“Yahu” aslında Arapçadan gelmedir.
Çok kullanırız.
Dikkat çekmek içindir.
Kimilerine göre “kaba” bir sözcük, bence, yerinde kullanılırsa eğer, değil…
***
“Deli mi insanlar yahu” lafı Meclis’te söylendi.
"Ben güney Kıbrıs'ın yerinde olsam bu durumdaki bir ülkeyi deli miyim de alacağım kendi içime... Bu kadar har vurup harman savuran, reform yapamayan…”
Öyle çok da derinlikli bir düşünceyle ortaya konmasa dahi samimi bir itiraf aslında…
Sıklıkla “ağzına geleni söyleyen” vekilimiz Gülşah hanım mırıldandı.
“Güney Kıbrıs'ın yerinde olun yahu... Biraz empati kurun. Siyasi eşit alacağım da kaynakları eşit paylaşacağım. Ya deli mi insanlar yahu?"
Sözler güney Kıbrıs’ın “yerinde” söylendi üstelik…
Sigara fabrikasında (!)
***
Çok düşünürüm bunu…
Kıbrıslı Rumların yerinde olsaydık eğer…
Müzakere masasına dahi oturur muyduk acaba?
Dünyada tanınmış bir devletimiz olsa…
Para birimimiz, Euro…
Birleşmiş Milletler’e, Avrupa Birliği’ne üye…
Dünyaya açık…
Kültürünü, kimliğini, kişiliğini koruyabilmiş…
Kimselerin emrinde, buyruğunda yaşamadan, biat etmeden…
Ekonominin çarkları işlese…
***
Öyle de çok yakın zamanda yaşamadı mı iflası, Kıbrıslı Rumlar!
Hem de en acısından…
Bankada paralarına el kondu, tıraşlandı mevduatlar, işsiz kaldı binlercesi…
Ve hep bir savaş korkusu…
Şimdi düşünsenize denizde savaş gemileri var, gökyüzünde insansız araçlar.
***
“Deli mi insanlar yahu!”
Bizden daha şanslı oldukları kesin…
En azından, dibin dibini gördüler, birkaç kez.
Biri 1974’te…
Ne yitirmişsek biz can, mal, onlar üç mislini yitirdiler.
Yine de ayağa kalktılar…
Bir diğeri 2012 euro krizinde, bankalar önünde sabahladılar.
Yaralarını sardılar yine…
***
Kıbrıs için en önemli “güvenlik” ortaklıktır.
Hem daha iyi bir ekonomi, ileri hayat kalitesi için...
Hem de gelecek…
“Deli mi insanlar yahu” diye sorarım kendime, bugünkü statükoyu bunca sevenler için!
Ankara yollarını aşındırmaktan helak olmuş başkanları gördükçe…