CTP-DP koalisyonu altıncı ayını henüz doldurmadı.
Her hükümet gibi bunun da bir ‘kredi’si vardır. O kredi süresinin dolması için henüz çok erken...
Ancak gerek koalisyon ortakları arasındaki uyumsuzluklar, gerekse bazı icraatların gecikmesi gibi nedenleden dolayı sanki o kredi bitmiş gibi bir ortam yaratılmak isteniyor.
Elektrik zammı gibi yurttaşın cebini doğrudan ilgilendiren kararları da oldu Özkan Yorgancıoğlu hükümetinin...
Elektrik zammının gerekçesi vardı elbette... Önceki hükümet KIBTEK’i batmaya terketmişti. O zammın sebebi buydu. Ama daralan ekonomide, alım gücünün düştüğü bu ortamda kimsenin elektrik zammını kaldıracak havceti yoktu.
Hükümetin şimdiye kadar en fazla yıprandığı konu bu oldu.
Bununla birlikte CTP-DP koalisyonu bu kısa sürede önemli pozitif adımlar da attı. Neler yapıldığını tekrar edecek değilim.
**
Benim ilgilendiğim konu başka...
Mevcut hükümetin programında köklü hedefler var.
Anayasa değişikliği...
Polisin sivile bağlanması...
Siyasi Partiler Yasası’nın değiştirilmesi...
Kamu reformu...
Çalışan haklarında iyileştirme...
AB’ye uyum...
Yolsuzlukların üzerine üzerine gidilmesi...
Ve yurttaşlığın kontrol altına alınması...
Ve kuşkusuz TC-KKTC ekonomik programında revizyon...
Ve tabii ki Kıbrıs sorununda olumlu gelişime katkı...
Ve mutlaka demokratikleşmeye dönük yeni adımlar...
Ve Türkiye ile düzeyli, onurlu bir ilişki biçimi...
Ve dahası...
CTP-DP koalisyonu bunları vaadetti. Birçok yasa hazırlandı da... Şimdi mecliste ak koyun-kara koyun ortaya çıkacak. ‘Transfer’ konusunda olduğu gibi!..
**
Siyasetin statükodan beslendiği kesin...
Statükonun devamı, kamunun ensesinden menfaat dağıtarak ayakta kalmayı başaran Şark modeli siyasetçilerin en büyük isteği...
Demokratikleşme, sivilleşme, kamu reformu, AB uyumu onlar için ‘saltanatın sonu’ anlamına geliyor.
Değişime direnmenin tercümesi budur.
Yurttaşlık hakları, insan hakları, LGBT hakları, çocuk hakları, hayvan hakları gibi kavramlar, bugünkü yapıdan beslenenler için ‘makyaj’ malzemesidir.
TC ile 7,5-8 ayarında değil, onurlu bir ilişki değildir onların istediği... Tersine ‘biat’ kültürüyle, ‘şükran’ kültürüyle var olmaktır hesap...
**
Hükümetin büyük ortağı CTP, bir sol partidir ve yukarıda sıralanan hedeflere ulaşılması temel hedefi olmalıdır.
Daha açıkçası şu ki, CTP hükümette bu sıralananlarla ilgili açılımlar yapamayacaksa hükümette zaten işi olmamalıdır.
DP’nin giderek bıkkınlık veren tavırları CTP’nin elini-kolunu bağlayarak statükonun devamını sağlamaya dönük ayak oyunları gibi duruyor.
CTP’nin bu saatten sonra yapması gereken hükümet programındaki temel hedeflerle ilgili açılımlara önüne arkasına bakmadan hız vermek, gündemi belirlemek ve toplumun desteğini de arkasına alarak yolunda yürümektir.
Saray kaynaklı hükümet bozma, sağı birleştirme, yerel seçimlere dönük hesaplar yapma gibi entrikalar ancak bu hedeflere yürümekle bozulabilir.
CTP bu yolu cesaretle yürümeli, sivilleşmeyi, demokratikleşmeyi, şeffaflığı, TC ile düzeyli ilişkiyi, temiz toplumu savunan kesimler de ona destek vermelidir.
Hükümete ‘kredisi bitmiş gibi’ davranmak, tahammülsüzlük ve günübirlik tepkiler, yakalanan bir fırsatın daha heba edilmesinden başka ne işe yarar ki?