Damlacıklar ve ‘salyacıklar’

Cenk Mutluyakalı

“Son bir ayda dünyada ölümler azaldı” desem!

Çünkü pek çok savaş durdu.

Çünkü trafik kazaları ip gibi kesildi.

Çünkü iş kazalarından kayıplar azaldı.

***

Sınırları kapatsak da duygu ve kaygı dünyamızda safları sıklaştırdık.

Bir salgın, başkaca salgılarımızı yendi.
İnsanoğlu kabuğuna çekildiği zaman “kalabalıkta” yarattığı zulüm de duruldu.

Bir “mikrop” defterimizi dürdü.
Ne diktatör tanıdı, ne süper güç!
İnsanlığı hırsları ve zorbalığıyla yüzleştirdi.

Herkesi birbirine yaklaştırdı.

***

Silahlar sustu.

Husiler ve Yemenler, 5 seneden sonra ellerindeki kaynakları salgına karşı birleştirdi.

Tam da uslandılar denemez...
Olsun!
Birlikte direnmeyi de öğrendiler.

Kolombiya’da, Filipinler’de, Sudan’da ateşkes ilan edildi.

Afganlar salgın falan umursamıyor, bizdeki fanatiklerin baruta silaha bürünmüş hali!

***

Keşke ‘covid’e karşı ortak duyguda birleşen insanlık, aynısını çok daha derin bir “bulaş”a verebilseydi.

Milliyetçilik dünyanın en tehlikeli salgınıdır.

Fanatizm ve ırkçılıkla birlikte iflah olmaz bir saldırgandır.

***

Korona virüsü için “2’nci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük felaket” diyorlar.

Yetmiş milyondan fazla insan ölmüştü o savaşta...

Çoğu sivil, masum!

Yan yana anmak dahi anlamsız galiba...

***

Şimdi “damlacıklarla” yayılan şu lanet “savaş”ı yenmek için evde kalalım.
Bilime kulak verelim.
Umarım sonra gerçek savaşlara karşı direnmek, barışı inşa etmek, geleceğin ışığını sınırsız tutuşturmak için sokağa çıkarız.

İrademize mesafe koymadan ve özne olabilmeyi başararak...

‘Salyalar’ akıtan şovenizme karşı çıkarak.

Hıncı, husumeti ve nefreti kardeşliğe dönüştürerek...

Hep sokaklarda oluruz umarım, sınırsız ve özgür, çocukların asla savaşmayacakları bir yarının umuduyla...