Salih ARICI
“Dağarcık Kıbrıs’a özgü bir şeydir, başka hiçbir ülkede yoktur. Ancak bu kültür ne yazık ki git gide unutuluyor. Biz bu kültürü devam ettirmek istiyoruz” diye konuşan Büyük Han'daki Dağarcık ustası Nazım Kızılbora sözlerine şöyle devam ediyor: “Kimse bu kültürü devam ettirmek istemiyor, bu güne kadar sadece bir kişi öğrenmek için geldi yanıma o da bu işi devam ettirmedi, sadece akrabalarına hediye amaçlı yaptı. Ben küçüklükten beri Dağarcık kullandım, bu çanta çobanlarımızın kullandığı bir çantaydı ve eskiden satış filan olmadığı için çobanlar kendileri veya akrabaları için dikerdi dağarcıkları”
“Keçi derisinden başka hiçbir hayvanın derisinden üretilemeyen Dağarcıkların içine, çobanlar ova ya gitmeden ekmeklerini, sularını koyuyorlar bu şekilde yiyecek ve içecekle serin kalıyordu” diyen Kızılbora Dağarcıkların oldukça sağlam olduğuna işaret ediyor.
Dağarcıkların oldukça uzun ömürlü olduğunu söyleyen Kızılbora “15-20 kiloya kadar yük kaldırabiliyor bu çantalar ve yapımı 1 hafta sürüyor. Üstündeki tüller eşit şekilde tek tek elle kesiliyor, bu o kadar zor bir iştir ki kişi bazen ellerimi açmakta zorluk çekebiliyorum” dedi.
Kızılbora “ Her şeyin fiyatı yükseliyor, biz ilk başladığımızda deri 30 lira civarıydı ve dağarcıkları 70-80 liraya satıyorduk. Şimdi ise derini satış fiyatı 50 Euro’yu buluyor” şeklinde konuşuyor.