Kuşları ve Doğayı Koruma Derneği’nin (KUŞKOR), 14 yıl önce ülkedeki varlığını tespit ettiği Tavşancıl Kartal’ın şu an 17 yuvası var.
2010 yılında AB destekli ada genelinde gerçekleştirilen, Önemli Kuş Alanları projesi çalışmaları sırasında projede görevli kuş gözlemcileri, Barış Saydam, Birtan Gökeri ve Hüseyin Yorgancı’nın fotoğraflarından 3 Tavşancıl Kartal’ın varlığı tespit edilerek, gözlem altına alındı.
Tavşancıl Kartalların üreyebileceğinin belirlenmesiyle yuvaları tespit edildi, Tavşancıl Kartallar çiftleşeceklerinde belirledikleri alana yerleşir ve yavrularını orada besler.
Yılda bir kez 1-3 arası yavrulayan Tavşancıl Kartalların yavruları hayatta kalmayı başarırlarsa, 2 yıldan sonra yetişkinliğe adım atarak birey olurlar.
Ülkemizde şu an bilinen ve izlenen 17 yuva var ancak görevliler henüz yerlerini tespit edemedikleri 4-5 yuvanın daha varlığına inanıyor.
KUŞKOR Başkanı, Doğa Koruma Ekoloğu Damla Beton, Tavşancıl Kartalın varlığının ülke için ne kadar önemli olduğunu anlatma çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK) sorularını yanıtlayan Damla Beton, 14 yıldır izledikleri Tavşancıl Kartalın çoğalmasının kendilerini son derece mutlu ettiğini ve doğaya katkı sağlamanın gururunu yaşadıklarını belirtti.
1960’lı yıllarda adadaki 2 kartal türünden biri olan Şah Kartal’ın ölümüyle diğer lider kuşların ve büyük yırtıcıların neslinin de tükendiğini anlatan Beton, Tavşancıl Kartal’ın ülke için önemini şu kelimelerle anlatıyor;
“Kartallar besin zincirinin en tepesinde, en önemli görevi üstleniyorlar, onların doğada dengeli kalması lazım ki geriye kalan canlıların popülasyonu da dengede olsun, biyoçeşitliliğin devamı sağlansın”
2010 yılında ada genelinde AB destekli Önemli Kuş Alanları projesi için, hangi tür nerede yaşar, bu alanlar neden korunmalı konularında çalışırken ilk kez fotoğraflarda Tavşancıl Kartal’ın izine rastladıklarını, ardından da fotoğrafları çeken Barış Saydam, Birtan Gökeri ve Hüseyin Yorgancı ile Tavşancıl Kartal’ın izini sürdüklerini ifade eden Damla Beton, projede yer alan herkesin nesli tükendi sandıkları Tavşancıl Kartal’ın varlığıyla büyük bir heyecan yaşadığını aktardı.
“Neden Beşparmak Dağları’nın simgesi de Tavşancıl Kartal olmasın”
Aradan geçen yıllarda Tavşancıl Kartal’ın varlığıyla hissettikleri sevincin hiç azalmadığını o zamandan beri de bu heyecanı halkla paylaşmanın yollarını aradıklarını söyleyen Damla Beton, “Tavşancıl Kartal ihtişamlı bir tür, tarih boyunca tüm toplumların önemseyerek sahip olmayı amaçladığı bir figür, ABD bu simgeyi gururla taşıyanlardan akla ilk gelen” dedi.
Endemik olarak, Kıbrıs Ötleğeni, Kıbrıs Kuyrukkakanı ve Kıbrıs İshakkuşu bulunduğunu, bunları görmek için her yıl onlarca kuş sevdalısının ülkemize geldiğini ifade eden Beton, Tavşancıl Kartal’ın da muazzam bir eko turizm potansiyeli olduğunu vurgulayarak, “Neden Beşparmakların simgesi de Tavşancıl Kartal olmasın” dedi.
Tavşancıl Kartal’ın tükenmesine engel olmak için yuva belirlemeyle başladıkları çalışmaları 14 yılda 17 yuva izler noktaya getirdiklerini söyleyen Damla Beton, yabancı vakıf ve derneklerin katkılarıyla 3 GPRS sahibi olabildiklerini ve bu süre içerisinde toplam 6 Tavşancıl Kartal’ı GPRS ile izlemeyi başardıklarını aktardı.
Beton, bu projenin KUŞKOR’un kendi öz kaynaklarıyla ilerlediğini ve bu alandaki çalışmalarını devam ettirip geliştirmek için de kaynak arayışında olduklarını dile getirdi.
Çevre Koruma Dairesi’nin izniyle kısa süre önce İskoçya’dan uluslararası kayıtlı 2 uzmanın gelerek kimliklendirme denilen GPRS ve halka takma eğitimi verdiğini anlatan Beton, 2 kişiye lisans verildiğini, kendilerinin turuncu üzeri beyaz renkli halkalar kullandıklarını ve halka taktıkları kuşların dünyanın farklı yerlerine gittiği bilgisini almanın kendilerini mutlu ettiğini söyledi.
Beton, doğayla ilişkilerini arttırmak ve hayvan sevgisini aşılayabilmek için maddi imkan buldukça halkalama işlemlerini çocuklarla yapmak için de etkinlikler düzenlediklerini anlatarak, ne yazık ki bu yıl öyle bir etkinlik düzenleyecek maddi kaynak bulamadıklarını belirtti.
Derneğin canlılara, özellikle de kuşlara tehdit oluşturan durumları ortadan kaldırabilmek için de farklı çalışmalar yürüttüğüne değinen Damla Beton, birkaç yıl önce bir kartalın elektrik tellerine takılarak hayatını kaybetmesini, üreme bölgelerinin koruma altına alınamamasını, yasa dışı avcılığın önüne geçilememesini ve birçok canlının bilinçli olarak zehirlenmesini eleştirdi.
Bonbon Track (Kıbrıs’ın Son Kartalı) 18 uluslararası festivale gönderildi
Tavşancıl Kartal’la ilgili yürütülen çalışmalar kapsamında WildCyprus şirketi tarafından Olkan Ergüler yapımcılığında bir de belgesel çekildiğine işaret eden Beton, Bonbon Track (Kıbrıs’ın Son Kartalı) ismiyle yayımladıkları belgeselin 18 festivale gönderildiğini ve 4 tanesinde gösterim hakkı elde ettiğini vurguladı.
Bonbon Track 12 Ağustos’ta da AvenueCinemax sponsorluğunda Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ve Başbakan Yardımcısı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu’nun da aralarında olduğu birçok katılımcının beğenisine sunuldu. Dernek, Bonbon Track belgeselinin zaman içinde farklı kurumlarla işbirliğinde yeniden gösterilebilmesi için görüşmelerini sürdürüyor.
Kartallar çocuklarımıza umut olacak
Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Hakan Tekgüç öncülüğünde Tekgüç’ün oğlunun çizimiyle Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi’nin logosunun da Tavşancıl Kartal olduğuna dikkati çeken Beton, “Kartallar çocuklarımıza umut olacak“ dedi.
Her ayın ilk Cumartesi günü Kuş Gözlem Turu yapılıyor
KUŞKOR olarak doğayı ve canlıları korumak için ellerinden geleni yaptıklarını dile getiren Beton, ara vermeksizin, sulak alan çalışması, göç yollarının belirlenmesi ve Ada Martısı’nın korunması için uğraştıklarını da vurguladı.
Beton, her ayın ilk Cumartesi günü de Kuş Gözlem Turu düzenlediklerini hatırlatarak, bu turlarda farklı alanların ziyaret edilerek farklı kuş türlerinin tanınmasına katkı sağladıklarını belirtti.
Herkese açık bu turlarla ilgili sosyal medya hesaplarından bilgi alınıp kayıt yaptırılabileceğini hatırlatan Beton, kartal gören kişilerin de KUŞKOR’a bildirmesini istedi.
Haber: Arzu Köprülü / Röportaj fotoğrafları: Erol Uysal
Kartal Fotoğrafları: Olkan Ergüler