Cumhurbaşkanlığı’nın elinde, haberlere konu edilen türde listeler bulunmadığını açıklayan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bu önemli süreci hukuk sınırlarını aşmadan ve adalet duygusundan sapmadan hakkaniyetli bir sonuca bağlamak için herkes üzerine düşen görevi titizlikle yerine getirmeli ve sorumluluk duygusundan hiç şaşmamalıdır” dedi.
15 Temmuz 2016’da Türkiye Cumhuriyeti’nde darbe girişiminde bulunan suç odaklarının gerekli cezalara çarptırılması hukukun ve adaletin gereği olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Ülkemiz, hiçbir terör örgütünün yuvalanabileceği bir yere dönüşmemelidir. Sözü edilen örgütle bağı olan terör odaklarının tespiti halinde, hukuk içinde kalınarak gereğinin yapılması devletin görevidir” dedi.
Açıklamasında özellikle suçla ve suçlularla mücadele için kurulan polis teşkilatına yönelik sızmaların varlığı halinde bertaraf edilmesi büyük önem taşıdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bu çerçevede ilgili makamların, basında sözü edilen türden suç bağlantılarının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde bulunması halinde, olayı aydınlatmak ve yargıya havale etmek için titizlikle çalışması kaçınılmazıdır” ifadelerine yer verdi.
Böylesi süreçlerde, hukukun içinde kalmanın önemi daha da arttığını dile getiren Cumhurbaşkanı, çeşitli spekülasyonların ve asılsız ihbarların adaleti yanıltmasının önüne geçmenin de toplumsal bir görev olduğunun altını çizdi.
Soruşturmayı yürüten birimlerin yanı sıra başta medya olmak üzere tüm kurumları, yargısız infaz girişimlerine ve peşin hükümlü yaklaşımlara karşı uyanık olması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı “Bir tek masum insanın bile özgürlüğü elinden alınmamalı ve geleceği karartılmamalıdır. Adalet herkes için gereklidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklamasının tam metni şöyle:
“Medyada son günlerde, sayıları yüzlerle ifade edilen bazı polis teşkilatı mensuplarıyla kimi sivil yurttaşlar hakkında, KKTC Hükümeti tarafından da Türkiye’deki darbe girişiminin ardından terör örgütü listesine alınan FETÖ’ye mensup oldukları şüphesiyle soruşturma yürütüldüğü haberleri yer almaktadır. Yine medyada, yürütülmekte olan süreç hakkında devlet makamlarının açıklama yapması talebi dile getirilmektedir.
15 Temmuz 2016’da Türkiye Cumhuriyeti’nde darbe girişiminde bulunan suç odaklarının gerekli cezalara çarptırılması hukukun ve adaletin gereğidir. 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren darbeye karşı demokrasinin yanında yerini almış Kıbrıs Türk Halkı’nın cumhurbaşkanı olarak, halk iradesine saldırmış odaklarla mücadelenin önemini bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum.
Ülkemiz, hiçbir terör örgütünün yuvalanabileceği bir yere dönüşmemelidir. Sözü edilen örgütle bağı olan terör odaklarının tespiti halinde, hukuk içinde kalınarak gereğinin yapılması KKTC devletinin görevidir.
Özellikle suçla ve suçlularla mücadele için kurulan polis teşkilatımıza yönelik sızmaların varlığı halinde bertaraf edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede ilgili makamların, basında sözü edilen türden suç bağlantılarının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde bulunması halinde, olayı aydınlatmak ve yargıya havale etmek için titizlikle çalışması kaçınılmazıdır.
Böylesi süreçlerde, hukukun içinde kalmanın önemi daha da artmaktadır. Çeşitli spekülasyonların ve asılsız ihbarların adaleti yanıltmasının önüne geçmek de toplumsal bir görevdir. Soruşturmayı yürüten birimlerin yanı sıra başta medyamız olmak üzere tüm kurumlarımız, yargısız infaz girişimlerine ve peşin hükümlü yaklaşımlara karşı uyanık olmalıdır. Bir tek masum insanın bile özgürlüğü elinden alınmamalı ve geleceği karartılmamalıdır. Adalet herkes için gereklidir.
Medyada sözü edilen soruşturmaların adli makamlarımızca yürütülmekte olduğu anlaşılmaktadır. Kamuoyuna şunu ifade etmek isterim ki KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın elinde, haberlere konu edilen türde listeler bulunmamaktadır. Öyle inanıyorum ki soruşturmayı yürüten makamlar, kamuoyunun bilgi ihtiyacının karşılanması talepleri karşısında, hukuki sürece ve henüz yargı huzuruna çıkarılmamış şüphelilerin haklarına zarar vermeden, belirli ölçüler içinde kalarak gerekli aydınlatmayı yapacaklardır.
Bu önemli süreci hukuk sınırlarını aşmadan ve adalet duygusundan sapmadan hakkaniyetli bir sonuca bağlamak için herkes üzerine düşen görevi titizlikle yerine getirmeli ve sorumluluk duygusundan hiç şaşmamalıdır”.