CTP-BG Kurultayı’na yönelik çok seslendirilmese de kulislerde ‘beyaz oy’ kampanyası başlatıldı.
Beyaz oy, ‘tepki oyu’, ‘beğenmeme oyu’ anlamını taşıyor.
Yani hem mevcut Genel Başkan Özkan Yorgancıoğlu’ndan memnun olmayan hem de Genel Sekreter Asım Akansoy’un başkan adaylığına sıcak bakmayan bazı CTP’li delegelerin, sandığa ‘beyaz oy’ atarak, tepkisini göstereceği konuşuluyor.
Ancak bu beyaz oy kampanyası 8 Aralık’a kadar ne kadar etkili olacak, sandıktan önemli bir oranda tepki oyu çıkacak yoksa son hafta kampanya kırılacak mı göreceğiz.
************************
Lefkoşa’dan adaylara ‘eşit’ alkış
Lefkoşa İlçesi, önceki gün 8 Aralık Kurultayı’nda aday olan başkan adaylarını ve Parti Meclisi üyesi adaylarını delegeye tanıttı.
Büyük bir olgunluk içerisinde geçen gecenin detaylarını Lefkoşa İlçe Başkanı Mutlu Azgın’dan dinledik.
-Geceye katılım nasıldı, adaylar nasıl karşılandı?
AZGIN: Çok güzel bir geceydi, hem katılım açısından hem de demokratik olgunluk açısından. Başkan adayları eşit düzeyde alkışlandı. Ne bir laf atma oldu ne de farklı bir tepki gösterildi.
Adayların konuşmaları da gayet güzeldi.
-Başkan adayları konuşmalarında neyi ön plana çıkardı?
-AZGIN: Akansoy, normal olarak mevcut başkandan daha iyi yapacağını vurguladı. Güzel bir şekilde anlattı. Yorgancıoğlu, Genel Başkan değil Başbakan seçeceksiniz dedi ve CTP’nin topluma hizmet yolunda bir araç olduğunu vurguladı.
**********************
‘Nişan’ımız
İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun geçtiğimiz hafta ülkemize ziyaretinde, ortaya çıkmıştı ‘devlet nişanı’…
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, İhsanoğlu’na devlet nişanı takmış, bunun ilk olduğunu da dile getirmişti.
Bakanlar Kurulu, Madalya ve Nişanlar Yasası’nın verdiği yetki ile yeni bir tüzük ile kimlerin devlet nişanı alacağını kararlaştırdı.
İşte 21 Kasım tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan o kararın detayları:
“Devlet Nişanı, Dışişleriyle görevli bakanın önerisi ve Bakanlar Kurulu’nun kararı ile KKTC ile temsil ettiği devleti arasında dostça ilişkilerin geliştirilmesini ve milletlerin birbirlerine yakınlaşmalarını sağlayan ülkelerin Devlet başkanlarına verilir.”
**************************
TDP’de Harmancı heyecanı
Geçiş döneminin Turizm ve Çevre Bakanı Mehmet Harmancı, TDP Genel Sekreteri oldu. Boysan Boyra’nın da aday olduğu seçimi göğüsleyen Harmancı’ya şimdi büyük görevler düşüyor.
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit’in bir önceki dönemde genel sekreter olması ve dönemin başkanı Mehmet Çakıcı’nın başarısızlığında payı bulunsa da TDP tabanı Özyiğit’i genel başkanlığa getirdi.
Ancak Özyiğit’in başkanlığı TDP içerisinde heyecan yaratmadı.
Hatta kurultayın yapıldığı salonda koltukların boş kalması bile bunun en bariz örneklerinden biridir.
Şimdi ise TDP’de Genel Sekreter Mehmet Harmancı’nın yarattığı bir heyecan var.
Harmancı’dan TDP tabanı büyük bir çalışma bekliyor. Özellikle dağılan partinin yeniden toparlanması…
Harmancı da Genel Sekreter olmasıyla birlikte “Yaptığım tüm hataları bir kenara yazdım, yolumuz uzun, zor ve çetin olacak ama biliyorum başka bir anlayış mümkün ve başka bir yol yürünebilir; eminim bu görevde hiç yalnız kalmayacağım” diye ilk mesajını verdi.
Özyiğit’in başkanlığında, Harmancı’nın genel sekreterliğinde bakalım TDP’de ne gibi değişimler yaşanacak.
Ve son bir not: Ne Özyiğit ne Harmancı milletvekili… TDP Meclis’te eski Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, Hüseyin Angolemli ve Zeki Çeler ile temsil ediliyor.
************************
Herkes general olunca ordu savaşı kaybetmeye mahkumdur
“…Özellikle kent merkezlerinde yaşamın hızla kontrolsuz hale gelmesi, küçük/büyük işyerlerinin çalışma disiplininin kalmaması, özellikle yemek servisiyle birlikte neredeyse trafikteki araba sayısına yaklaşan motosikletliler, hele de yetiştirme telaşındaki paket servisler de trafik için yeni ve ciddi unsurlar olarak dikkate alınmalı.
Elinden telefon düşmeyen sürücülere ek olarak araç kullanırken mesaj yazan veya “akıllı” telefonlarda numara arayanlar ise bir vaka. Aracın arkasındaki bebeğiyle bir elinde ruj, diğer elinde telefonla araç süren anne örneklerini artık her sokak arasında görmek mümkün...
“İnsanlar yaşadıkları gibi araç kullanırlar” demişti bir trafik uzmanı. Bir başka ifadeyle “trafik aslında nasıl yaşadığımızın da göstergesi”.
Polis teşkilatı da aynı toplumun parçası. Belki bu nedenle artık polisi eylemler dışında sokakta görmek zor. Devriye hemen hemen hiç yok. Trafik, sabit kameralara emanet edildi ve bir de hep aynı noktalardaki radar kontrollerine...
Lefkoşa Belediyesi’nin iflas ettiği günlerde eski bir çalışana “neden” diye sormuştum. Yanıtı ülkeyi, trafiği, bizi, polisi anlatır nitelikteydi...
“Herkes general olunca ordu savaşı kaybetmeye mahkumdur...”
Nezire GÜRKAN (gazete360.com)
**********************
Foto YORUM
- Resimde babanın kollarını ve ağzını unutmuşsun Mehmet?
- Annemi dövmesin, küfür etmesin diye öğretmenim.