Tufan Erhürman
Belli ki birçok kişi için bu sorunun çok fazla anlamı yok. Herkes “esas”a yoğunlaştığından, antlaşmanın yetkili makam tarafından imzalanıp imzalanmaması şekli bir tartışma gibi algılanıyor. Oysa aslında yetki meselesi kamu hukukunun en önemli konusudur. Aşağıda, mevzuattaki hükümlerden hareketle, olabildiğince basit bir biçimde ve kısaca konuya ilişkin görüşlerimi aktarmak istiyorum.
1. KKTC Anayasası’na Göre Yetki Ancak Anayasa’dan Kaynaklanır
Anayasa’nın 3. maddesinin (4). fıkrasına göre, “hiçbir organ, makam veya merci, kaynağını bu Anayasa’dan almayan bir yetki kullanamaz”.
Bu hükümden hareketle, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin de Anayasa’dan kaynaklanması gerektiği açıktır. 1969 tarihli Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’nin 7. maddesine göre, devlet başkanlarının, hükümet başkanlarının (başbakanların) ve dışişleri bakanlarının uluslararası antlaşmalara attıkları imzaların, yetki belgesi gösterme zorunluluğu olmaksızın uluslararası hukuk açısından geçerli kabul edilmeleri, bir ülkenin anayasasında uluslararası antlaşmaları imzalama yetkisinin kime verildiği meselesi üzerinde herhangi bir etkiye sahip değildir. Sözleşme, imzayı kimlerin atması durumunda bu imzanın uluslararası hukuk açısından geçerli kabul edilebileceğini düzenler ama her bir ülkede imza atma yetkisinin kime ya da kimlere ait olduğu Anayasa tarafından belirlenir. Bir ülkedeki yetkililerin yetkilerinin uluslararası hukuktan kaynaklanması mümkün değildir. Kaldı ki KKTC Anayasası’nın yukarıda aktarılan hükmü de KKTC’deki makam, organ ve mercilerin yetkilerinin ancak Anayasa’dan kaynaklanabileceğini herhangi bir tartışmaya mahal bırakmayacak açıklıkla göstermektedir.
2. Uluslararası Antlaşma İmzalama Yetkisi Yürütme Organına Aittir
KKTC Anayasası’nın 3. maddesinin (2). fıkrasına göre, Kıbrıs Türk halkı, egemenliğini, yetkili organları eliyle kullanır.
Bu organlar, 4., 5. ve 6. maddelere göre, yasama, yürütme ve yargı organlarıdır.
KKTC Anayasası’nın 4. maddesine göre, Cumhuriyet Meclisi yasama yetkisine sahiptir. Anayasa’nın 90. maddesine göre, yasama organı, uluslararası antlaşmaları imzalama ya da imzalanmalarına önceden izin verme değil, bu antlaşmalar imzalandıktan sonra bunları onaylama yetkisine sahiptir.
6. maddeye göre, bağımsız mahkemeler yargı yetkisini kullanacaklardır.
Uluslararası antlaşma imzalama yetkisi, yasama ya da yargı yetkisi kapsamında değerlendirilemeyeceğine göre, bu yetkinin yürütme organı tarafından kullanılması gerektiği açıktır. Anayasa’nın 5. maddesine göre, yürütme yetkisi ve görevi Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasa ve yasalara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir. Bu durumda, yürütme yetkisi kapsamında olan uluslararası antlaşma imzalama yetkisinin yürütme organı içerisinde yer alan makamlardan hangisi tarafından kullanılacağının Anayasa ve yasalara bakılarak belirlenmesi gerekir.
3. KKTC Anayasası’nda Cumhurbaşkanı’nın Yetkileri
KKTC Anayasası’nda Cumhurbaşkanı’nın yetki ve görevleri 102. maddede belirlenmiştir. Bu maddeye göre, Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkileri şunlardır:
(1) Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla, Devletin ve toplumun birliğini ve bütünlüğünü temsil eder.
(2) Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Anayasasına saygıyı, kamu işlerinin kesintisiz ve düzenle yürütülmesini ve Devletin devamlılığını sağlar.
(3) Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Meclisi adına Cumhuriyet Silahlı Kuvvetleri Başkomutanlığını temsil eder.
(4) Cumhurbaşkanı, bu Anayasa ve yasalarla kendisine verilen diğer yetkileri kullanır ve görevlerini tarafsız olarak yerine getirir.
Bu maddenin (4). fıkrasından da anlaşılabileceği gibi, KKTC Anayasası çerçevesinde Cumhurbaşkanı’nın yetkileri 102. maddede sayılanlar, Anayasa’nın diğer maddelerinde belirtilenler ve yasalarda düzenlenenlerden ibarettir.
Anayasa dikkatle incelendiğinde, Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkilerinin 102. maddede sayma yoluyla belirlenmesine karşın, 5. maddeye göre yürütmenin diğer kanadını oluşturan Bakanlar Kurulu’nun görev ve yetkilerini düzenleyen herhangi bir hükmün Anayasa’da yer almadığı görülür. Bunun sebebi, anayasakoyucunun, yürütmeye ilişkin yetkilerden mevzuatla Cumhurbaşkanı’na verilenler dışında kalanları Bakanlar Kurulu’na vermek istemesidir. Çünkü hukukta, bir yetki iki makama birden aitse ve mevzuatta bu makamlardan birinin yetkileri açıkça düzenlenip diğerinin yetkileri belirlenmemişse, yetkileri belirlenmeyenin genel yetkili olduğu kabul edilir.
Dolayısıyla 102. maddede, Anayasa’nın diğer maddelerinde ve yasalarda açıkça Cumhurbaşkanı’na verilenler dışında kalan yürütmeye ilişkin yetkiler Bakanlar Kurulu tarafından kullanılacaktır.
4. Yasalarda Uluslararası Antlaşma İmzalama Yetkisi
KKTC Anayasası’nda Cumhurbaşkanı’nın uluslararası antlaşmaları imzalama yetkisi bulunduğunu gösteren herhangi bir düzenleme yoktur. Ancak, Anayasa’nın 102. maddesinin 4. fıkrasından hareketle bu yetkinin Cumhurbaşkanı’na yasalarla verilmesi mümkündür.
Nitekim, 1982 TC Anayasası’nın “Cumhurbaşkanı’nın Görev ve Yetkileri”ni düzenleyen 104. maddesinin son fıkrasına göre, TC Cumhurbaşkanı da, bu maddede sayılanlar yanında, Anayasa’da ve kanunlarda belirtilen diğer görevleri yapar ve yetkileri kullanır. TC Anayasası’nda Cumhurbaşkanı’na uluslararası antlaşmalar konusunda açıkça verilmiş tek yetki, 104. maddeye göre, “milletlerarası antlaşmaları onaylamak ve yayınlamak”tır. Ancak, 1173 sayılı “Milletlerarası Münasebetlerin Yürütülmesi ve Koordinasyonu Hakkında Kanun”un 1. maddesinde “akit yetkisi” düzenlenmekte ve bu konuda “milletlerarası hukuk ve Anayasa gereğince Cumhurbaşkanının ve Başbakanın yetkileri saklı kalmak kaydıyla” denilerek, 1969 Sözleşmesi’ndeki imza yetkisinin iç hukukta kullanılabilmesi sağlanmaktadır. Görüldüğü gibi burada Cumhurbaşkanı’nın yetkisi, doğrudan doğruya uluslararası sözleşmeden değil, Anayasa’nın Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin yasalarda da düzenlenebileceğini söyleyen maddesi çerçevesinde, yasadan kaynaklanmaktadır.
Oysa KKTC Anayasası’nda Cumhurbaşkanı’nın uluslararası antlaşmalar konusunda herhangi bir yetkisinden söz edilmemekte, buna ek olarak yasalarda da, Türkiye’deki 1173 sayılı Yasa’dakine benzer bir düzenleme yer almamaktadır.
Ayrıca, 19/1983 sayılı Dışişleri Dairesi Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları Yasası’nın 3. maddesinin (2). fıkrasına göre, “hükümet programı, Meclis ve Bakanlar Kurulu kararları doğrultusunda ve Bakanlığın talimatları uyarınca, Devletin yabancı devletler ve uluslararası kuruluşlarla olan temsil, antlaşma ve benzeri ilişkilerini düzenlemek” Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Dışişleri Dairesi’nin başlıca kuruluş amaçları arasındadır.
Aynı Yasa’nın 5. maddesinin (4). fıkrasına göre, Dışişleri Dairesi, “yabancı devletler ve uluslararası kuruluşlar ile yapılacak anlaşma, sözleşme ve her türlü antlaşmaları müzakere eder ve sonuçlandırır”.
Görüldüğü gibi, KKTC’de yürürlükte bulunan yasalarda Cumhurbaşkanı’nın antlaşma imzalama yetkisinden söz edilmediği gibi, bu antlaşmaları müzakere etme ve sonuçlandırma yetkisi de Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Dışişleri Dairesi’ne verilmiştir.
Sonuç
Bu yorum çerçevesinde, 102. maddede, Anayasa’nın diğer maddelerinde ve yasalarda uluslararası antlaşma imzalama yetkisi Cumhurbaşkanı’na verilmediğine göre, bu yetki Bakanlar Kurulu tarafından kullanılacak demektir. Oysa Başbakan İrsen Küçük’ün 28.9.2011 tarihli Havadis gazetesinde yer alan açıklamalarına bakılırsa, hükümetin, Cumhurbaşkanı’nın imzaladığı uluslararası antlaşmadan son dakikada haberi olmuştur ve antlaşmanın imzalandığı tarihte içerik hükümet tarafından bilinmemektedir. Bu noktada, 19/1983 sayılı Dışişleri Dairesi Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları Yasası’nın ilgili hükümlerini hatırlamak gerekir. Yukarıda aktarıldığı gibi, Yasa’ya göre, yabancı devletlerle uluslararası antlaşma ilişkilerini düzenlemek Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Dışişleri Dairesi’nin amaçları arasındadır ve “yabancı devletler ve uluslararası kuruluşlar ile yapılacak anlaşma, sözleşme ve her türlü antlaşmaları müzakere etmek ve sonuçlandırmak” Dışişleri Dairesi’nin yetkisindedir. Yani, KKTC’de yürürlükte olan mevzuattan hareketle, Dışişleri Dairesi’nin, dolayısıyla Dışişleri Bakanlığı’nın, dolayısıyla hükümetin, içeriğinden haberdar olmadığı bir antlaşmanın imzalanması mümkün değildir.
Kanımca, Sayın Cumhurbaşkanı’nın New York’ta imzaladığı uluslararası antlaşmayı imzalama yetkisi bulunup bulunmadığını ve mevzuata göre, hükümetin haberi olmaksızın böyle bir antlaşma imzalanmasının mümkün olup olmadığını yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinden hareketle değerlendirmek gerekir. Hukukta bir yorum yapılacaksa, işe, başta Anayasa olmak üzere mevzuata bakarak başlanmalıdır. Aksi hâlde, yapılan yorumun hukuken geçerli olması mümkün değildir.