Cumhurbaşkanlığı seçimi için henüz ‘uzun süre’ var gibi görünse de, 2020’de gerçekleştirilecek seçim için aslında ‘aday adayları’ adına süreç başladı. Bu anlamda ‘aday adayı’ olduğunu resmen ilk duyuran isim de UBP Milletvekili Zorlu Töre oldu.
Meclis Başkan Yardımcısı UBP Milletvekili Zorlu Töre, katıldığı Kıbrıs Genç TV’de yayınlanan Didem Gürses’in sunduğu Sözün Özü Programı’nda ‘Milli dava için aday olmaya hazır olduğunu’ söyledi.
Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olması için hem kamuoyundan, hem de parti içinden beklentiler olduğunu söyleyen Töre, UBP yetkili kurullarının günü geldiğinde görevi kendisine vermesi halinde önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanı adayı olacağını açıkladı.
Halkın Partisi Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da, ‘aday’ olarak sayılan isimler arasında. Zira adaylığına kesin gözü ile bakılan Özersay’ın baştan beri hedefinin ‘orası’ olduğu bilinen bir gerçek…
Ancak Özersay’ın bu kez ‘garanti’ görmediği bir yarışa girmeme ihtimali de yüksek. Daha doğrusu kazanma ihtimali olan bir seçime girecek denilebilir.
Geçtiğimiz Cumhurbaşkanlığı seçiminin CTP Adayı, Cumhuriyet Meclisi eski Başkanı Sibel Siber, ‘aday olabilecekler’ arasında ismi geçenlerden… Milletvekilliği seçimine katılmayan ama ‘geri döneceği’ sinyalini de veren Siber’in bu kez ‘bağımsız’ Cumhurbaşkanlığı adaylığı da şaşırtıcı olmaz.
2020 Cumhurbaşkanlığı seçiminde CTP Adayı olarak kamuoyunda konuşulan isimler arasında Özdil Nami var…
Nami’nin yanı sıra Genel Başkan, Başbakan Tufan Erhürman ve hatta eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın ismi de adaylıkla anılıyor. Kısacası görünen o ki CTP Cumhurbaşkanı adayında konusunda halen net değil. Tıpkı geçen Cumhurbaşkanlığı seçiminde olamadığı gibi… Bu “net olmama” durumu seçim sonucunda da etkili olmuştu.
Demokrat Parti’nin Genel Başkanı, Maliye Bakanı Serdar Denktaş ise, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunu ‘Hükümet’teki başarısına’ bağladı…
Denktaş bu konuyla ilgili yaptığı son açıklamada, “Bu iki yıl benim için önemli. Başarmam gereken iki yıldır. Bu iki yılı başarabilirsem o zaman takdir halkındır. Başaramazsam hiç başka şeye oynamama gerek yoktur” demiş, Cumhurbaşkanlığı’na adaylığı sinyalini de vermişti.
Peki ya mevcut Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı…
‘Günü geldiğinde değerlendirilir, ona göre karar verilir’ diyen Akıncı, şimdiden adaylık sürecini tartışmanın yanlış olduğunu söylüyor. Bu konuda karar vermek için ‘erken’ olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, adaylığını müzakere sürecindeki gelişmelere bağladı gibi görünüyor.
Şöyle ki, müzakere sürecindeki gelişmeler adaylıkların yanı sıra, toplumun seçiminde de önemli rol oynayacak hatta belirleyici olacak.
Kıbrıs Türk Halkı günün sonunda ya artık müzakere sürecini sonuç alıcı şekilde tamamlayacak lideri, ya da dümeni ‘başka yola’ çevirecek Cumhurbaşkanı’nı seçecek.
Ve şimdi tam da o yol ayrımındayız sanki…
BİR HABER
Karaokçu ‘sessizce gitti, sessizce geldi’
Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu Başkanlığı görevinden bir süre önce ‘sessizce’ istifa eden Hasan Karaokçu, yine ‘sessizce’ görevine döndü.
Karaokçu, istifasının ardından geçen yaklaşık bir aylık sürenin ardından, Merkezi Cezaevi Müdürlüğü ile imzalanan “Uyuşturucu Suçundan Dolayı Cezaevinde Bulunan Bireylerin Topluma Yeniden Kazandırılması Hizmet Modeli Projesine” protokolün imza töreninde göründü.
12 Ekim tarihinde ‘sessizce’ istifa eden ve gerekçelerini de açıklamayan, ‘Başbakan açıklasın’ diyen Karaokçu, Kıbrıs Postası’na yaptığı açıklamada Başbakan Tufan Erhürman ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve uzlaşı kültüründe buluştuklarını söyledi.
Karaokçu istifası ve geri dönüşü ile ilgili dışarıdan çok baskı aldığını söylerken, birlikte çalıştığı uzmanların da ‘bizi yarı yolda bıraktın’ tepkisi üzerine geri döndüğünü söyledi, yine istifa nedenine değinmedi. İstifası ile bir ilgisi var mı bilinmez ama Karaokçu, Rehabiliyaston Merkezi konusunda bakanlıkların üzerlerine düşen görevleri yapmadığını savundu, ‘Bu konuda toplum içine çıkacak yüzümüz yok’ ifadelerini kullandı.
BİR VERİ
Müteahhit zenginiyiz!
Yardımcı Planlama Uzmanı Rüştü Yücel’in Almanya’daki müteahhit sayıları ve ortalama bu firmalarda çalışan kişi sayısını, Kuzey Kıbrıs’la kıyaslayan çalışması, bu alandaki ‘zenginliğimizi’ resmetti.
Almanya’nın resmi ve güncel verilerine göre konut inşaat müteahhidi firma sayısı yaklaşık 5 bin. Bunun yanı sıra köprü, baraj, metro, sanayi gibi alanlarda işler onları yürüten uzman 3 bin firma bulunuyor. Aynı istatistik verilerin olduğu kaynağa göre bu firmaların her birinde de ortalama 66 kişi çalışıyor.
82,8 milyon nüfuslu ve 357.386 km² yüzölçümlü Almanya’da kayıtlı 5 bin inşaat müteahhiti firma varken, son nüfus sayımına göre 300 bin nüfuslu ve 3.355 km² yüzölçümlü Kuzey Kıbrıs’ın Müteahhitler Birliği’ne ‘kayıtlı’ üye sayısının 422 olması, bu konudaki zenginliğimizi de ortaya koyuyor.
Nüfusu bizden 276 kat, yüzölçümü ise 102 kat büyük bir ülke olan Almanya’nın müteahhit firma sayısı ise bizden sadece 10 kat fazla.
ALINTI: Eski siyaset anlayışı dediğimiz şeyin ne olduğunu her geçen gün birebir yaşayarak öğrenmek çok üzücü. Üzücü olmaktan öte insanların yüzünüze bakarak söylediği şeyleri sonrasında hiç düşünmeden inkar etmeleri ise siyasetteki yozlaşmanın geldiği noktayı gösteriyor. (Ayşegül BAYBARS)