DAHA KÖTÜSÜ

MECLİS gün sayıyor. Çocuklar okullu, vekiller MECLİS’li olacak. Peki sonra ne olacak? *** HÜKÜMET, yani UBP “nasıl götürülecek” sorusuna yanıt aranıyor, şimdi. MUHALEFET ve SENDİKALAR, kendi içlerinde görüşüyor, tartışıyor. Yurt

 

 

MECLİS gün sayıyor.

Çocuklar okullu, vekiller MECLİS’li olacak.

Peki sonra ne olacak?

 

***

HÜKÜMET, yani UBP “nasıl götürülecek” sorusuna yanıt aranıyor, şimdi.

MUHALEFET ve SENDİKALAR, kendi içlerinde görüşüyor, tartışıyor.

Yurttaşın çoğunluğu, hele son İSTİHDAMLARIN ardından “götürme” konusunda desteğe hazır.

Yine baştaki soruya takılıyorum:

- “Peki sonra ne olacak?”

 

***

Bugüne dek yaşadıklarımdan öğrendiğim şudur ki, birini “götürmek” üzerine yapılan planların sonu hüsrandır...

Önemli olan “gelen ne yapacak?” sorusuna yanıt bulmaktır...

 

***

Diyebilirsiniz ki, meşhur ‘şarap’ hikayesi.

Hemen ve kısaca anımsayalım:

Bektaşi’nin önüne iki testi şarap koyup sormuşlar;

- “Hangisi daha iyi?”

Bektaşi şarabın birini yudumlamış, “Öteki daha iyi” demiş.

Tadına bakmadan nasıl anladığını sormuşlar. Yüzünü ekşitip cevap vermiş:

- “Bundan kötü olamaz”

 

***

Evet, bundan kötüsü olamaz...

Ama yine de, asıl olan “UBP gidecek de gelen ne yapacak” sorusuna yanıt bulmaktır.

Siyaset kurumu ve alternatifler, bu soruya yanıt bulamazsa, ileriye bakmak güçtür...

Ve evet, birileri “programımız, vizyonumuz, çözüm formüllerimiz, alternatif programımız işte budur” demedikçe...

Belki “bundan kötüsü olmaz” ama...

Kötünün iyisine razı oluruz, o zaman!..

Çok daha iyisi yerine...

 


 

Parti içinde TORPİL

 

İş için ‘UBP’li olmak yetmiyor!..

Torpil de...

Ayrıca ‘parti içinde torpilli’ olmak da gerekiyor.

“Parti içinde partizanlık” bunun adı!..

Partizanlığı en uç durağı!..

 

***

Önce ‘ilçe örgütlerine’ kontenjanlar verdiler.

Mesele Girne’ye Lefkoşa’ya 40-50 kişi...

İstihdam için!..

Örgütlerin hazırladığı listeler 50’den 100 oldu.

Ne ilginçtir, en ihtiyaçlı ilçeler Güzelyurt ve İskele olsa da, en az

 ‘kontenjan’ bu bölgelere kaldı.

Sonra...

“Parti içinde partizanlık”la en özel UBP’liler belirlendi.

Güya bunlar ‘İHTİYAÇLI’...

Lütfen isim isim açıklasınlar da görelim bakalım, her birinin ailesinin ne kadar varlıklı, pekçoğunun da kendi işleri olduğunu.

 

***

UBP yandı!..

Hem de kendi içinde...

“Geçici” olarak istihdam edilen bu insanlar “kadro” isteyecek bir an önce...

Öyle söz verildi çünkü...

“Dışarıda bırakılanlar” da verilen sözlerini tutulmasını.

Hangi birini ‘ikna’ edecekler acaba?

 


 

TAŞ PLAK!..

 

Hasipoğlu, “Devlete münhalsiz ilk defa mı geçici istihdamı yapılıyor” diye sordu!..

Yok, ilk değil.

Her ‘tek başına UBP’ döneminde, oluyor genelde!...

 


 

‘Varoluş Programı’ ne oldu?

 

UBP’yi hep birlikte ‘götürelim’ dedik...

Kim gelecek?

·        CTP..

·        Ya da CTP-DP....

·        Ya da CTP-TDP...

·        Belki CTP-DP-TDP.

Başka bir ‘olasılık’ yok şu anda, önümüzde!..

Peki, böylesi yeni bir hükümet, var olan sorunları nasıl çözecek?

·        Nüfus ve kimlik sorunu.

·        Demokrasi sorunu.

·        Bütçe sorunu.

·        İstihdam ve işsizlik sorunu.

Daha nicesi...

Meclis yeni döneme girmeye hazırlanırken, “alternatif” partiler ve özellikle de CTP, vizyonu ve programını artık ‘somut’ ortaya koymalıdır.

 

***

Temmuz başında, CTP yeni yönetimi ilk basın toplantısını düzenlerken şu söz beni umutlandırmıştı:

“Çok yakın bir gelecekte partimiz yenilenmiş ve günümüz gereksinimlerini bütünlüklü olarak karşılayacak bir varoluş programını halkımızın bilgisine getirecektir.”

Henüz aradan iki ay geçti.

‘Varoluş Programı’ popülizmden uzak, yaşanan acı tecrübelerden de ders alarak ama sadece ‘rakamlar’ı değil ‘insan’ı da odak yaparak, hazırlanmalıdır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri