya bırakılmıştır. Azınlık hükumetini bu ülkenin bir salgınla mücadele ettiği gerçeğini görmeye ve sağlıktaki eksiklikleri ivedilikle gidermek için gerekli desteği vermeye çağırırız.

 

Aşılama kampanyaları başlatın

Covid-19 ile mücadelede virüse karşı aşılamanın insanlığın bugün için en büyük silahı olduğunu defalarca ifade ettik. Aşı kararsızlığının/tereddüdünün ülkemizde yaygın bir sorun olduğunu aylar öncesinde tespit edip Sağlık Bakanlığı’nı uyardık. İnsanlarımızı, özellikle gençleri aşı olmaya teşvik etmek için bilgi kirliliğinin yerine doğru ve bilimsel bilgi almayı kolaylaştıracak çalışmalar yapılmasını önerdik. Salt “aşı olun” demek yeterli değildir. İnsanların danışmanlık hizmeti alabileceği ve aşı olmaya yönelebileceği “aşı kampanyaları” gibi organizasyonlar ciddi şekilde ihmal edilmiştir. Dahası insanlarımız nerede ne zaman hangi aşıyı olabileceklerini öğrenmekte büyük güçlük çekmektedir. Aşılama merkezlerinin ve görevli personel sayıları artırılmalıdır. Salgın ile mücadelede en büyük gücümüz aşıdır. Birinci, ikinci, üçüncü doz aşı hizmetine kolay ulaşım sağlanmalı, kısıtlamalar (yaş, belirli meslek gruplar vb.) azaltılmalı, aşı olmak isteyenlerin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Merkezlerden uzak bölgelerde (perifer) yerel yönetimlerle de işbirliği yapılarak aşılama yaygınlaştırılmalıdır. Üniversitelerimizde öğrenim görmeye gelen öğrencilerin aşılamaları hızlı ve organize bir şekilde yapılmalıdır.  Hepimiz güvende olana kadar hiç birimiz güvende olmayacağı unutulmamalıdır.

 

Azınlık hükumeti gitmelidir

Salgın sürerken ülkemizde sağlık hizmetleri büyük bir kaosa sürüklenmiştir. Kötü, organize olamayan, doğru ve zamanında kararlar alamayan, denetimde yetersiz, şeffaflıktan uzak, tartışmalı işlerden başını kaldıramayan, salgına değil kendi siyasi çıkar ve hesaplarına odaklanan bu azınlık hükumetinin gücü, insanlarımızın başta sağlık olmak üzere ekonomik ve sosyal sorunlarının hiçbirini çözmeye yeterli değildir. Azınlık hükumeti bir an önce gitmelidir.

"Gündem değiştirmek isteyenler unutmasın ki; KIB-TEK halkın malıdır"

Öte yandan Ekonomi ve Enerji Bakanlığı önünde dün gerçekleşen Bu Memleket Bizim Platformu eyleminde yaşananlara da dikkat çekilen CTP'nin bir başka yazılı açıklamasında Milletvekili Asım Akansoy ile polis arasında geçen konuşmanın linç unsuru olarak kullanılması eleştirildi.

Eylemle ilgili olarak "Hayatı “ucuzlatacağını” iddia ederek göreve gelen ve tarihte görülmemiş zamlarla halkın ‘belini büken’ Ekonomi Bakanı Arıklı’nın söz konusu haberi kullanarak milletvekilimizi linç etmek istemesini de şiddetle kınıyoruz" denildi.

İşte o açıklama:

Ekonomi ve Enerji Bakanlığı önünde dün gerçekleşen Bu Memleket Bizim Platformu eyleminin amacı, KIB-TEK’i keyfi ve yasadışı yöntemlerle yönetip, batırmaya yemin etmişlere yönelik bir tavır almak, yanıt vermekti. CTP’nin, KIB-TEK’e sahip çıkacağını ve özelleştirilmesine asla izin vermeyeceğini tüm halkımız bilmelidir. Sağlığı ve ekonomiyi yönetemeyen azınlık hükümetinin KIB-TEK’teki beceriksizliği de ortadayken, gündem değiştirmek adına dün söz konusu eylemde milletvekilimiz Asım Akansoy’un “Polise karşı milletvekilliği dokunulmazlığını” kullandığı iddia edilmiştir. Hayatı “ucuzlatacağını” iddia ederek göreve gelen ve tarihte görülmemiş zamlarla halkın ‘belini büken’ Ekonomi Bakanı Arıklı’nın söz konusu haberi kullanarak milletvekilimizi linç etmek istemesini de şiddetle kınıyoruz.

Polislerimizin oraya taşınmasının eylem yapanları provoke etmeye yönelik olduğu halkımızın bildiği bir gerçektir. 45 derece sıcakta boşu boşuna bekletilen polislerimizin de haklarını sonuna kadar gözeteceğiz. “Milletvekilliği dokunulmazlığı” gibi hassas bir konuyu kullanarak gündem değiştirmek isteyen Arıklı unutmasın ki; KIB-TEK Kıbrıs Türk halkının malıdır. Yaşatılması, iyi yönetilmesi, yolsuzluktan arındırılması, bu uğurda mücadele edilmesi bizim için esastır.

Toplumumuzu ayrıştırmayı amaç edinen siyasilerin, söz konusu durum üzerinden prim yapma çabalarını halkımız ve CTP boşa çıkaracaktır. Yönetme becerisi olmayan Azınlık Hükümeti, topluma daha fazla zarar vermeden bir an önce çekip gitmelidir.

Siyaset Haberleri