• C. MUTLUYAKALI: Son iki yıl içerisinde Genel Sekreter, Milletvekili oldunuz. Şimdi de başkanlığa adaysınız... Bu hızlı süreci nasıl yorumlarsınız?
• AKANSOY: 20’li yaşlarımdan itibaren CTP içerisinde yer aldım. Uzun süre Merkez Yönetim Kurulu Üyeliği, Eğitim Sekreterliği gibi görevlerde bulundum. Kampanyalar yönettim. 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın Parti Başkanı, Ferdi Sabit Soyer’in ise Genel Sekreter olduğu dönemde, Merkez Yönetim Kurulu’nda birlikte çalıştık. O dönemde hatırlarsınız partimiz, yüzde kırk beş ile göreve geldi. Kolektif çalışma ortamını, uyumu yaşadım.
Elbette bu süreçte insan hem değişiyor, hem de değiştirmek için çaba sarf ediyor. Hepimizin hataları vardır ve önemli olan da bu hataları, siyasi yaşam konusunda iyileştirmek, düzeltmektir. Kariyere doymayan birisi değilim. Bu tamamen dönemin getirdiği bir durum.
Adaylığım konusunda; başta Özkan Yorgancıoğlu olmak üzere, pek çok kesimle görüşme yaptım. Benim adaylığım hiçbir zaman mutlak bir adaylık olarak değildi. Mevcut durumun bizi ileriye taşıyamayacağını anlattım ve ortak çözüm yolları önerdim. Özkan beye bir başkasının adaylığı ve parti başkanlığı, kendisinin de Başbakan olarak süreci yönetme önerisinde bulundum. Ancak; bu önerilerim, karşılık bulmadı.
“İki seçim kazanıldı. Parti başarısız mı?
• S. ÖZUSLU: CTP, 2013’de iki tane kritik seçim kazandı ve parti oyları yükseldi. Bu noktada parti başarılı mı başarısız mı? Bunda kimlerin rolü var?
• AKANSOY: Eğer bu partide bir başarı varsa hepimizin başarısıdır. Bir başarısızlık varsa hepimizin başarısızlığıdır. 28 Temmuz Milletvekili seçimlerinde parti 21 milletvekili çıkarmıştır. UBP’nin darmadağın olduğu, DP’nin kendini ifade edemediği, TDP’den bahsedilemeyen bir dönemde tarihsel olarak en az 26 milletvekili hedefimiz vardı. 26 milletvekili eğer yakalanamaz ise başarısız tespiti yapmış bir parti merkeziyiz.
Günün sonunda partimiz yine parti içindeki sıkıntılardan dolayı 26 milletvekili değil 21 milletvekili çıkarmıştır. Lefkoşa’da, Girne’de ve Mağusa’da da milletvekili kaybettik. Çünkü çatıştığımız, birbirimize düştüğümüz ve var olan sorunlara bir ortak irade koyamadığımız için. Eğer ortak bir irade koyabilseydik CTP-BG şu anda iktidarda DP-UG’ye ihtiyaç duymayacaktı.
Bunun üzerinde durmak gerekir.
Çünkü başarı ve başarısızlık kavramları subjektif kavramlardır, nereden baktığınıza bağlıdır. Diyebilirsiniz ki partiyi 14’den 21’e çıkardık, ben de neden 27’ye çıkarmadık, diye sorarım.
Ben kendimi soyutlayıp da bir kişiye yükü yüklemiyorum. Ama birinci adam önemlidir. Birinci adam eğer merkezin ortaya koyacağı iradede rahat değilse, sorunlara çözüm üretmede tutuk kalıyorsa.... Yani objektif davranmıyorsa o zaman gelişme imkanı yoktur...
Diğer bir konu Lefkoşa Belediye seçimleri konusuydu. Kadri Bey’in kazanma sürecinde partimiz çok efor sarf etti. Seçimi son 15 gün parti merkezi olarak, parti başkanına rağmen yaptığımız olağanüstü hal ilanı ile kazandık. Tüm bölgelerden önemli aktörleri Lefkoşa’ya çağırarak, kaybetmek üzere olduğumuz seçimi çevirdik.
Evet sıkıntı vardır, sorun vardır.
Bu sorunları çözersek CTP’nin önü açıktır. Tüm bu sorunların çözümünde bu başkanlığı kazanmanın önemli bir unsur olduğunu düşünüyorum.
“Soruşturma raporunu gündeme alamadık”
• T. ÇAĞRA: Çatışmadan bahsettiniz, bu çatışmayı durdurabileceğinizden emin misiniz?
• AKANSOY: İnsanların siyasi süreçte yanlışları olabilir, iyi niyetli hataları da olabilir ama burada bu ailenin parçalanmadan, bölünmeden, kolkola girerek, yan yana durarak, gözünün içine bakarak bir arada bulunabilmesi için parti içindeki ana kurallara herkesin uyması gerekiyor. Partinin parti olmasını sağlayan iki şey vardır; tüzük ve programı. Örneğin parti içi soruşturma komitesi, Genel Sekreterliğim için bir prestij meselesiydi. Ben Soruşturma Komitesi kurulmasında gerçekten bir kalkan oldum.
Soruşturma Komitesi görevini tamamladı ve MYK’ya 250 sayfalık birer dosya verdi.
Tam bu noktada biz bu raporun üç hafta boyunca gündeme alınmasına çalıştık, savcıların isimlerini de saptadık ama ne yazık ki bu raporu Başkan’ın tereddütlerinden dolayı gündeme alamadık.
Ne yazık ki hepimizi fevkalade üzen bir şekilde rapor basına sızdı. 250 sayfalık raporun basına sızan kısmı ilk 50 sayfasıydı ki o sayfalarda Soruşturma Komitesi’nin değerlendirmesi vardı. Bunu hak etmedik, bu partimiz için büyük bir sıkıntı ve tarihsel bir olaydı. Gerçi metinde basına sızan ifadeler baktığımızda bölgesel olarak ne Mağusa ile ilgili ne de Girneliler ile ilgili kullanılan ifadeler yadırganmadı. Çünkü bunlar konuşulan ve bilenen meselelerdi ama bir bütün olarak bunun medyaya sızması bizi derinden üzdü.
• Meltem SONAY: Başkan bu aşamada MYK’nın istifasını istediğini ifade etmişti… MYK neden istifa etmedi?
• Akansoy: Doğrudur, soruşturma raporunun bir kısmı basına sızdıktan sonra, Sayın Başkan Merkez Yönetim Kurulu’na geldi ve bizi istifaya davet etti.
“Doğrusu, Başkan dahil istifa etmekti”
MYK’nın istifa etmeme gibi bir tavrı yoktu ancak eğer istifa edilecekse başkan dahil herkesin istifa etmesiydi doğru olan…
Bu raporun sadece 10 kişide değil, 11 kişide olduğunu hepimiz biliyorduk. ‘Bu rapor çıkmıştır ben dahil hepimiz istifa ediyoruz’ gibi bir tutum içerisinde olsaydı başkan, biz istifa etmeye hazırdık.
Sayın başkanın tarzı, MYK’nın istifa etmesi Parti Meclisi’ne gidilmesi ve Kurultaya kadar yeni bir MYK’nın seçilmesiydi. Bize bunu teklif etti, biz de bunu doğrusu çok etik bulmadık.
• Fayka KİŞİ: Genel Sekreterlik yaptığınız süre için en büyük hatanız, eksik bıraktığınız neydi bu süreçte?
• Akansoy: Benim de kendi pratik hatalarım olmuştur. Bunu hiçbir şekilde yadırgamıyorum.
Elbette deneyimsizdim, deneyim kazandım. Kendi içimde her zaman bazı kritik noktalarda istifa etmem gerektiğini hep düşündüm.
Örneğin bakanların atanması sırasında Sayın Özkan Yorgancıoğlu’nun MYK’yı göz ardı eden tavrından dolayı belki de istifa etmem gerekiyordu.
YARIN
• Bakanlar Kurulu için Başkan’a yetki verildi mi?
• Seçimi kazanırsanız BAŞBAKAN kim olacak?
• “Gönlünüzdeki” BAŞBAKAN kimdir?
• KABİNE değişikliği gündemde var mı?
---------------------------------------
ÖZKAN YORGANCIOĞLU’NIN RÖPORTAJININ İKİNCİ BÖLÜMÜ İÇİN TIKLAYIN