CTP ve TDP oy artırdı, hükümet partileri geriledi

Cenk Mutluyakalı


‘Yerel Seçim 2022’ sonuçlarında en fazla belediye başkanlığını CTP kazandı; belediye meclis üyeliklerine ve toplam oy oranına göre ise iki parti seçimden başa baş çıktı. Cumhuriyetçi Türk Partisi ve Ulusal Birlik Partisi’nin 18 belediye toplamında oy yüzdesi % 35 olarak öne çıkıyor.

Ancak, Ocak 2022 Genel Seçimleri’ne göre Aralık 2022 Yerel Seçimleri’nde CTP ve TDP oylarını artırdı; hükümetteki partilerin tümünün oyları ise geriye gitti.

Cumhuriyetçi Türk Partisi genel seçimlerde % 31.9 olan oy oranını % 35.4’e taşırken, Toplumcu Demokrasi Partisi ise (Toplumcu Kurtuluş Partisi ile birlikte) % 6.2 olan oy oranını % 12.8’e yükseltti. İki parti genel seçim sonrasında "birleşme" kararı almıştı.

Ulusal Birlik Partisi’nin oy oranı % 39.6’dan % 35.8’e geriledi. “Üçlü İttifak” olarak hükümette yer alan partilerin tümü oy kaybetti. Demokrat Parti de Yeniden Doğuş Partisi de yılın ilk ayından son oyuna gerileme yaşadı.

En ciddi gerilemeyi ise yine Halkın Partisi (HP) gördü. HP’nin sınırlı sayıda aday çıkarttığını özellikle not düşmek gerekiyor.

Yerel Seçim Sonuçları’na bakıldığı zaman 6 ilçe merkezinde en fazla oy toplayan parti Cumhuriyeti Türk Partisi oldu. Mağusa, Girne, Lefkoşa, Güzelyurt, İskele ve Lefke oylarında CTP önde olsa da UBP kırsaldan gelen oylarla tabloyu dengeledi.

Veri Analiz desteği için Naci Taşeli'ye teşekkür ediyorum.




UBP, DP ve YDP’yi yuttu!


Sağ siyaset “ittifak” yaptı ya!
Ulusal Birlik Partisi aslında Demokrat Parti ve Yeniden Doğuş’u yuttu…

Karpaz’dan Yeşilırmak’a belediye meclis üyeliği sonuçlarına baktığımız zaman iki parti fark attı.
Ulusal Birlik Partisi 90, Cumhuriyetçi Türk Partisi ise 87 belediye meclis üyeliği kazandı.

Demokrat Parti 15’te kaldı…
Yeniden Doğuş 13’te…
Toplumcu Demokrasi Partisi’nin belediye meclis üyesi sayısı, 10’u Lefkoşa’dan olmak üzere 13…

Ulusal Birlik Partisi’nin belediye meclis üyeleri çoğunluğu kırsalda olsa da yaşanan onca demokrasi utancı ve olumsuz yönetime rağmen aldığı sonuç dikkat çekiyor.

En önemlisi de Gönyeli’yi dışarıda tutarsanız eğer Ulusal Birlik Partisi yokluğun, yoksulluğun, ekonomik darboğazın en yüksek olduğu yerlerde daha fazla oy alıyor.

Bir not da Halkın Parti için…
Meclis’in değil sadece siyasetin de dışına çıktı, “Yerel Yönetim Seçim Sonuçları”na göre HP… 2 belediye meclis üyeliği kazanabildi. Bağımsızlık Yolu da belediye meclis üyeliği kazanamadı ancak seçime katılım hedeflerini sadece kazanılan meclis üyeleri üzerinden okumamak gerekiyor.

Yerel Seçim sonuçlarını bölgesel farklı hassasiyetler nedeniyle “genel siyasi tablo” üzerinden okumak çok doğru olmasa bile ufukta erken bir genel seçim görülüyor. Siyaset giderek iki parti odağında yoğunlaşırken, yine de Lefkoşa örneği gibi seçmen bazen partine çok da bakmadan, bir aday üzerinde yoğunlaşabiliyor.



Belediye çalışanları “amigo” olmamalı

Yerel Yönetim seçimlerinde hem üzüldüğüm, hem de kaygılandığım şöyle bir gözlemim oldu.
Kimi belediye çalışanlarının başkan ya da başkan adaylarına yönelik sözleri, üslubu, yaklaşımı kabul edilemez.

Belediye emekçileri başkanlara değil halka hizmet ediyorlar.
Maaşlarını da o köyün, kasabanın, kentin insanları ödüyor, her siyasi görüşten, sınıftan, partiden…
Kamu görevi yapıyorlar.
O nedenle “yansızlık” ilkesi son derece önemli…
Bir de saygı…

***

Her seçim ipin ucu biraz daha kaçıyor.
Kimi yaranma sevdasıyla hareket ediyor.
Kimi tam bir külhanbeyi!


Belediye çalışanların seçimlere böylesine taraf olmasını doğru bulmuyorum.
Elbette bir adaya sempati duyabilirler, yakınında olabilirler, tanıtımlarına katılabilirler.
Bunun çok ötesinde bir görüntü var.

Kimisi açık açık “tehdit” ediyor belediye başkanını…
Kimisi hakaret ediyor.


Öyle bir görüntü oluşuyor ki seçim sonrası telafisi mümkün değil.
İnsan kaynağının bir kısmı “kaybeden” adayın tarafında olduğu için “açığa” alınıyor.
Kimileri bilinçli olarak kendini dışarıda bırakıyor zaten…
Ama maaşını alıyor bir tamam!
 

***

Hep siyasilerden yana yakınırız ya “yandaşlık” yönünde…
Kamunun hizmetinde olan çalışanlar da bunun dışında değil…

Belediye çalışanlarının “çoğunluğunu” oluşturmasa da bu kitle…
Yine de kilit rollerdeki insanlar…
Tüm bu düşüncelerimi herhangi bir siyasi parti ya da aday için yazmıyor.
Çünkü maalesef her partide, her adayda, her görüşte var.

Siyasete katılım, demokrasi, özgürlükler başkadır, yansızlık ilkesinin ortadan kaldıracak tavırlar bambaşka…
Kamu görevlileri “amigo” olmamalı!
Hele de “hakaret” varsa ortada bir yaptırımı olmalı bunun mutlaka!