Davutoğlu Kathimerini’ye röportaj verdi

“Eğer Kıbrıslı Rumlar, enerji kaynaklarını Kıbrıslı Türkleri cezalandırmak için kullanmak istiyorlarsa, bunu yapamazlar. Kimsenin bunu yapmasına izin vermeyeceğiz”

 

“Her iki toplumun da ülkelerinin doğal kaynaklarından faydalanma hakkı vardır”

“Herkesin çözümsüzlükten kaybı vardır. Bu nedenle de Türkiye, en kısa sürede çözüm olması taraftarıdır”

Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Eğer Kıbrıslı Rumlar, enerji kaynaklarını Kıbrıslı Türkleri cezalandırmak için kullanmak istiyorlarsa, bunu yapamazlar. Kimsenin bunu yapmasına izin vermeyeceğiz. Bu bir tehdit değildir, ancak bu durum mantıklı ve yasal da değildir” dedi.
Davutoğlu “Her iki toplumun da ülkelerinin doğal kaynaklarından faydalanma hakkı vardır. Gelecekte Kuzey Kıbrıs’ta da herhangi bir enerji kaynağı bulunması halinde, bundan Kıbrıslı Rumlar da faydalanabilecektir” şeklinde konuştu. Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Güney Kıbrıs’ta haftalık olarak yayımlanan Kathimerini gazetesine, Kıbrıs sorunu ve Türkiye-Yunanistan ilişkileriyle ilgili röportaj verdi.
Davutoğlu, Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı’nın değişmesi ve bu göreve Nikos Anastasiadis’in getirilmesiyle bir “fırsat penceresi açıldığını” düşündüğünü söyledi. Siyasi değişikliklerin daima yeni imkânlar doğurduğunu ifade eden Davutoğlu, bu noktada 2002 yılında, Kıbrıs sorunu müzakerelerinde birtakım gelişmeler yaşanmaya başladığı bir dönemde Türkiye Hükümeti’nde göreve başladıkları ve bir yıl içerisinde referandum prosedürüne ulaşmayı başardıkları örneğini verdi.
Davutoğlu, referandumu bir mucize olarak nitelendirerek, kimsenin bunu beklemediğini söyledi. Anastasiadis’in iki avantajı bulunduğundan bahseden Davutoğlu, Anastasiadis’in Kıbrıs Rum Yönetimi Eski Başkanı Dimitris Hristofyas gibi olmadığını, “hayırcı” bir çevreden gelmediğini ve 2004 yılında gerçekleştirilen referanduma “evet” dediğini belirterek, ilerlemeye hazır bir kişi olduğunu kaydetti. Davutoğlu, referandumdan yüzde 25 oranında “evet” cevabı çıktığını, ancak Anastasiadis’in tutarsızlıkla suçlanamayacağını, çünkü Hristofyas’ın da, Kıbrıs Rum Yönetimi eski Başkanı Tasos Papadopulos’un oluşturduğu politikayı izlemek durumunda olduğunu söyledi.
Son 9 yıldır birçok müzakere yapıldığını ve herkesin, çözümsüzlüğün kimseye fayda sağlamadığını anladığını belirten Davutoğlu, herkesin farklı sebeplerle kaybettiğini vurguladı. Davutoğlu, “Kıbrıs Rum tarafından bazı aşırılık yanlıları, Türkiye’nin Avrupa sürecinde problem yaratabileceklerine inanıyorsa, bu bir sonuç getirmeyecektir” dedi.
Müzakerelere yeniden başlanması gerektiğini belirten Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum Yönetimi Eski Başkanı Dimitris Hristofyas’ın ve Hristofyas ile 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın sürdürdüğü müzakerelerin, takvim ve ortak yaklaşım olmaması nedeniyle başarısız olduğunu, bu nedenle de müzakerelerin yeni turunda mutlaka takvim ve samimiyet olması gerektiğini söyledi. Davutoğlu “Bugün, bizi barışa götürecek yeni metotlar olabilir. (Türkiye’den KKTC’ye) Su projesi gibi ortak birçok konu bulunmaktadır. Türkiye, gelecek yıl Kıbrıs’a su sağlayacaktır. Bu kadar çok adaya sahip olan Yunanlar, suyun altın değerinde olduğunu bilmektedirler ve önemini herkesten iyi anlarlar. Kıbrıslı Rumlar da, adaya gelecek olan bu sudan faydalanabilirler” dedi.

Davutoğlu özetle şöyle devam etti:

“Eğer Rumlar, enerji kaynaklarını Kıbrıslı Türkleri cezalandırmak için kullanmak istiyorlarsa, bunu yapamazlar. Kimsenin bunu yapmasına izin vermeyeceğiz. Bu bir tehdit değildir, ancak bu durum mantıklı ve yasal da değildir. Her iki toplumun da ülkelerinin doğal kaynaklarından faydalanma hakkı vardır. Gelecekte Kuzey Kıbrıs’ta da herhangi bir enerji kaynağı bulunması halinde, bundan Rumlar da faydalanabilecektir. Su ve doğalgaz önemli avantajlardır. Her iki toplum da bundan faydalanacaktır. Herkesin çözümsüzlükten kaybı vardır. Bu nedenle de Türkiye, en kısa sürede çözüm olması taraftarıdır. Biz, Anastasiadis’in ne yapacağını bekliyoruz, Yunanistan da şimdi, çözüm istediğini ortaya koymaktadır. Gelişmeler konusunda daha aktif olmak istiyor. Daha önceki 3 yılda, iç durum yüzünden Yunanistan daha tutucuydu. Ancak şu anki Yunanistan Başbakanı Andonis Samaras ve arkadaşım (Dışişleri Bakanı) Dimitris Avraamopulos meselenin ilerlemesini istiyorlar”. Davutoğlu, röportajında Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilere de detaylı bir şekilde değinerek, Yunanistan ile Türkiye arasındaki problemlerin, Samaras’ın yarattığı olumlu hava içerisinde çözülmesini istediğini de kaydetti. Yunan Meclisi’nde yeniden gündeme gelen imam yasasıyla ilgili bir soru üzerineyse Davutoğlu, müftünün özerk olması gerektiğini belirtti. (tak)

Haberler Haberleri