UBP herhalde rüyasında görse inanmazdı, “Federal Kıbrıs” tezine vurgu yapan bir hükümet programı olacağını…
Şaka değil!..
Vallahi oldu.
CTP-UBP HÜKÜMETİ, ya da KALYONCU HÜKÜMETİ.
Adına ne isterseniz deyin, ilginçlikleri içinde barındırıyor.
Senelerce bir birine karşı mücadele eden bu iki partinin 'ortak tezler' yerine 'CTP ağırlıklı' tezlerde buluşması manidar değil mi sizce?
Olaya bir de şu açından bakalım; CTP'nin tezlerinin artık UBP tarafından bile kabul görmesi bir nevi başarı değil mi?
Elbette başarıdır.
Ve elbette siyasi bir mücadelenin sonucudur.
***
Ne demişti yılların mücadele partisi CTP?
En başta Birleşik Federal Kıbrıs…
UBP'nin tamamen karşı çıktığı bu teze karşı öne sürülen “Güçlü KKTC” artık sağ taban tarafından da kabul görmüyor.
Hatırlayın 90'ların sonunda kurulan UBP-TKP Hükümeti “Güçlü KKTC” siyasetini benimsiyordu.
Hükümette TKP olmasına rağmen “Federasyon” kelimesi programda yer almıyordu.
Yıllar yılı Kıbrıs'ın kuzeyinde yaratılan yapının ne kadar “güçlü” olursa olsun Türkiye'nin bir “alt yönetimi” olduğunu hemen hemen herkes kabul ediyor artık…
Bu nedenle nihai çözüm şeklinin “Federal Kıbrıs” olduğunu sağ kesim de benimsiyor.
Peki başka ne diyordu CTP?
Polis sivile bağlansın.
O da var hükümet programında.
Üstelik “Bir yıl içinde yapılacak” diye takvimlendirilmiş.
Çok değil, bundan bir sene önce konu mecliste tartışıldığında UBP lideri Özgürgün “Meclise gelsin kabul edeceğiz, evet oyu vereceğiz” demişti.
İlginç ve önemli bir çıkıştı bu UBP için…
O günden bu güne UBP bu duruşunda terslik yaşamadı ve programa hedef olarak polis konusunun koyulmasını kabul etti.
Başka ne dedi yıllarca CTP?
Sendikalaşma teşvik edilsin
O da programda yerini aldı.
Başka, başka?
Özerk kamu kurumları…
Hatırlayın İrsen Küçük Hükümeti döneminde iflasın eşiğine gelen Elektrik Kurumu'nun özelleştirilmesi için düğmeye basılmış kurumun özele devri için gün saymaya başlamıştık. O günden bu güne, kurumdaki iyi yönetim anlayışı “özerklik” tezi ile birleşince ortaya UBP'nin de “evet” diyeceği bir durum çıkardı.
Bugün Elektrik Kurumu için özerklik kararı alınmışsa eğer, bunu şu anki kurum yönetimi ile KIB-TEK'i gözden çıkarmayan Özkan Yorgancıoğlu'na borçluyuz.
Hem KIB-TEK yönetimi, hem de Yorgancıoğlu Hükümeti kurumun yeniden organizasyonuna-sürdürülebilirliğine önemli katkılar yaptı. Gelinen bu aşamanın “özerklikle” taçlandırılması, kurum adına yapılacak en önemli icraatlardan biri olacak.
Neyse, konumuza dönenelim…
CTP-UBP Hükümeti, kabine üyeleri kadar programı ile de ilginç bir manzara ortaya koydu.
Genel olarak yıllar yılı CTP'nin savunduğu tezler üzerine oturan programın hayata geçmesi ülke yararı için elzem…
Seçim takvimine bakıldığında, çok da süremiz yok açıkçası. Taş patlasa 2 yıl…
Hükümet Programı güzel.
Bir birlerine tamamen zıt olsalar da takvimlendirmesi yapılmış bir programda bir araya gelen CTP ve UBP'nin hükümeti ülkedeki değişimi başarabilecek mi dersiniz?
UBP ile bunları yapmak kolay olacak mı?
Umutlu olmaktan başka çaremiz yok.
İzleyip, göreceğiz. Niyet varsa, olacak.
Olursa memleket kazanacak...