Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) Olağan Kurultayı bugün yapılıyor.
Parti Meclisi adaylarının tanıtılmasının ardından Genel Başkanlığa müracaat eden tek isim olan Tufan Erhürman, oy birliğiyle yeniden genel başkan olarak belirlendi.
CTP GENEL BAŞKANI YENİDEN TUFAN ERHÜRMAN
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) 28’inci Olağan Kurultayı’nda tek başkan adayı olan Tufan Erhürman, oybirliğiyle yeniden başkanlığa seçildi. Parti Meclisi adayları da üyeye tanıtılırken, Yüksek Disiplin Kurulu’na seçilen isimler de belli oldu. Yüksek Disiplin Kurulu, şu isimlerden oluştu: Ezer Özsoy, Fatma Ekonoğlu, Halil Onbaşı, İlker Işınsu, Sibel Sorakın. Üçüncü kez CTP Genel Başkanlığı’na seçilen Tufan Erhürman, gösterilen güven ve destek için teşekkür etti. Genel Başkan Tufan Erhürman’ın konuşmasının ardından Parti Meclisi seçimine geçildi, oy verme işlemi başladı. CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman şu ifadeleri kullandı: “Gösterdiğiniz güven ve destek için hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Bilmenizi istiyorum ki; genel başkan falan değil, her bir CTP’li gibi, ‘sarı karınca’ olarak çalışmaya devam edeceğim. Hepinizi yürekten selamlıyorum.”
Partililer, Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde toplandı, kurultay, CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın'ın konuşmasıyla başladı.Divan Başkanı ve parti Başkanı Erhürman'ın konuşmasıyla devam etti.
Faaliyet raporu ile mali raporun onaylanması sonrası Parti Meclisi adayları isimleri okunarak tanıtıldı.
PARTİ MECLİSİ İÇİN OY VERME BAŞLADI...
Tek aday Tufan Erhürman'ın OYBİRLİĞİ ile Genel Başkan ilan edilmesinin ardından, Parti Meclisi için seçime geçildi.
14:20 itibarıyla oy verme işlemi başladı.
***
Sorakın: "Dışarıda çok faşist bir yağmur yağıyor, büyük bir şemsiye altında toplanmamız lazım"
Katılan herkese teşekkür eden CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, geçen kurultaydan günümüze 3 yıllık süre geçtiğini, bu süreçte çok şeyin değiştiğini, öncelikle pandeminin çıktığını belirtti.
CTP’nin 52’nci yılında, 28’inci kurultayı gerçekleştirdiğini belirten Sorakın, geçen kurultaydan bu yana dünyada ve Kıbrıs’ta birçok şeyin yaşandığının altını çizdi. Covid-19’un, üretimden, tüketime kadar her alanda sorunlar yaşanmasına neden olduğuna işaret eden Sorakın, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonominin daraldığını kaydetti. “Gelir eşitsizliği arttı, alım gücü geriledi, yokluk ve yoksulluk giderek derinleşti. Pandemi en çok dar gelirli yurttaşlarımızla emekçileri etkiledi” diye konuşan Sorakın, özellikle gençlerde işsizliğin arttığını vurguladı. Emekle ilgili mücadelenin yükseltilmesi gerektiğinin altını çizen Sorakın, dünyada devam eden savaşlar hakkında da konuştu. “Savaşın kazananı yoktur, ama kaybedeni çoktur” ifadelerini kullanan Sorakın, söz konusu durumu en iyi Kıbrıslılar’ın bildiğine dikkat çekti.
“Bedeli ne olursa olsun, barış mücadelesi devam edecek”
Sorakın, “Savaş, ölüm, acı, gözyaşı ve yıkım demektir! Savaş, ekmeğimizin küçülürken zenginlerin kasalarının dolması demektir! Savaş, demokrasi ve özgürlüklerin bitirilmesi demektir! Savaş, insan haklarının, hukuk ve adaletin hiçe sayılmasıdır! Savaş, çevrenin, doğanın tahrip edilmesi demektir! Göç yollarında ölen insanlar, sahillere vuran bebek cesetleri, yıkılmış, harabeye dönmüş kentler, okulsuz kalan çocuklar, annesiz, babasız büyüyen çocuklar. Aç kalan insanlar bizi kahrediyor. Bu nedenle bedeli ne olursa olsun barış mücadelesine devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Ülkemizdeki hükümetlerin, “ben bilirim, ben yaparım” mantığıyla hareket ettiğine vurgu yapan Sorakın, gayrimeşru hükümetin ekonomiyi de demokrasiyi de katlettiğinin altını çizdi. Plansızlık, programsızlık, iş bilmezlik ve Türk Lirası’nın ciddi anlamda değer kaybıyla alım gücünün gerilediğini ifade eden Sorakın, yoksulluğun giderek derinleştiğini belirtti.
“Kıbrıslı Türkler sonu bilinmez mecralara sürüklendi”
İhalesiz akaryakıt alımlarıyla ülkenin milyonlarca liralık zarara uğratıldığını hatırlatan Sorakın, 1990’lı yıllarda olduğu gibi ülkenin karanlıklara gömüldüğünü söyledi. 23 Ocak seçimlerinde oy oranlarını ve milletvekili sayılarını yüzde 50 oranında artırdıklarına dikkat çeken Sorakın, ancak hükümeti kurma olanağını yakalayamadıklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sayın Ersin Tatar’ın müdahalelerle, Cumhurbaşkanlığı makamına oturtulduğunun altını çizen Sorakın, son kurulan hükümetin de gayrimeşru olduğunu vurguladı. CTP’nin bütün değerlerinin tehdit altında olduğunu kaydeden Sorakın, ülkenin adeta kaos ortamına sürüklendiğini belirtti. Anayasa’nın bu dönemde paspas edildiğinin altını çizen Sorakın, demokrasinin de katledildiğini ifade etti. “İki devletli” “ayrılıkçı” çözüm saçmalığıyla dünyada var olan imajımızın gerilediğini vurgulayan Sorakın, Kıbrıslı Türkler’in, sonu belirsiz mecralara sürüklendiğini belirtti.
“CTP’liler bu yolculukta çok bedeller ödedi”
İmzalanan protokollerle sendikalar ve örgütlü yapıların etkisizleştirilmeye çalışıldığını dile getiren Sorakın, ceza yasaları ile “düşünce ve ifade” özgürlükleri sınırlandırılmaya çalışıldığını kaydetti. Sözde Belediyeler Reformu’nun da memlekette kaos ortamı yaratacağını belirten Sorakın, CTP’nin mücadelesini anımsattı. “1970’lerde astığını asan, kestiğini kese “Bey” yönetimi vardı. İşte o yıllarda, bundan 52 yıl önce bir avuç yurtsever ve aydın bir araya gelerek “birlik, mücadele, dayanışma” ana temasıyla CTP’yi kurdu” diyen Sorakın, partinin o dönemde federasyon hedefini ortaya koyduğunu hatırlattı. 52 yıldır bu amaç için mücadele ettiklerini, mücadele etmeye de devam edeceklerini vurgulayan Sorakın, CTP ve CTP’lilerin bu yolculukta çok bedeller ödediğinin altını çizdi.
“Kendi kurumlarımızı yönetme, kendi kendine yeten bir ekonomi...”
CTP’nin hükümette olduğu dönemlerde yaptıklarından da söz eden Sorakın, sol bir parti olarak CTP’nin, iktidarda olsun, muhalefette olsun, tüm platformlarda “barış, emek, eşitlik, sosyal adalet, insan hakları ve özgürlükler’in tesis edilmesi” mücadelesine devam edeceğinin altını çizdi. Emeğin sömürlemesine, işçilerin güvencesiz ve sosyal haklardan yoksun olarak çalıştırılmasına asla göz yummadıklarını belirten Sorakın, “Kendi kurumlarımızı yönetme, kendi kendine yeten bir ekonomi yaratma mücadelesine devam edeceğiz. Bedeli ne olursa olsun, Federal çözüm mücadelesine devam edeceğiz. CTP kuruluşunun ilk gününde olduğu gibi bugün de Kıbrıs Türk Halkının teminatıdır” diye konuştu.
“CTP çatısı altında olmak hepimiz için büyük bir onurdur”
Sorakın, “CTP çatısı altında olmak hepimiz için büyük bir onurdur. Çok kritik ve zor bir süreçten geçiyoruz. CTP’nin kuruluş sloganı “birlik, mücadele, dayanışmadır. 52 yıllık yolculuğumuzda, Birlikte başaracağımızı hiç aklımızdan çıkarmadık. Ufak, tefek farklılıkları bir tarafa bırakarak, asgari temel hedeflere odaklanarak, ben değil, biz olarak, halkımızla, dost partilerle, sivil toplum örgütleriyle birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Usta Sanatçı Ferhan Şensoy’un çok beğendiğim bir sözü ile konuşmamı sonlandırmak istiyorum: ‘Dışarıda çok faşist bir yağmur yağıyor, büyük bir şemsiyenin altında toplanma zamanı geldi.’ Hepinizi sevgi ve saygı ile kucaklıyorum” diyerek sözlerine son verdi.
Saygı duruşu sonrası divan başkanlığı…
Sorakın'ın konuşması sonrası demokrasi şehitleri için saygı duruşuna geçildi, ardından Divan Başkanlığı belirlendi. Divan Başkanlığı şu isimlerden oluştu:
Başkan: Özkan Yorgancıoğlu
Başkan Yardımcısı: Pembe Ardıç
Üyeler: İlsu Çetinkaya, Veysel Atak, Açelya Tekeli
Yorgancıoğlu: Yaşasın CTP, yaşasın birliğimiz, yaşasın mücadelemiz
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) 28’inci Olağan Kurultay’ında Divan Başkanlığı’na Özkan Yorgancıoğlu getirildi. Kurultay’da konuşma gerçekleştiren CTP eski Genel Başkanı ve eski Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, “Yaşasın CTP, Yaşasın Birliğimiz, Yaşasın Mücadelemiz” ifadelerini kullandı. CTP’nin kurulduğu günden bu yana hassas olduğu noktaları hatırlatan Yorgancıoğlu, emeğin her alanda, hak ettiği karşılığının almasının önemine işaret etti. Federal çözüme ulaşıncaya kadar mücadelenin devam edeceğinin altını çizen Yorgancıoğlu, bundan sonraki mücadelede de tüm CTP’lilere başarılar diledi.
Düşünceye olan düşmanlığın Yenidüzen Gazetesi’nin kapatılmasıyla başladığını hatırlatan Yorgancıoğlu, söz konusu dönemde verilen mücadeleyi hatırlattı. Günümüzde de hem sokakta hem Meclis’te mücadelenin devam ettiğinin altını çizen Yorgancıoğlu, her vatandaşın yasalar ve mahkemeler önünde eşit olmasının önemine işaret etti. CTP’nin kavgasının devam edeceğini ifade eden Yorgancıoğlu, Kıbrıs sorununun iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı Federal Kıbrıs ile çözüleceğinin altını çizdi.
Çözümsüzlüğün ve gerginliğin yarattığı sonuçların ortada olduğunun altını çizen Yorgancoğlu, “Partimizin bu hedeflere ulaşmak için geçmişte gösterdiği çabayı bundan sonra da göstereceğine inancım tamdır. Yaşasın CTP, yaşasın birliğimiz, yaşasın mücadelemiz” diyerek sözlerine son verdi.
Kurultaya destek katılım…
Divan Başkanı Yorgancıoğlu'nun açıklamaları sonrası önce gündem okundu ardından da hazırlanan video gösterimine geçildi.
Video gösteriminin ardından ise konuklar tanıtıldı.
CTP Kurultayı'na Kıbrıs'ın kuzeyinden; TDP, HP, DP, TKP, Bağımsızlık Yolu ve Sol Hareket temsilcileri katılırken, Kıbrıs'ın güneyinden ise AKEL, DİSİ ve PEO temsilcileri katılım gösterdi.
75 kişilik Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri belirlenecek...
“Biz Varız, Biz Halkız, Biz Çözeriz” ana temasıyla hazırlanılan 28. Olağan Kurultay’da 75 kişilik Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri belirlenecek.
Kurultay’da Genel Başkanlığa tek aday olan Tufan Erhürman’ın yanı sıra 114 kişinin başvurduğu Parti Meclisi yapılacak seçimin ardından belirlenecek.
Elektronik ortamda gerçekleştirilecek oylamanın ardından sonuçların kısa süre içinde açıklanacağı belirtildi.