Gamze PİR BAYKUR
Mağusa’da Alasya İlkokulu’nda geçtiğimiz Cuma günü yaşanan dayak olayı dün sabah okul önünde protesto edildi. 5. sınıf öğrencisi Kemal Kaleci’nin topa vurduğu gerekçesiyle öğretmeni Ümit Tarsus tarafından boğazı sıkılıp yerde tekmelenerek feci şekilde darp edilmesine sessiz kalmayan okul aile birliği ve duyarlı veliler öğretmen Ümit Tarsus’un hiç bir okulda görev yapmasını istemediklerini belirttiler. Dün sabah saat 07:45’te okul önünde toplanan Kaleci ailesi ve duyarlı veliler “Çocuklarımızın emin ellerde olmasını istiyoruz”, “Milli Eğitim Bakanım Ümit öğretmen ayakları ile beni çiğnedi, yutmasına izin verme, bizi sen koru”, “Eğitimde şiddete son” ve “Dayakçı öğretmen istemiyoruz” yazılı pankartlarla, çocuklarını Alasya İlkokulu’na yollayan ailelerden destek istedi. Okul önünde, yaşanan dayak olayını protesto eden veliler öğretmen Ümit Tarsus’un görevden alınması için imza kampanyasına da başladı.
“Şiddet dolu dayak olayını başka aileler yaşamasın...”
Alasya İlkokulu Okul Aile Birliği ve öğrenci velileri adına basın bildirisini okuyan Cem Hiçyılmaz, okul önünde, canlarını yakan ve öğretmenlik mesleğine yakışmayan şiddet dolu dayak olayını başka ailelerin yaşamaması için toplandıklarını ifade etti. “Öğretmenlerin adını kirletmeye yönelen bir cani için buradayız” ifadelerini kullanan Hiçyılmaz, velilerin devlet okullarına ve öğretmenlere emanet ettikleri çocuklarına toz konduramazken kendini bilmez bir caninin çocuklarını sudan bahanelerle tekme tokat dövmesini, tehdit etmesini, boğazından tutup duvara yaslamasını ve “konuşursanız sizi daha beter yaparım” şeklinde tehdit etmesini veliler olarak kabullenemeyeceklerini belirtti. Hiçyılmaz, konunun ilgili bakanlığa ve ilgili kurumlara intikal ettiğini belirtirken, öğretmen Ümit Tarsus’a verilecek ihtar veya başka okullara sevk edilmesinin çözüm olmadığını dile getirip “Okullarda terör havası estiren böyle caniler çocuklarımızı eğitemez” dedi.
Koral: “Bu öğretmenin görevden alınmasını istiyoruz...”
Kemal Kaleci’nin, öğretmeni tarafından ciddi şekilde darp edilmesinin ardından tehdit edilen bir başka öğrencinin dedesi Osman Koral, yaptığı açıklamada bugüne kadar hiç bir öğretmenle aralarında herhangi sorun olmadığını dile getirerek, bir öğretmenin çıkıp da hem okulun adını, hem öğretmenlerin adını kirletmeye hem de çocukların canını yakmaya hakkı olmadığını söyledi. Öğretmen Ümit Tarsus’u Alasya İlkokulu’nda istemediklerini ve hatta başka okula gönderilmesini de istemediklerini dile getiren Koral, bu konuyu Milli Eğitim Bakanlığına da ilettiklerini söyledi. Torununun da öğretmen tarafından tehdit edildiğini dile getiren Koral, torununun okula gitmek istemediğini belirtti. Koral, çocukların emin ellerde olmasını istediklerini belirterek, öğrencileri döven kişinin öğretmen olamayacağını sözlerine ekledi.
Kaleci: “Bir öğretmen ilk önce çocuk sevigisini bilmesi gerekir...”
Öğretmen Ümit Tarsus tarafından feci şekilde dövülen öğrencinin dedesi Kemal Kaleci ise yaptığı açıklamada, bir öğretmenin ilk önce çocuk sevgisini bilmesi gerektiğini söyledi. Hiç bir çocuğun aşağılanamayacağını ve kötü bir şekilde cezalandırılamayacağını dile getiren Kaleci, çocukları cezalandırma şeklinin başka olduğunu söyledi. “Bize ışık tutan, geleceğimize yol gösteren öğretmenimize saygımız büyüktür” şeklinde konuşan Kaleci, okullarda beyinleri pırıl pırıl olan öğretmenlerin olduğunu ancak bunun yanı sıra öğretmen Ümit Tarsus gibi beyinleri çürümüş, teneke gibi paslı beyinleri olan öğretmenlerin de olduğunu belirtti. Kaleci, Ümit Tarsus’un bir baba olmadığını ve bu yüzden çocukların kıymetini bilmediğini dile getirirken, bir annenin ve babanın gerekirse çocukları için ölebileceğini söyledi. “Bizim elimizde bir silah vardır. O da hukuk silahıdır” şeklinde konuşan Kaleci, hukuk savaşını vereceklerini ifade etti.
KTÖS okullarda yaşanan şiddet olaylarını eleştirdi:
“Darp eden aslında devletin elidir”
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil, okullarda yaşanan şiddet olaylarına işaret ederek hükümeti eleştirdi.
Elcil konuyla ilgili açıklamasında, Gazimağusa Alasya İlkokulu’nda yaşanan olaya değinerek “Bu olayda darp edilen öğrencinin haklı durumu ortada iken darp eden aslında ‘devletin elidir” dedi.
Şener Elcil açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Okullarda yaşanan şiddet olaylarının üstüne gitmeyen, rehber psikolojik hizmeti vermekten kaçan, zaman zaman darp edilen öğretmen ve öğrencilerle ilgili olaylara partizanca yaklaşan Eğitim Bakanlığı bu olayın da temel sorumlusudur. Şiddet olaylarının üzerini örtbas etmeyi alışkanlık haline getiren Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda da aynı davranış içine girdiğini gözlemlemekteyiz. Şiddet olaylarını saklamak olaylarda mağdur olan öğrencilere devlet eli ile ‘şiddet’ uygulanmak demektir.”
Bu çerçevede toplumdaki şiddet eğiliminin ortadan kaldırılmasında en büyük rolün okullara düştüğüne işaret eden Elcil, okullarda rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması, öğretmen dahi olsa, kim olursa olsun suç işleyenlerin “partizanca korunmayarak” yasalara uygun hareket edilmesini istedi. (tak)