Önümüzdeki Pazar günü cumhurbaşkanlığı seçiminin 2.inci turu yapılacak. 7 adayın olduğu, 4 adayın yarıştığı ilk turda birbirine yakın oy alan Eroğlu ve Akıncı 2.inci turda da yarışacak. İki aday da %25’in biraz üzerinde oy aldı. CTP-BG adayı Sibel Siber ve bağımsız aday Kudret Özersay da %25’in biraz altında oy alarak yarışı 3.üncü ve dördüncü olarak tamamladı.
Ben yanıldım. 4 adayın yakın yakın oy alacağını tahmin ediyordum. Ama 2.inci tura kimlerin kalacağını da öngöremedim. Siyasi partilere, daha doğrusu bir bütün olarak siyaset kurumuna güvensizliğin hat safhada olduğunu biliyordum. Buna rağmen iki büyük siyasi partinin adayları Eroğlu ile Sibel Siber’in 2.inci tura kalacağını düşünüyordum.
Olmadı. Eroğlu kendi bölgesi Mağusa ve İskele’nin desteği ile turu geçti. Ancak CTP-BG’nin adayı Sibel Siber aynı başarıyı gösteremedi. Siber Lefkoşa ve Girne’de dördüncü, Güzelyurt’ta üçüncü, Mağusa ve İskele’de ikinci oldu.
Bu sonuçlar CTP-BG’de deprem yarattı. Daha doğrusu halı altına süpürülerek temizlendi sanılan evin içinden çürük kokuları gelmeye devam ettiğini, aslında hiçbirşeyin değişmediğini gösterdi.
Bu ve bundan önceki sonuçlar Pazar’dan sonra elbette değerlendirilecek. Ama Pazar’dan sonraki ilk iş bu sonucun alınmasında pay sahibi olan bütün yönetim kademelerinin bulundukları görevlerden istifa etmesidir.
İstifa müessesesi çalışmadan sağlıklı kararlar alınamaz. Bugüne kadar hala sorunlar çözümlenemediyse ana neden budur. Siz istifa ya da başarısızlıkta en büyük pay sahibi olan sorumluları görevden alma müessesesini çalıştırmazsanız sıkıntıları aşamazsınız. Dahası bu sıkıntılar artarak devam eder.
Bunları önümüzdeki 2.inci turdan sonra elbette çok konuşacağız. Ama şimdi önümüzde çok ciddi bir ikinci tur seçimi var.
Bu turda partinin adayı maalesef yok. Ama partinin amaç ve hedefleriyle aynı doğrultuda mücadele eden bir aday var. CTP-BG Parti Meclisi de bu adaya “aktif destek” kararı aldı.
CTP-BG herhalde Eroğlu’nu destekleyecek, ya da dolaylı destek anlamına gelecek üyeleri serbest bırakma kararı alacak kadar akıl sağlığını yitirmemişti.
Çünkü kuruluş amacı barış, demokrasi ve federal çözüm olan, çözümle beraber AB üyeliği hedefini önüne koyan CTP-BG doğal olarak aynı amaç doğrultusunda mücadele veren Akıncı’ya destek verecekti.
CTP-BG’nin misyonu çözümdür. Kıbrıs’ın federasyon temelinde yeniden birleştirilmesidir. Birleşik Kıbrıs’ın bir bütün olarak Avrupa Birliği içindeki saygın yerini almasıdır.
Bu bağlamda kimse CTP-BG’den “aman ha Akıncı’yı seçtirirseniz solun büyük partisi olma iddianız yara alır” diyerek çözüm amacına hizmet etmeyecek “partisel kıskançlık” beklentisi içinde olmamalıdır.
Bir yanda “çözümsüzlük çözümdür” şampiyonu Eroğlu, öte yanda federal çözüm ve AB üyeliği hedefi olan Akıncı var.
Bir yanda 5 yıllık cumhurbaşkanlığı döneminde en büyük başarısı bir UBP Milletvekilinin deyimi ile “görüşme masasında hiçbirşeyi kabul etmemiş olmak” olan Eroğlu, öte yanda çözüm vizyonuna sahip Akıncı var.
Kıbrıs Türk halkı Eroğlu ile 5 yıl kaybetti. Bir 5 yıl daha kaybetmeye kimsenin tahammülü kalmadı. Mayıs başında yeniden başlayacağı açıklanan görüşme masasında Kıbrıs Türk halkına temsilen oturacak lider çözüm yanlısı biri olmalıdır.