Dağlı: “Diplomatik Pasaport ile gittim, alınmadım”

“Beni ülkeye Eski Milletvekili olarak koymadılar. Bunu takip etmesi gereken, ‘ne suçu var?’ diye soracak olan Başbakan ve Dışişleri Bakanımızdır.”

Türkiye’ye girişi engellenen barış aktivisti, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) eski milletvekili, Unite Cyprus Now ve Mağusa İnisiyatifi üyelerinden Dr. Okan Dağlı, İzmir’e “Diplomatik Pasaport’ ile giriş yapmak istediğini anlattı.

Dağlı’ya G-82 kodlu bir belge ile “ülke aleyhine faaliyetten” dolayı yasaklı olduğu bildirildi, TC Büyükelçiliği’nden “özel meşruhatlı vize” alması istendi.

İki dönem Milletvekilliği yaptığını anımsatan Dağlı, Türkiye’ye Diplomatik pasaport ile gittiğini anlattı, “Beni ülkeye Eski Milletvekili olarak koymadılar. Bunu takip etmesi gereken, ‘ne suçu var?’ diye soracak olan Başbakan ve Dışişleri Bakanımızdır.” dedi.

Daha önce böyle bir olayla karşılaşılmadığını da ifade eden Dağlı, “Artık bu diplomatik pasaportun bir önem kalmadı, isteyen gelip alabilir, artık buna ihtiyacım kalmadı, uzatılması için de baş vurmayacağım. Zaten sadece Türkiye’ye girişlerde kullanıyordum, bu yüzden artık gerek yok” şeklinde konuştu.

“Belli ki herkes (ülke siyasetçileri) kendini eli kolu bağlı hissediyor”

Kendisine ulaşan siyasilerin ‘üzgün olmak dışında’ bir şey yapmadığını, Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun kendini çaresiz hissettiğini belirten Dağlı, “Belli ki herkes kendini eli kolu bağlı hissediyor, öyle hissediyorum” dedi.

Dışişleri Bakanı Hasan Taçoy ile dolaylı olarak iletişime geçildiğini kaydeden Dağlı, “Sadece birileri birilerine temas etti, ben orada 7, 8 saat bekledim. Uçak saati yaklaştıkça durum değişikliği olmadı, havaalanında hiçbir kötü muamele yapılmadı ama gözetim altında oturduk. Su ve tuvalet ihtiyacımız giderildi ve geri geldik” yorumlarında bulundu.

Dağlı, dün akşam neler yaşadıklarını bu sabah Kanal Sim’de Sami Özuslu’ya anlattı.

Eşi ile birlikte arkadaşlarını ziyaret amacıyla İzmir’e gitmek istediklerini belirten Dağlı, THY seferi ile İzmir Adnan Menderes Havaalanı’na indiklerini, burada polis tarafından kenara çekildiklerini, hakkında giriş yasağı bulunduğu bilgisi verildiğini ifade etti.

Havaalanında yaşananları anlatan Dağli, şöyle devam etti: “8 Eylül 2020 tarihinde hakkımda dosya hazırlandığını, Türkiye güvenliği aleyhine çalışmalar yapıldığından dolayı ülkeye giremeyeceğimiz söylendi. Başka bilgi vermediler. Detaylı bilgi için aramak istediğiniz birileri varsa arayın öğrenin dendi.

Sınıf arkadaşım olan Başbakan Sucuoğlu’nu arayıp bilgi almak istedim ama kimseden yanıt alamadım. Akşam uçağına iki bilet alıp geri dönmeye hazırlandık. Antijen testlerimiz yapıldı, biletlerimizi kestik ve ilk uçakla ülkeye geri döndük.” dedi.

“Türkiye’deki yasalara göre önemli bir suç olduğunu öğrendim”

Göç idaresi tarafından hazırlanan ‘G 82 Formu’ ile ilgili de konuşan Dağlı, “Türkiye’nin aleyhine faaliyetlerde bulunmakla ilgili bir form olduğunu ve Türkiye’deki yasalara göre önemli bir suç olduğunu öğrendim. Bundan sonra Türkiye’ye girecekseniz oradan vizeye başvurulması gerek notu da düştüler. Böyle bir şey mümkün değil. Mademki böyle önemli bir suç işledim o zaman beni tutuklayın, ayağınıza kadar geldim, madem aleyhinize çalışıyorum, götürün, suçumu söyleyin bilelim dedim. Yetkimiz buraya kadardır dediler. Geri geldik.”

“Bu aşamadan sonra girişimde bulunmak benim görevim değil”

Yakın geçmişte 3 ismin de Türkiye’ye alınmadığını anımsatan Özuslu, Dağlı’ya “Bu durumla ilgili herhangi bir girişim yapmayı düşünüyor musunuz?” sorusunu yöneltti. Dağlı, bunun ülke yönetiminde bulunan siyasilerin, Dışişleri Bakanlığı’nın görevi olduğunu belirtti.

“Diplomatik Pasaport ile gittim, alınmadım”

İki dönem milletvekilliği yaptığını belirten Dağlı, Türkiye’ye Diplomatik pasaport ile gittiğini anlattı, “Beni ülkeye eski milletvekili olarak koymadılar. Bunu takip etmesi gereken, ‘ne suçu var?’ diye soracak olan Başbakan ve Dışişleri Bakanımızdır.” dedi.

Daha önce böyle bir olayla karşılaşılmadığını da ifade eden Dağlı, “Artık bu diplomatik pasaportun bir önem kalmadı, isteyen gelip alabilir, artık buna ihtiyacım kalmadı, uzatılması için de başvurmayacağım. Zaten sadece Türkiye’ye girişlerde kullanıyordum, bu yüzden artık gerek yok” şeklinde konuştu.

“Belli bir siyasi görüş içinde, aynı tarafta mücadele verdik”

“Türkiye aleyhine ne yapmış olabilirsiniz?” sorusunu da yanıtlayan Dağlı, “Ne yapmışsak sizlerle aynı partide beraber yaptık sevgili Sami. Belli bir siyasi görüş içinde, aynı tarafta mücadele verdik. Ben son yıllarda daha çok Mağusa içinde mücadele verdim” yanıtını verdi.

“Bu şekilde isimler Türkiye giriş kapılarına bildirilmişse  bu listeden herkes haberdar olmalı”

Ülke siyasilerine de mesaj veren Dağlı son olarak şöyle devam etti: “Bu yaşananlar hoş değil. Benim pozisyonumda farklı bir sürü insan olabilir. Böyle bir durum varsa ve bu kadar yakın ilişkideysek, bunlar öğrenilmeli. Binlerce kişi bu sıkıntılarla gündeme gelebilir. Bu nedenle bu şekilde isimler Türkiye giriş kapılarına bildirilmişse bu listeden herkesin haberdar olma hakkı vardır. Kimse dünya kadar para harcayıp bu muameleye maruz kalmamalı. Acil sağlık amaçlı bir ziyaret de olabilirdi, bu kabul edilemez. İki yıldır hakkımda bu dava vardı ama yurt dışına hiç çıkmamıştım, benim gibi birçok isim varsa herkes bu konuda sıkıntı yaşayacak. Bu ciddi bir sorun, umarım artık kimse aynı sıkıntılarla karşılaşmaz.”

Özel Haber Haberleri