Siz gazetelerin nasıl olmasını hayal edersiniz?
Hani hep (güya) şaşırırlar ya, “Bir avuç ülkede, bu kadar çok gazete mi olur?” diye.
Tam da şu anda ülkeyi yöneten akılla böyle olur.
* * *
Yine dönelim ilk soruya:
Siz gazetelerin nasıl olmasını hayal edersiniz?
Bir haber merkezi olsun istersiniz, değil mi?
Ve orada gazeteciler, muhabirler, editörler, çevirmenler, haber müdürleri, fotoğraf ustaları görev yapsın, gece gündüz…
“Araştırmacı gazetecilik” dersiniz, bilgiç bir tavırla…
Yurttaşın yanına koşan, derdiyle yoğrulan, adaletsizliğin ve haksızlığın peşine düşen, kulaktan dolma bilgiyle yetinmeyerek sorgulayan, didikleyen, hesap soran, bu ülke çok daha güzel bir yer olsun diye çırpınan gazeteciler…
* * *
Böyle bir “gazeteci takımı” istersiniz değil mi?
O nedenle de istihdama ihtiyaç vardır.
O nedenle de yatırıma…
O nedenle de insana…
* * *
Hükümet bunu istemiyor!
Yalanım yok, istemiyor.
Dahası kimi muhalifler de istemiyor.
“Gazete” istiyorlar ama içinde “gazeteci” olması şart değil!
Kriterden, normdan, içerikten söz ediyor ama “kuralsızlığı” köpürtüyorlar.
Tek bir kayıtlı gazeteci çalıştırmayan kurumlar için tutuşuyorlar.
Gazeteciler ile kimi fesatları, tetikçileri, kara propaganda böcülerini aynı kefeye koyuyorlar…
İnsana yatırım yapanları ayıplayarak, kötüleyerek, kınayarak hedef gösteriyorlar.
* * *
Hükümet edenlerin tek dertleri, ön sayfalarda boy boy fotoğraflarını görmek ve kendilerinin hazırladığı “propaganda” metinlerini yaymak.
Sigorta yatırımı yapmayan patronun yanında duruyorlar, işçinin değil…
İşinden atılan emekçinin değil, işverenin sırtını sıvazlıyorlar…
İstihdam yaratanı, yatırım yapanı değil yaygara koparanı kucaklıyorlar…
* * *
Siz öyle büyük büyük laflar ettiklerine bakmayınız.
Böylesine sığ dünyaları var, vizyonları öylesine cüce!
Bir de…
Ne deseniz, utanmıyorlar.