Daireye gelmiyorlar, MAAŞ ALIYORLAR!

Mert Özdağ

2009’dan sonra kamuya istihdam edilip, çalıştığı daireye 'hiç gitmeyenler' olduğunu dün yazmıştım.
Bundan bir süre önce, kurultay döneminde İrsen Küçük’e yakın olan kimi şahısların, kamuya istihdam edildiğini, ancak devlet dairesi yerine partiye gidip “seçim çalışması” yaptıklarını tespit ettiğimizi de gündeme getirmiştim.
Hatta bir daire müdürünün kendi dairesinde kayıtlı görünen, ancak oraya hiç uğramayan bir 'partili-istihdamı' Maliye Bakanlığı’na yazılı belge ile şikayet ettiğini de görmüştük.
Yine, kamuda çalıştığı söylenen, ancak UBP’de “seçim işlerinde” görev alanlar türedi.
Dünkü yazımda, kimi devlet dairelerinde görevli kamu çalışanlarının, bağlı bulundukları daireye uğramadıkları, hatta yoklama defterlerine de “BAŞBAKANLIK’TA GÖREVLİ” yazdıklarını duyduğumu söylemiştim.


Bugün, sayfada gördüğünüz belge, bir devlet dairesine ait yoklama defteri…
Kamu görevlilerinin girişlerde ve çıkışlarda imzaladıkları defter.
Burada bazı isimler var.
Bu kişilerin daireye giriş çıkış yaptıkları saatleri imzalaması gerektiği yerlerde “BAŞBAKANLIK’TA” yazıyor.
Başbakanlık kaynaklarından edindiğim bilgilere göre bu “kamu çalışanları” Başbakanlık’ta da görev yapmıyor!
Yıllık izinde de değiller!
Dış görevlendirmede de değil…
Devletin resmi evraklarında içinde bulunduğumuz günlerde “çalışır” durumda görünüyorlar.
Maaşlarını tıkır tıkır ödeniyorlar.
Ancak kendi dairelerinde değil, “BAŞBAKANLIK’TA” görevli oldukları kayda geçirilmiş.
Yoklama defterlerinde öyle yazıyor!
Peki devletten maaş çeken bu kişiler ne yapıyor?
7 Nisan’da yapılacak Lefkoşa Belediyesi seçimleri nedeniyle bağlı bulundukları dairelerden partiye çağrılmışlar.
UBP’de 'seçim' çalışmalarında görev alıyorlar!
Yoklama defterlerinde BAŞBAKANLIK’TA olduğu yazılan bu adamların UBP’de propaganda işlerinde çalıştığı UBP kulislerince de doğrulanıyor.
Bu arada son bilgi, Başbakanlık’ta da iki isim uzun süredir işe gelmiyormuş.
Partide seçim çalışmasında olduklarını herkes biliyormuş.
Hatta bazı UBP’li memurlar bile bu durumu yadırgamış.
Peki bu ülkede bu tarzdaki parti-devlet mekanizmalarını denetleyecek hiçbir mercii yok mu?
Yoklama defterlerinde alavera dalavera çevirerek partide seçim işlerine katılmak mümkün mü?
Sayıştay, Kamu Hizmeti Komisyonu, mahkemeler bu konuda ne düşünüyor?